Macron Fransa'yı yönetemez!

Fransa’nın devrimci damarı ülkeyi küreselcilere teslim etmemek için mücadeleye devam edecek.

Macron Fransa'yı yönetemez!

YAZAR

İki gün önce Fransa seçimlerinin ikinci turunda seçilen, medyaların parlak yüzü, eski Rothschild Bankası çalışanı ve sosyal Demokrat Parti (PS) iktidarında ekonomi bakanlığı yapmış olan Emmanuel Macron oldu.

Macron ekonomi bakanlığı yaparken, Fransız halkının yıllardır mücadelesini verdiği, direne direne kazandığı işcileri koruma yasasının büyük bir kısmını yerle bir etti. Hatırlarsanız 2016'nın ilkbaharında Fransa’da bu hareket karşı devrim olarak görülüp büyük grevler ve yürüyüşler düzenlendi.

Şimdi seçim sürecini bir inceleyelim:
İktidarda görmeye alışkın olduğumuz Sosyalist Parti, yani François Hollande’un partisi ve Cumhuriyetçiler, Sarkozy’nin partisi, ön seçimlerini yaptı. Diğer iki güçlü parti ise Lepen’in başkanlığını yaptığı "Milli Cephe" (FN) ve Melenchon’un partisi "İtaat etmeyen Fransa" (FI).

Üç yıldır bu dört güçlü parti seçimlere hazırlanırken, seçimlere bir yıl kala Ekonomi bakanlığından istifa edip, kendi partisi PS'in ön seçimlerine katılmadan yeni "Yürüyüşte" isimli bir parti kuran Emmanuel de Cumhurbaşkanlığına aday oldu.

Macron’nun adaylığıyla bütün sondajlar, medyalar bir yıl boyunca bir nevi "Yürüyüşçü" oldular. Seçimlere üç ay kala hala bir Cumhurbaşkanlığı programı olmayan Macron sondajlarda bir numaraydı. En büyük dergiler, gazeteler, televizyon kanalları bir yıl boyunca Macron’u öne çıkardılar.

Macron kendisini hep "değişimin adayı" olarak tanıtsa da, sistemin desteğini sonuna kadar arkasına almış ve aslında değişime yol açmayacak tek güçlü adaydı. Seçimlerin ilk turunda da oyların yüzde 24,01'ini alarak oyların yüzde 21,3'ünü alan Lepen'in önünde bitirdi ve ikinci tura katılma şansını kazandı.

Birinci turda Macron’dan sonra en fazla oy almış olan üç aday Rusya’ya yakın, Suriye’de Esad’lı çözümü savunan Lepen, Fillon ve Melenchon oldu. Aslına bakarsak, oy kullanan 37 milyon seçmenin 22 milyonu Avrasya’ya daha yakın olan adaylar için oy kullandı. Macron birinci gelmesine rağmen aldığı oy sayısı sadece 8,6 milyon oldu.

İkinci turda Macron ve Lepen karşı karşıya geldi. Fransız seçimlerinde bir gelenek vardır, Lepen ailesine karşı kim ikinci tura çıkarsa, diğer bütün partiler onu desteklerler ve Lepen'lere karşı "baraj" yapılması istenir. Babasından sonra partinin başına gelen Marine Lepen tüm çabalarına rağmen babasının parti üzerinde oluşturduğu faşist ve ırkçı sıfatını temizleyemedi. Tabii parti içerisinde hala ırkçı söylemlerde bulunan, mitinglerde Nazi selamları yapan kısım da Marine’e pek yardımcı olmadı.

İkinci tur sürecinde üniversitelerde esen hava daha çok "ne lepen ne macron", "ne ırkçı ne bankacı" söylemleri oldu. Seçimlerden bir gün önce, işçi ve öğrenci sendikaları "sosyal birinci tur" ve seçimlerden bir gün sonra "sosyal ikinci tur" yürüyüşleri düzenledi. Seçimlerin sonuçları ne olursa olsun, sosyal haklar için, kapitalizme karşı mücadele tüm hızıyla devam edecek mesajı verildi.

Macron’un kazandığı ikinci turun sonuçlarına bakmakta fayda var. Macron resmi rakamlara göre yüzde 66,1'le seçildiği söylense de asıl sonuçlar daha farklı. Bu seçimler Fransa tarihinin en fazla geçersiz oy verilen seçimleri oldu. Aynı şekilde sandığa gitmeyen insan sayısı da çok yüksekti.

Aslında Macron genel seçmen sayısının sadece yüzde 43.63'ünü alarak, halkın yarısını bile temsil etmeyen ilk Fransız Cumhurbaşkanı oldu. Tabi bu yüzde’nin içerisinde Macron’u ve programını beğenmeyenler de var.

Kendisini değişimin adayı diye tanıtan Emmanuel aslında Sarkozy-Hollande hükümetlerinin, Merkel, Obama, büyük patronlar ve NATO politikalarının devamı olacak. Üniversiteler, liseler ve işçi sendikaları gelecek aylarda çok büyük eylemler ve grevler düzenliyor. Macron attığı her adımda yakasına yapışan devrimci Fransız halkını bulacak.

Şimdi gözler üç ay sonra yapılacak milletvekili seçimlerine odaklandı. Atlantik karşıtı partiler yükselmeye ve sistem partilerini korkutmaya devam ediyor. Macron mecliste gereken çoğunluğu sağlayamaz ise kendisini Avrasya'cı bir başbakanla bulma şansı oldukça yüksek gözüküyor. Gelecek süreçte Macron’un Fransa’yı uluslararası küresel güçlere ve büyük sermayeye hizmet eden politikalarla yönetmesi haliyle zor olacak. Hem meclis’te hem de sokaklarda çok sert bir muhalefet ile karşı karşıya kalacak. Fransa’nın devrimci damarı ülkeyi küreselcilere teslim etmemek için mücadeleye devam edecek.

Emre Kılıç
Fransa TGB Başkanı

tgb.gen.tr

 

Tarih:
Diğer Haberler