BATI ASYA’NIN SLOGANI: Bağımsızlık, Birlik, Barış, Kardeşlik!

TGB Genel Başkan Yardımcısı Elif İlhamoğlu yazdı

BATI ASYA’NIN SLOGANI: Bağımsızlık, Birlik, Barış, Kardeşlik!

YAZAR

Duyuyoruz, görüyoruz, hatta sarsıyoruz. Evet, Batı’nın 500 yıllık saltanatının temelleri sarsılıyor. Krizlere sürüklenen ekonomileri, çürüyen kültürleri, yiten insanlığı yerini zorunlu olarak Asya'nın büyük uygarlığına bırakıyor. İnsanlık yeni bir çağa şahit oluyor; Ezilen Dünya’nın çağına, Asya'nın çağına. Bu çağ; umut ve dinamizm demek, dostluk ve dayanışma demek, emek ve insanlık demek. Ve ne şanslıyız ki bizler, ezilen milletlerin kurtuluş mücadelelerine önderlik ederek bu çağı başlatan öncülerin, Sun Yat Sen’in, Mao’nun, Lenin’in, Mustafa Kemal Atatürk’ün, Nehru’nun, Ho Şi Minh’in, gençleri olarak tarihsel görevimizi yerine getiriyoruz.

Umutlu ve özgüvenli bir giriş oldu; çünkü emperyalizmin bölgedeki bağımsız milli devletleri hedef aldığı Büyük Ortadoğu Projesi’nin çöküşünü izlemekle kalmayıp o mücadeleye önderlik eden ve bölünme projesine karşı birleşmeyi sağlayan bir nesiliz biz. 1991’den bu yana Amerika'nın giriştiği; Körfez Savaşı, Yugoslavya'nın parçalanması, Afganistan'ın işgali, Irak işgali, Turuncu Devrimler, Arap Baharı, Suriye Savaşı, tüm bu icraatlar Türkiye'nin de içinde olduğu Ortadoğu ülkelerini bölerek sınırlarını yeniden belirlemek, sınır hattımızda bölge kaynakları üzerinde tam denetimi sağlamak üzere kullanılacak bir Kürt Devleti inşa etmek, Rusyayı zayıflatmak, Çin’in enerji kaynaklarına ulaşımını engellemek, kısacası Asya Çağı’nı baltalamak içindi. Bu amaçları için her türlü yöntemi, başta PKK, PYD, PJAK, IŞİD gibi terör örgütleri olmak üzere, kullanmaktan çekinmediler. Fakat sert kayaya çarptılar. Irak direndi, Lübnan direndi, Suriye direndi, Türkiye direndi. Milli Devletler direndi. Çin ve Rusya aman vermedi. Ve şimdi Batı Asya ülkelerinin birleşerek, tek dişi kalan Atlantik sisteminin son dişini de sökme zamanıdır.

 

İlacımız Batı Asya’da

İşte 15 Temmuz Amerikancı-Fetullahçı darbe girişiminden sonra gerçekleşen Türkiye-Rusya- İran görüşmeleri Batı Asya Birliği’ni sağlayacak en önemli adımdır. Bu adımın önemini, Batı medyasının endişeli haberlerinden, eteği tutuşan Amerikalı yetkililerin saldırgan açıklamalarından ve Avrupalı liderlerin nefret içerikli söylemlerinden daha iyi anlayabiliriz. Çünkü görüşmeler sonucunda ortaya çıkan kararlar Atlantik planlarına geçit vermeyecek doğrultudadır. Türkiye’nin yüzünü Batı’dan Asya’ya çevirecek doğrultudadır.

O kararları şöyle bir özetleyelim:
1. Suriye’nin ve bölge ülkelerinin toprak bütünlüğü korunacak.
2. Bölge ülkelerinin bağımsızlığı sağlanacak.
3. Suriye krizinin çözümünde Rusya-İran-Türkiye ve Suriye birlikte hareket edecek.
4. PKK, PYD ve IŞİD gibi terör örgütlerine karşı kararlılıkla mücadele edilecek.
5. Ülkeler arası ekonomik-ticari işbirliği artacak.

Bu kararlarda bölünme yerine birleşme var, bağımlılık yerine bağımsızlık var, terör yerine mücadele var, kriz yerine ekonomik çözümler var, savaş yerine dayanışma var. Çünkü bu kararlarda Amerika yok, emperyalizmin dahli yok. Bu kararlar bize bir ders niteliğinde olmalıdır. Amerika ile yaptığımız anlaşmalarda Fetullahçı gladyo var, darbeler var, bölünme var, terör var. Komşularımızla yaptığımız anlaşmalarda ise bölgenin ve Türkiye’nin her türlü sorununa karşı çözümler var.


Sıra bizde, Türkiye’de!

Emperyalizmin topraklarımızdan atılması için bölge ülkeleri üzerine düşeni yapıyor. Çin de Rusya ve Suriye ile görüşerek askeri işbirliğini geliştireceğini açıkladı. Şimdi sıra Türkiye’de. Yukarıdaki olumlu tabloya rağmen Amerika PYD-PKK aracılığıyla İsrail koridorunu inşa etmeye devam ediyor. En son Münbiç’te büyük bir tiyatroya şahit olduk. Güya kenti IŞİD’ten kurtaran özgürlük savaşçıları PYD’liler, çarşaflarını atan kadınları ve sakallarını kesen erkekleriyle birlikte oranın halkını da özgürleştirdiler.
Amerika’nın sahneye IŞİD’i sürüp ardından onu çıkarıp yeni oyuncusu PYD’yi sürdüğü tiyatro gösterileri bizim çocuklarımız için bile komediye dönüşmüşken Avrupalılar bu şovu ağızları bir karış açık halde hayran hayran izliyorlar. Ve onlar bir ellerinde biralarıyla akıllı telefonlarından bu özgürleşme videolarını izleyip diğer elleriyle de mültecilere fıstık atarken, PYD Münbiç ile Afrin’i birleştirerek Suriye ve Türkiye’yi bölecek olan Amerikan koridorunu kurmaya çalışıyor.

İşte Türkiye'nin rolü burada kritiktir. Koridorun engellenmesi için bu maddelerin hayata geçirilmesi gerekmektedir;
1. Suriye ve Esad rejimi ile işbirliğine gidilmesi şarttır.
2. Bölgedeki terör örgütlerine ve Amerika'nın planlarına hizmet eden İncirlik Üssü NATO’ya kapatılmalıdır.
3. Ordunun emir-komuta zincirine ve yapısına zarar verecek, itibar kaybettirici her türlü karar geri alınmalıdır.
4. 15 Temmuz günü akbaba gibi Türkiye'nin tepesine çökmek için hazır bekleyen Amerikan yetkililerinin Türkiye ziyaretleri ve ağırlanmaları iptal edilmelidir.
5. Devleti güçlü, milleti hakim kılacak olan Cumhuriyet’in 6 Ok programı uygulanmalıdır. Bu program sadece bizim tarafımızdan değil şu an Asya Çağı’nın öncüsü olan ülkeler tarafından da uygulanmaktadır.
6. Emperyalizmin hedefindeki milli devlete sarılmak bizim için ve bölgemiz için tek çözümdür.

Türkiye artık zorunlu olarak bu maddeleri uygulama rotasına girmiş bulunmaktadır. Şu an içinde bulunduğumuz durum Türkiye için Amerika’ya karşı kazanılan bir mevzidir. Bu maddeleri uygulamak mevziiyi ilerletir ve Amerikan planlarını yerle bir eder. Bu maddelerin tersi ise bize mevzii kaybettirir ve geriletir. Koridor planları ise ilerlemeye devam eder. Öyleyse önümüzde iki seçenek vardır. Ya Asya Çağı’nın akışına kendimizi bırakıp o çağın ilerlemeci karakteriyle hal hamur olacağız ya da Atlantik Çağı ile birlikte çürümeye mahkum olacağız.

Evet, başladığım gibi umutlu bitiriyorum. Biz yolumuzu seçtik. Yolumuz umudun, vicdanın, insanlığın yoludur. Yolumuz Asya yoludur. Şairin dediği gibi;

Siz milyonlarsınız. Biz kıyamet kadar,
Deneyin savaşmayı bizle!
İskitleriz! Serde Asyalılık var,
Bu çekik ve bu aç gözlerimizle!

Ezilen Dünya halklarıyla kucaklaşacağımız bir yola giriyoruz. Bu yolun, bu çağın ruhunu, karakterini yansıtan slogan bellidir: Bağımsızlık, Birlik, Barış, Kardeşlik!


Elif İlhamoğlu

1979'da İran gençliğinin Tahran ABD Büyükelçiliği'ni işgalinden sonra müze olarak kullanılan binada ziyaretçileri "Kahrolsun Amerika" yazılı pas pas karşılıyor.
1979'da İran gençliğinin Tahran ABD Büyükelçiliği'ni işgalinden sonra müze olarak kullanılan binada ziyaretçileri "Kahrolsun Amerika" yazılı pas pas karşılıyor.
Tarih:
Diğer Haberler