YAZAR
5 Ocak 2018 Cuma günü tüm Türkiye acı bir haberle çalkalandı. Sinema dünyasının usta isimlerinden biri olan Münir Özkul, 93 yaşında İstanbul’daki evinde hayata gözlerini yumdu. Mücadeleci karakteriyle bize her zaman örnek olan Münir Özkul, hayatının son anına kadar KOAH ve DEMANS hastalığı ile mücadele etti. Herkesin hafızalarında yer eden filmleri ve unutulmaz karakterleri ile Türk toplumunun en samimi yönlerini beyaz perdede bizlere gösterdi. Yeri geldi emekçi ailelerin sıcak ilişkilerini gösteren aile babası oldu, yeri geldi hayatını öğrencilerine adayan idealist bir öğretmen oldu. Tüm bu samimiyeti ve yüreklere dokunan oyunculuğuyla aslında ailemizden biriydi o.
Hababam Sınıfı bu sefer Mahmut Hocasına Kavuştu
Birçok insanın hafızalarında Yeşilçam’ın “Mahmut Hoca”sıydı yani bir diğer deyişle “Kel Mahmut”tu. Cumhuriyet’in bize kazandırdığı örnek, idealist bir öğretmen olarak karşımıza çıkan, Anadolu’yu köşe bucak dolaşan ve İstanbul’a atanan Mahmut Hoca; öğrencilere sadece kitaplarda yazanı değil, aynı zamanda hayatı, sorumluluk almayı ve topluma faydalı bireyler olmayı öğretti. Özel Çamlıca Lisesi’nde öğretmenlik yapan Mahmut Hoca, aileleri tarafından ilgilenilmeyen ve onlarla sadece para ilişkisi kuran, okula kayıt döneminde bırakılmış ve daha sonra birçoğunun da unutmuş olduğu Hababam Sınıfı öğrencilerine karşı daima umutluydu. Mahmut Hocanın, tüm okulun tembel, haylaz olarak bildiği ve kimsenin uğraşmayıp sadece şikayet ettiği Hababam Sınıfını emek vererek düzeltmesi çarpıcı bir hayat dersi oldu herkese. Okulu bir ticarethane gibi gören müdüre karşı, öğrencilerin arkasında dimdik durdu ve bizlere okulun sadece dört duvardan ibaret olmadığını gösterdi.
Yeşilçam’ın Unutulmaz Babası
Neşeli Günler, Bizim Aile, Gülen Gözler, Aile Şerefi , Sev Kardeşim gibi Yeşilçam filmlerinde unutulmaz baba rollerine hayat vererek yüreğimizi baba şefkatiyle ve sevgisiyle ısıttı. Bizim Aile filmindeki Yaşar Usta rolüyle gönülleri fethetti. Zengin işverenle yaptığı konuşmada insanın, emeğin, sevginin, paylaşmanın en yüce değerler olduğunu anlatarak ailesine sahip çıkması ile tüm emekçi halkımızı cesaretlendirdi. Bir kap aşı, bir somun ekmeği bile paylaşmayı bizlere filmleriyle öğretti. Bir başka unutulmaz karakteri Neşeli Günler filmindeki Turşucu Kazım Efendiydi. Buradaki rolüyle eşiyle turşu tarifi yüzünden ayrılmış huysuz turşucu bir baba olarak karşımıza çıkıyor. Bu rolde tüm bu huysuzluklarına rağmen çocuklarına ve eşine sevgisi hiç bitmeyen, filmin sonunda da eşiyle inadı bir kenarı bırakıp onları ilk günkü heyecanıyla bir araya getiren babadır. Hepimizin hafızalarında yer eden bu roller ile babamız olan Münir usta hem bizi güldürmüş, hem ağlatmış, hem de yüreklerimizi ısıtmıştır.
Nagehan Alçı’dan İzansız Açıklamalar!
Hayatı boyunca 200’den fazla filmde oynayan ve unutulmaz bir çok role hayat veren Münir Özkul, geçen günlerde Nagehan Alçı’nın Habertürk’teki köşe yazısına konu oldu. Maltepe’de iki küçük kız çocuğunun babaları olan Ali Yardım tarafından işkence edilip öldürülmesinin kökenlerinin bu tip Yeşilçam filmlerinde yattığını iddia eden Alçı, Özkul’un filmlerinde kadına şiddetin meşrulaştırıldığını ileri sürdü. Sapkın fikirlerini Münir Özkul gibi bir değer üzerinden meşrulaştırmaya çalışan Alçı’nın bu izansız iddialarının tek amacı Türkiye’nin namuslu, emekten yana, Cumhuriyet’in aydınlanma birikimine yaslanan değerlerini karalamak ve yıpratmaktır. Evlilik programlarından, aşiret dizilerine, magazin programlarına, kadını metalaştıran reklamlara kadar birbirinden rezil programların yayında olduğu, kadınların iktidar uygulamalarıyla toplumdan soyutlandığı ve bizzat iktidarın ayrımcı bir dil kullandığı bir dönemde bu uygulamalara tek laf etmeyip, bu ülkenin en temiz, en saf, em samimi değerlerine saldırmak art niyetten başka bir şeyle açıklanamaz. Asıl ‘kadına şiddeti meşru gören canileri yaratan’ zihniyet; Cumhuriyet değerlerini, insancıllığı hiçe sayan bu zihniyettir. Nagehan Alçı’nın izansız, akış dışı açıklamaları Münir Özkul’un bu toplumdaki, yüreklerimizdeki değerine zarar veremez ama Alçı’nın zaten yerlerde olan ‘itibarı’ artık ağzıyla kuş tutsa oradan çıkamaz. Bu toplumu, toplumun gerçekliğine, Cumhuriyet değerlerine dayanan ve bu gerçeklik üzerinden onu değiştirmeye çalışan Mahmut Hocalar ve ‘öğrencileri’ dönüştürecek, Cumhuriyet’le ve Atatürk’le hesaplaşmaya girişen, gerici Nagehan Alçılar değil!
Duygu Karabulut
TGB İstanbul İl Yöneticisi
tgb.gen.tr