Batı’nın Savaş Çığırtkanlığı

Batı kan kaybediyor. Kaybettikçe de saldırganlaşıyor. Emperyalizmin savaş boruları çalıyor!

Batı’nın Savaş Çığırtkanlığı
Can Çakır
Can Çakır
ULUSLARARASı İLişKiLER BüROSU AVRUPA MASASı SORUMLUSU

Fransa’da kurulan 5. cumhuriyetin kurucusu Charles de Gaulle’un sözüydü: “İngiltere, ABD’nin Avrupa’daki Truva Atı’dır.”

Avrasya’nın yükseldiği bir dönemdeyiz. Moskova’dan Pekin’e, Ankara’dan Şam’a, Bağdat’a, Tahran’a bölge ülkeleri işbirliğine gidiyor. Özellikle Türkiye, 15 Temmuz Fethullahçı darbe girişiminin ardından Batı’dan kopma aşamasına geldi. Amerika ve Avrupa'nın, yıllardır “stratejik ortak” diye kandırdıkları ve bölmek için uğraştıkları ülkeler kendilerinden kopuyorlar.

Batı kan kaybediyor. Kaybettikçe de saldırganlaşıyor. Avrupa gündeminden başlıklarla bu saldırganlığı sizlere somutlayacağım.

Geçtiğimiz hafta Avrupa basınında devamlı gündemde olan bir konu vardı: Rusya karşıtlığı. Halep’te temizlenen teröristler, Almanların, Fransızların kanına dokundu anlaşılan… Nereden vuracaklarını şaşırmış gibiler. 5 Ekim’den beri haberlerde öne çıkan konu: Almanya, Rusya’ya yaptırım uygulamak istiyor. Fransa Dışişleri Bakanı Ayrault ise Rusya’yı Uluslararası Adalet Divanı’na şikayet etmeyi talep etmişti. Fransa, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu’nda Suriye ve Rusya’nın Halep’i kurtarma operasyonlarına yönelik Uluslararası Adalet Divanı’na soruşturma izni vermeyi teklif etmiş, Rusya ve Çin’in oylarıyla tasarı reddedilmişti.

Avrupa’nın Rusya’ya yönelik yaptırımları, Ukrayna Krizi’nden beri zaten vardı. Batı, Ukrayna’da kaybetti. Batı, Suriye’de kaybetti. Türk ordusu, PKK koridorunu engelledi. Suriye’nin bölünmesi için en temel şart olan Esad’ın devrilmesi hedefi boşa çıktı. İran, ticari görüşmeler için Tahran’a giden Almanya Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel’e randevu vermedi, Garbiel, iki gün içinde Berlin’e geri dönmek zorunda kaldı.

Batılı devletler bu gelişmeler karşısında büyük bir şaşkınlık yaşıyorlar. Yenilmeye alışamadılar. Başta ABD ile aralarına mesafe giren Almanya ve Fransa da yeniden Rusya'ya karşı tavır almaya başladılar.

Geçen sene Fransa ve Almanya, başta Rusya olmak üzere, Avrasya ülkeleri ile görüşmeler yapıp, Suriye’de IŞİD ile mücadelede ortak yollar aramaya başladılar. Diğer yandan Almanya’nın gündeminde ABD istihbarat teşkilatı NSA’in dinleme skandalı vardı. Almanya ve ABD arasındaki ilişkiler bu skandal üzerine soğudu. Buna paralel olarak Alman Savunma Bakanı Ursula von der Leyen ve Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, Rusya’nın Suriye operasyonunu destekleyen açıklamalar yapıyorlardı. Fabius, Rusya’nın IŞİD dışındaki diğer terör örgütlerine yönelik de operasyonlar yapmasını desteklerken bu açıklamalar en çok Amerika'yı ve Amerikancı neoliberalleri rahatsız etti.

Üç gün önce Frankfurter Allgemeine gazetesi ABD ve Avrupa arasında yürüyen bir ticari savaşa dikkat çekti. Özet: ABD’nin kendine biçtiği dünya jandarması rolü, ekonomik alanda da o kadar öteye gidiyor ki Avrupa ülkelerinin üretim alanlarına yönelik hamlelerde bulunuyor. Volkswagen’in emisyon skandalı, Avrupa Rekabet Kurulu’nun, Apple firmasının İrlanda’ya vergi ödeme zorunluluğunu belirtmesi ve en son Alman Merkez Bankası’nın kriz tehdidiyle karşı karşıya olması, Avrupa'ya karşı Amerika'nın açık bir operasyonuydu. ABD, Rusya ile yakınlaşan Almanya ve Fransa'ya gözdağı verdi. Krizle karşı karşıya kalan Avrupa ülkeleri ise Avrasya'ya sarılmak yerine ABD’yi kendine yakın tutmaya çalışıyorlar. Mülteci sorununa bölge ülkeleri ile çözüm bulma arayışındaki Angela Merkel’e karşı Alman medyası Merkel’in düşüşte olduğunu gösteren anketler yayımlıyor.

Kapitalizm, kendi içinde savaşıyor. Batı’nın karşısında Avrasya yükseliyor. Yükselirken de Batı panikliyor. Nereden saldıracağını bilemeyen Avrupa medyası bundan bir hafta önce Fransız Libération gazetesinde 2018'de Rusya’da düzenlenecek olan dünya kupasının nasıl engellenebileceği hakkında bir tartışma yürüttü. Önerdikleri, büyük ülkelerin Rusya’daki “insan hakları ihlallerini” gerekçe göstererek katılmamaları…

Batı'nın her alanda gerileyişi sürerken Avrasya’nın yükselmesinin ve bölgede Amerika'nın planlarının çökmesin sonuçlarını hep birlikte yaşıyoruz. Emperyalizmin savaş boruları çalıyor! Bizler de bu tarihi günlere şahitlik ediyoruz. Elbette sadece şahitlik etmekle kalmayacağız. Türkiye Gençlik Birliği’nin emperyalist girişimlere karşı tavrı kesindir: Emperyalizmi ülkemizden ve bölgemizden söküp atana kadar mücadelemize devam edeceğiz.

Can Çakır
TGB Uluslararası İlişkiler Bürosu Avrupa Masası Sorumlusu

tgb.gen.tr

Tarih:
Diğer Haberler