Kaldıramayacakları Yükün Altına Girenler!

AKP kurmayları bu sıra kaldıramayacakları yükün altına girme merakındalar.

Kaldıramayacakları Yükün Altına Girenler!

YAZAR

AKP kurmayları bu sıra kaldıramayacakları yükün altına girme merakındalar.

- Ankara Valiliği ve İçişleri Bakanlığı muammalı açıklamalarla 29 Ekim'e dair belirsizliği devam ettiriyor. Bir yandan yasak 29 Ekim'i kapsamıyor derken diğer yandan Ankara'da 29 Ekim başvurumuzu reddediyor.

- Başkanlık için Bahçeli'den gelen pası gole çevirmeye çalışan Binali Yıldırım, '' AK Parti Grubu hazırlayacak, Meclis'e getirecek ve onayına sunacak. Meclis, ister 367 ile kabul etsin, ister 330'la kabul etsin, her iki halde de son onayı millete götüreceğiz" diyerek başkanlık sistemi için hava topuna kalkıyor.

- Ülkemizin sınırları BOP ile kevgire dönerken, Türk Ordusu bölgede ABD ve kara kuvvetleri ile savaşırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan muhtarlar toplantısında ülkemizin tapu senedine yani Lozan'a saldırıyor.

Efendiler! Bu Büyük Günahların Altında Kalırsınız

Ülkemizin harcı Cumhuriyet, tuğlası Türk milletidir. 29 Ekim'i yasaklamaya kalkarak nasıl bir yükün daha doğrusu nasıl bir günahın altına girdiğinizin farkında mısınız? Ülkemizi ayakta tutan değerler yasak tanımaz. Türk milleti, her zaman olduğu gibi bu yıl da Cumhuriyet Bayramı'nı büyük bir coşku ve kararlılıkla kutlayacaktır. Valiliğe ve bakanlığa uyarımızı ve davetimizi bir kez daha yapıyoruz: ''Cumhuriyet Geleceğimizdir'' şiarıyla meydanlarda olacağız!

Başkanlık talebi ülkemizin harcına midye kabuklarıyla dolu deniz kumu karıştırmaya benzer. Deniz kumu ile yapılan bina en ufak depremde yıkılma riski taşır. Ucuza kaçan müteahhit gibi yalnızca kendi kazançlarını düşünen AKP kurmaylarına hatırlatalım: Türk Milleti, getirdiği gibi götürmesini de bilir. Başkanlık hayalleriyle yanıp tutuşanlar emellerine ulaşamayacak. Bindiği dalı kesme gayretine düşen Binali Yıldırım, başkanlık kararını millete götürme kararlılığında oladursun. Millet olarak başkanlık torbasını büzmeye yeminliyiz!

Uyarıyoruz!

Geçmişini inkar edenin geleceği olur mu? Osmanlı Dönemi’nin başarılarını alıp hatalarını Cumhuriyet önderliğine yüklemeye çalışan Neo-Osmanlı kafası, Lozan'a saldırayım derken Sevr'e razı gelir. Lozan'a saldırı, Amerika'ya karşı birleşen cepheyi yani Türkiye'nin en kuvvetli cephesini tehlikeye sokar. Ülkede ve bölgede topyekün Amerikan kuvvetlerine karşı savaş veriyoruz. Amerika ile savaş cephesini tehlikeye sokacak, dağıtacak her hamlenin karşısında yer alırız.

Bölge ülkeleriyle işbirliği, Cerablus ve Musul harekâtının başarıya ulaşmasının önemli koşullarındandır. Bölge ülkeleri de bu birlikteliğe göre adımını atmalı, birlikteliği tehlikeye sokacak küçük hesaplardan kaçınmalıdır. Harekâtların askeri ayakları başarılı; siyasi ayakları eksik ya da yeterli değildir. Emperyalist planları hedef almadan mezhep siyasetini öne çıkaran anlayış, ülkemizi bölgede güç duruma sokar. Mevziimizden emin hareket etmek durumundayız. Bölgede savaştığımız ABD’ye ve kara kuvvetlerine karşı birleşen-birleştiren hamleler yapmak tüm kuvvetlerin ortak sorumluluğudur. Milletimizi bu bunalımlı süreçlerin ardından büyük zaferler bekliyor. Bu büyük zaferlere cumhuriyetimize ve vatanımızın bütünlüğüne sarılarak ulaşacağız!

tgb.gen.tr

Tarih:
Diğer Haberler