Türkiye Gençlik Birliği, askeri okulların kapatılması ve 30 Ağustos törenlerinin iptal edilmesi ile ilgili basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, askeri okulların kapatılmasını içeren Kanun Hükmünde Kararname’nin iptali için yapılması gerekenler belirtilirken 110 milletvekili göreve çağrıldı. 30 Ağustos törenlerinin iptal edilmesi ile ilgili olarak ise ‘30 Ağustos’ta Türk bayraklarıyla meydanlardayız!’
Genel Başkanımız Çağdaş Cengiz : ‘‘110 milletvekilinin görevini yapacağından kuşkumuz yok. Milli Savunma Bakanı'nın açıklamalarıyla da uzlaşılacak bir nokta bulamıyoruz ve Türk gençliği olarak 30 Ağustos'ta meydanlarda olacağımızı milletimize duyuruyoruz.’’ dedi.
İşte açıklamanın satırbaşları:
DARBEYE DİRENCİN MERKEZİ TSK
Türkiye-Amerika savaşını yaşıyoruz. Amerikan destekli bölücü terörün yobaz terör örgütlerinin Türkiye'ye yönelik saldırılarının doruk noktası 15 Temmuz akşamında gerçekleştirilen Amerikancı-Fethullahçı kalkışma oldu. Türkiye buna karşılık büyük bir direnç gösterdi. Bu direncin merkezinde Türk Silahlı Kuvvetleri vardı.
ORDUYA ÜÇÜNCU DARBE GİRİŞİMİ:KHK
Türkiye buradan bir başarıyla çıktı. Ancak geçtiğimiz günlerde Bakanlar Kurulu'nun yayınladığı Kanun Hükmünde Kararname ile bu direncin merkezinde olan TSK'ya üçüncü bir darbe girişimi olduğunu görüyoruz. Birinci darbe girişimi Ergenekon Balyoz operasyonlarıyla yapılmıştı ordunun vatansever komutanları içeri atılmıştı, ikinci darbe girişimine 15 Temmuz gecesi hep beraber tanık olduk, o gece ordu tarafından gerçekleştirilen bir darbe girişimi değil orduya gerçekleştirilen bir darbe vardı. Üçüncü darbe girişiminin ise Kanun Hükmünde Kararname ile uygulandığını görüyoruz.
Bu durum karşısında Türk gençliği olarak asla ve asla sessiz kalmayacağız. Çünkü TSK'nın emir komuta zincirini bozmak, kuvvet komutanlıklarını Milli Savunma Bakanlığı'na bağlamak, Türkiye'nin 100 yılı aşkın geleneği olan ve Türk subayını yetiştiren vatansever, Atatürkçü subaylar yetiştiren askeri okulları kapatmak, GATA'yı Sağlık Bakanlığı'na bağlamak TSK'yı karmaşıklığın içine sürükler. Bu uygulama Türkiye-Amerika savaşında orduya, millete bir darbedir.
AKP’NİN BOYUNU AŞAR
Buradan bu kararnameyi çıkaran AKP iktidarı temsilcilerini uyarıyoruz yaptığınız iş boyunuzu aşar. Türkiye'nin yaşadığı bu koşullar içinde, saldırıları bertaraf edecek olan Türk ordusuna bu saldırının yapılmasını kabullenmemiz kesinlikle mümkün değildir. İktidara soruyoruz Harbiye'yi kapatarak o koltuklarda oturabileceğinizi düşünüyor musunuz? Türk ordusunu bir tehdit gibi gösteren bu kararname bir utanç vesikasıdır. Tarihe de böyle geçecektir.
110 VATANSEVER MİLLETVEKİLİ ÇIKMALI
Buradan sadece AKP iktidarını uyarmıyoruz. Meclisimizi de uyarıyoruz. Çünkü Kanun Hükmünde Kararname'leri yargısal bir denetiminin olmadığı bilinen bir gerçektir. Ancak bu denetimin sınırları konusunda Anayasa Mahkemesi'nin önceki kararlarından çeşitli örnekler var. Bir kere daha hatırlatma gereği duyuyoruz. Anayasa'nın 148. maddesinin ilk fırkası olağan üstü hal ve Kanun Hükmü Kararname’lerinin yargısal denetim yolunu kapatmaktadır. Ancak Anayasa Mahkemesi anayasanın bu yasağını 10 Ocak 1991 ve 3 Temmuz 1991 tarihli kararlarıyla büyük ölçüde aşmıştır. Eğer ana muhalefet partisi meclis grubu veya 110 milletvekili bu yönde bir başvuruda bulunursa anayasa mahkemesinin yargısal denetiminden geçecektir. Eğer bu başvuru yapılırsa bu Kanun Hükmünde Kararname kaldırılacaktır. O yüzden buradan Cumhuriyet Halk Partisi'ne sesleniyoruz. Türkiye'ye, ordumuza, milletimize yönelik bu kararnamenin karşısında gereğini yapınız. Buradan sadece CHP'ye değil bütün partilere sesleniyoruz. AKP milletvekillerine de özellikle söylüyoruz bu yanlıştan dönün. Bakanlar Kurulu milletvekilleri tarafından uyarılsın. Milletimiz 15 Temmuz gecesi de sonrasında da bulundukları meydanlarda hep Amerikancı saldırıya işaret etti. Buna karşı direnmenin zorunluluğunu işaret etti. 110 milletvekili meclisten çıkar ve çıkacağını da güveniyoruz. Parti ayrımı yapmadan 110 milletvekili çıkmalıdır ve gereken başvuruyu yapmalıdır.
30 AĞUSTOS’TA MEYDANLARA
Şimdi bu koşullar altında Milli Savunma Bakanı Fikri Işık ne diyor? Bu koşullarda 30 Ağustos kutlanamaz diyor. Böyle bir anlayışla uzlaşmak mümkün olabilir mi? 15 Temmuz gecesi yürütülen mücadele 30 Ağustos'tur. 15 Temmuz zafer olarak kutlanıyor. O halde neden 30 Ağustos zaferini yasaklama gereği duyuyorsunuz. 30 Ağustos zaferi olmasa, 15 Temmuz'da bir zafer olabilir miydi? Bu bağı kopararak ne yapmaya çalışıyorsunuz? Türkiye, Mustafa Kemal ruhunun yarattığı büyük birikimlerle, Amerikancı saldırının karşısında göğüs göğüse çarpışmayı verebiliyor. O geleneği bırakarak hiçbir direnç ortaya konamaz. O yüzden yapılan açıklama bu mücadeleyi sırtından bıçaklamaktır. Bu saldırılara karşı Türk gençliği sessiz kalmayacak. En büyük cevabı da yasaklamaya kalktığınız 30 Ağustos'ta vereceğiz. 30 Ağustos'ta bütün millet coşkuyla, kararlılıkla meydanları dolduracaktır. Bizler de TGB olarak en önde olacağız. Milletimize sesleniyoruz, hazırlıklarımızı yapalım. 30 Ağustos'ta al bayraklarımızla haykıralım: Harbiye Mustafa Kemaldir! 30 Ağustos Türkiye'dir!"
tgb.gen.tr