YAZAR
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde 21-27 Ekim tarihleri arasında 54’üncüsü yapılacak olan Uluslararası Antalya Film Festivali’nde ‘ulusal film yarışma kategorisi’ kaldırılarak festival komitesinde değişikliğe gidildiği duyuruldu. Belediye Başkanı Menderes Türel’in de aralarında bulunduğu yeni komite bu değişikle Antalya’yı küresel sinema endüstrisinin merkezlerinden biri haline getirmeyi amaçladığı belirtti.
52. yılında ismi değişen Altın Portakal Film Festivali’nin, ulusal film kategorisi kaldırılarak bir turizm yatağı haline geldiğini görüyoruz. Ulusal film kategorisinin yerine gelen çocuk ve yemek kategorileri de turizme yönelik bir hareket olduğunu gösterir nitelikte. Hâlbuki ulusal film kategorisi, popüler kültürde yer edinemeyen birçok filmin önünü açan bir hal almıştır.
Ayrıca sinema gibi bir sanatı izleyicisinden ayrı düşünmekte bir hata olur. Çözüm bulunması gereken sorun festivali halkla buluşturmakken, ulusal film kategorisini kaldırmak duyulan ilgiyi de azaltacak bir girişimdir.
1963 yılından bu yana Türk toplumunun tarihine, değerlerine ışık tutan filmler halkla buluşma fırsatını festival sayesinde yakalamıştır. Orhan Kemal’in senaryosunu yazdığı Gurbet Kuşları filmi festivalin ilk ödül alan filmi olmuştur. Ayrıca Maden, Sürü, Faize Hücum, Muhsin Bey gibi hala Türk sinemasının en iyi filmleri olarak gösterilen filmler ödül almış, ismini festival sayesinde duyurmuştur.
Giderek daha içerikli hale gelen, daha politik atılımlar yapan Türk sinemasının önünde bir engelde piyasa da kendine yer edinememesiydi. Festivalin ulusal ayağını kaldırmak: politikleşen Türk sinemasının kendisini gösterebildiği tek alanı da elinden almaktır.
Türk sinemasını yaratmak ve yaşatmak amacıyla kurulan festival sinema açısından önemli bir gelenek oluşturmuş zamanla bir üretim aracı haline de gelmiştir. Türk sinemasının önemli yönetmen ve oyuncularını bir araya getiren, sinemaya yeni isimlerin kazandırıldığı, sanatçıların birbirinden etkilendiği ve fikir alışverişinde bulunduğu bu gelenek zaman içerisinde Asya ve Avrupa’nın en nitelikli festivallerinden biri haline gelmiştir. Bu yüzden de ulusal film kategorisini yalnızca ülke içerisinde değerlendirmek de büyük bir yanlışlık olur. Altın Portakal film festivali birçok ulusal filmin uluslararası bir boyut kazanması içinde önemli bir basamak olmuştur.
Sonuç olarak; Menderes Türel’in ‘Antalya’yı küresel sinema endüstrisinin merkezi haline getirmek istiyoruz’ söylemi aslında içi boş küresellik söylemiyle ulusal sinema kültürüne ağır darbeler vuruyor. Türk sinemasının değerli yönetmenlerinin ve oyuncularının ‘Türk sineması Antalya’yı boykot etmelidir’ şeklindeki açıklamaları bu yanlıştan dönülmesi gerektiğinin açık göstergesidir.
TGB Antalya İl Yöneticisi
Sabriye Akkul
tgb.gen.tr