Cumhuriyet Devriminin Aydını: Muammer Aksoy

İnançlı, ilkeli hukuk ve dava adamı, Cumhuriyet Devriminin yılmaz savunucusu Muammer Aksoy’un 29 yıldır faili bellidir, Galdyo'dur, ABD'dir.

Cumhuriyet Devriminin Aydını: Muammer Aksoy

YAZAR

“Gençler, vatanın bütün ümit ve istikbali size, genç nesillerin anlayış ve enerjisine bağlanmıştır.”

-Prof. Dr. Muammer Aksoy

 

29 yıl önce bugün, bir aydın, tam bağımsız Türkiye şiarını yükselttiği için, kalemi Atatürk’ün mücadelesinden asla şaşmadığı için evinin önünde katledildi. O aydın Prof. Dr. Muammer Aksoy’du.

Bu yazımızda sadece acılara sarılıp Muammer hocamızı katledenlere lanet okumayacağız. Çünkü o da çok güvendiği gençlikten bunu beklemezdi. Muammer Aksoy’un mücadelesini anlamaya, örgütlü yaşamından dersler çıkarmaya, hayatının her döneminde doğru bildiğinden şaşmayan tavrını ilke edinmeye çalışmak amacımız var. Aksoy, 31 Ocak 1990 tarihinde, evinin önünde uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetti. Muammer Aksoy, hukukçu ve siyasetçi çizgisinin yanı sıra, Atatürkçü ve kamucu çizgisiyle ABD Gladyosu'nun hedefi oldu. Muammer hocamızın neden öldürüldüğü 73 yıllık hayatına bakıldığında ise oldukça açık.

Prof. Dr. Muammer Aksoy, 1917 yılında Antalya İbradı’da dünyaya gözlerini açtı. CHP Milletvekili Numan Aksoy’un oğlu olan Muammer Aksoy, 1939 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Aksoy, üniversite tahsilinin ardından Zürih Üniversitesi’nde doktorasını tamamladı; yurda döndükten sonra ise İstanbul Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yaptı. 1957 yılından itibaren aktif olarak siyasi mücadele yürüten Aksoy, 27 Mayıs Devrimi’nden sonra yeniden akademiye dönüş yaptı. Ardından Antalya Temsilcisi olarak Kurucu Meclis’e katılan Aksoy, 1961 Anayasası’nı hazırlayan komisyonun da kurucu başkanıdır. 12 Mart 1971 muhtırasından sonra sıkıyönetim tarafından tutuklanan ve ardından serbest bırakılan Aksoy, 1977 yılında CHP İstanbul Milletvekili olarak mecliste yer aldı. Aksoy, 1989 yılında ise Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Bahriye Üçok, Münci Kapani ve Bahri Savcı gibi vatansever aydınlarla birlikte Atatürkçü Düşünce Derneği’ni kurdu. Ayrıca Türk Hukuk Kurumu ve Ankara Barosu’nun da başkanlık görevlerini de üstlenmiştir.

ÖRGÜTLÜ AYDIN TAVRI

Muammer Aksoy verdiği son röportajından sonra gazeteyi arayıp “1961 Anayasası Kurucu Mecliste görüşülürken ben anayasanın sözcülüğünü yapmıştım. Bu benim için çok önemlidir, özgeçmişime bunu eklerseniz çok memnun olurum.” sözlerini sarf etmiştir. Kibre kapılmadan mücadelede elini taşın altına koyan aydınlarımızdandır. Her zaman örgütlü mücadelenin içinde ve en ön safında yer almıştır. Belki de Muammer hocamızdan bizim ve bugünün aydınlarının öğrenmesi gereken en önemli erdem de budur. Muammer Aksoy, Atatürk’ü her yönüyle kavramış, onun hayatı boyunca örgütlü ve örgütçü tutumunu ise kendine ilke edinmiştir. Hayatının hiçbir döneminde kendini akademiye hapsetmemiştir ve yeri geldiğinde üniversitelere yönelik baskıları protesto edebilmek için bütün akademik kimliklerini iade edebilecek kadar cesur ve fedakardır. Ülke sorunlarıyla iç içe olan Aksoy, devletçiliği savunarak milli petrol davasının da yılmaz savunucularından biri olmuştur.

“TEHLİKELİ AYDINLAR”

ABD destekli terör örgütlerinin Muammer Aksoy’u tehlike görmesinin bir nedeni vardır, bu da örgütlü olmasıdır. Ölümünden 8 ay önce Atatürkçü Düşünce Derneği’ni kurmuş olması ve Atatürkçülerin örgütlenmesi için bir araç yaratması onu Amerikancı Gladyo'nun hedefi haline getirmiştir. ADD’yi beraber kurduğu Doç. Dr. Bahriye Üçok’un, Aksoy’un ölümünden sadece 8 ay sonra evinde bombalı bir suikast sonucu öldürülmesi de tesadüf değildir. Çünkü, sistem kendi denetiminde tutabildiği aydına dokunmamış, örgütlü, mücadelenin en ön safında gerektiğinde bütün ünvanlarını tek kalemde silebilen, aydınlığın rantından nemalanmaktansa halkın öncüsü olan aydınlardan korkmuştur ve onları hedef almıştır. Bugünün gençliği ve aydınları, onların hayatlarından dersler çıkarmak ve hayatlarını ilke edinmek sorumluluğundadır. Muammer Aksoyların, Bahriye Üçokların, Turan Dursunların, Uğur Mumcuların sorumluluğu bugün bizim omuzlarımızdadır. Onlar Cumhuriyet Devrimi kalesinin bedenleridir. Muammer Aksoyları katlederken asıl hedef Cumhuriyet’i vurmaktır. Karşı devrimin de bir sonu vardır ve bugün Türkiye o noktaya gelmiştir. Bu nedenle büyük görevleri korkmadan sırtlanacağımız ve değerlerimize yaslanacağımız o günlere gelinmiştir.

BAYRAĞINI TAŞIYACAĞIZ 

Prof. Dr. Muammer Aksoy’dan bugün de öğrenecek çok şeyimiz var. O yüzden, onun vefatını sadece yas tutarak omuzlayamayız. İnançlı, ilkeli hukuk ve dava adamı, Cumhuriyet Devriminin yılmaz savunucusu Muammer Aksoy’un 29 yıldır “faili belli”dir.

Muammer Aksoy, soğuk bir Ankara gününde, 31 Ocak 1990’da, evinin önünde Gladyo tarafından katledildi. Cenazesinde fotoğrafını yakın dostu Uğur Mumcu taşıdı.

Cumhuriyet Devriminin bütün erdemlerini taşıyan Muammer hocamıza son sözümüz Orhan Veli’nin bir şiiriyle olsun:

“Aldırma. Biz bir bayrak getirdik buraya kadar. Onu daha ileriye götürürler.”

Berfu Oflaz

TGB Antalya İl Yöneticisi

tgb.gen.tr

Tarih:
Diğer Haberler