Ham meyveden tohuma: Turan Emeksiz

27 Mayıs gençliğinin taşıdğı hürriyet bayrağı bugün bizim elimizde, ABD’ye ve iç zorbalığa karşı savaşan memleketimizin dört bir yanında dalgalanıyor.

Ham meyveden tohuma: Turan Emeksiz
Mert Savcı
Mert Savcı
YAZAR

“28 Nisan’dı Yavri Hey! Kopardılar Ham Meyveyi Dalından...”

Türkiye’de vatan ve hürriyet değerleri gençliğin omzuna toplumun diğer katmanlarına göre çok daha fazla yüklenmiştir. 150 yıllık devrimci geleneğimizin Jön (Genç) Türk diye nitelendirilmesi boşuna değildir. Emperyalizme karşı mücadelenin öncüleri, mücadelenin fitilini ateşleyen gençlik olmuştur zira. Gençliğin başlattığı bir mücadelenin sonucudur 1960 devrimi. 1876’dan günümüze “hiç aldanmayan gençlik” 27 Mayıs’ta hürriyetin türküsünü söyleyerek karşı geldi Demokrat Parti zorbalığına. Ve bu mücadelesini verirken geriye bir hürriyet şehidi, Turan Emeksiz’i bıraktı mücadele tarihimize.

1946 yılı itibariyle Amerikan dayatmalarıyla geçilen çok partili sistemle kendisine alan açan gericilik ve toprak ağaları, Adnan Menderes’in önderliğiyle Demokrat Partiyi kurdu. 14 Mayıs 1950 seçimlerini kazanarak iktidar olan bu parti 1960 yılına kadar ülke ve onun aydınlık birikimini emperyalizmle işbirliğine giderek tasfiye etmeye çalışmıştır. Toplumda yarattığı ayrışma ve baskıyı, 18 Nisan 1960’da kurduğu Tahkikat Komisyonu ile zirveye taşımıştır. Yasama ve yargılama yetkileri öngörülen bu komisyonla Demokrat Parti, kendisine muhalif gazeteleri kapatmaya çalışmasından sonra CHP’nin kapatılması gündeme getirilmiştir. 27 Nisan gecesi komisyon apar topar bir şekilde Meclis’te onaylanmıştır.

Tahkikat’a Karşı Gelen Gençlik

İstanbul Üniversitesi Beyazıt Yerleşkesi, 28 Nisan 1960

Bir gün önce resmi olarak kurulmuş olan komisyona tepkili öğrenciler rektörlüğün önündeki Atatürk heykelinin önünde gazete okuyup tartışmaktaydı. Bir gece önceden okul çevresinde konuşlandırılmış olan polisler gençlere saldırıp dağıtmıştı. Olayları pencereden izleyen Rektör Sıddık Sami Onar, aşağı inip müdahale etmeye çalışır. Bir polis memuru tarafından yumruklanıp yerlerde sürüklenerek zorla polis jipine bindirilir. Az önce polis tarafından dağıtılan öğrenciler rektörlerinin yerde sürüklenişini izlemeye dayanamaz ve polisi taşlamaya başlar. Gençlerin öfkesi arttıkça sayıları, sayıları arttıkça azimleri artmıştır. Bu öfkeyi üç silah sesi böler, üç genç beden yere yığılır...

İşte o bedenlerden biri, Malatya’nın bir köyünden gelmiş daha 20 yaşında polis kurşunu ile öldürülmüş genç devrimci Turan Emeksiz'di.

“Baktı atacak taşı yoktu
Baktı eli durmuş, ayağı durmuştu
Vurulmuştu.
Çıkardı yüreğini kan içinde
Çarptı kötünün kafasına
Hay bu nasıl devran?”

Turan Emeksiz’in şehit edilmesiyle birlikte olaylar 29 Nisan’da Ankara’daki üniversitelere sıçrar. 5 Mayıs günü halk Adnan Menderes’i Kızılay Meydanında yuhalar ve meydandan çıkarır. Bu olay tarihe “555K eylemi” olarak geçmiştir. 28 Nisan’da doruklara çıkan halk hareketi 27 Mayıs’ta devrimci subayların yönetime el koymasıyla sonuçlanmıştır.

27 Mayıs ve Günümüz Halk Hareketi

Demokrat Parti iktidarının son döneminde zorbalığa karşı hürriyet talebi yükselmiştir. Gençliğin kendi kaderini eline almasıyla sonuçlanan hareketi incelediğimizde her daim İstiklal Marşı’nı, “Tam Bağımsız Türkiye” ve “Gençlik-Ordu El Ele” sloganlarını görüyoruz. Türkiye’nin Meclis geleneğini yıkıma uğratacak bir halk oylamasından çıktığımız düşünüldüğünde, Turan Emeksiz’in şahsında 27 Mayıs Halk Hareketini iyi anlamamız gerekir. Zira o dönemde hem içerdeki zorbalığa hem de emperyalizme karşı mücadelenin sonuç aldığını görüyoruz. Bugün AKP iktidarına karşı yapılan yürüyüşlerin bazılarında Türk bayrağını göremeyişimiz, NATO’ya yapılan müdahale çağrıları ve Türkiye’nin hukukunu Avrupa İnsan Hakları Mahkemelerinde aramak Turan Emeksiz’in canını vermiş olduğu mücadeleyi değil, ABD’nin ve AB’nin gösterdiği yolu örnek almaktır. “Tam Bağımsızlık” ilkesini ve ordu-millet birlikteliğini hiçe sayan bir halk hareketi, bu topraklarda her zaman sönümlenmeye mahkumdur.

Turan Emeksiz’den günümüze değişmeyen bir şey varsa o da Türk gençliğinin hiç aldanmadığıdır. Emperyalizmle birleşme çabasında olan hiçbir grup gençliği temsil etmemektedir. Gençlik, hürriyet şehitlerinden aldığı azimle emperyalizm ve onun yerli işbirlikçilerinin karşısında durma iradesini taşıyor. 28 Nisan 1960 günü Beyazıtta “dalından koparılan ham meyve” tohum oldu toprağa düştü.Topraktan “fidanlar”, fidanlardan “kardeşçesine yaşayan” biz ağaçlar çıktı. 27 Mayıs gençliğinin taşıdğı hürriyet bayrağı bugün bizim elimizde. ABD’ye ve iç zorbalığa karşı savaşan memleketimizin dört bir yanında dalgalanıyor. Turan Emeksiz’lere sözümüz; Tam Bağımsız Türkiye’yi kuracak ve hürriyetin zorbaları yendiği günleri getireceğiz!

Mert Savcı

TGB İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Birim Başkanı

KAYNAKÇA:
1. Cüneyt Akalın, 27 Mayıs Bir Devrimdir , Kaynak Yayınları, 2010
2. http://www.sozcu.com.tr/2016/yazarlar/soner-yalcin/hurriyet-sehidi-turan-emeksiz-1210405/
3. http://odatv.com/turan-emeksiz-nasil-olduruldu-2804141200.html

tgb.gen.tr

Tarih:
Diğer Haberler