YAZAR
Kredi derecelendirme kurumu Moddy’s, Türkiye’nin kredi notunu geçtiğimiz Cuma gecesi ani bir karar ile iki puan aşağı çekerek Türkiye’yi ”yatırım yapılamaz” olarak değerlendirdi. Bu kararın arkasında yatan sebepler ve etkileri hakkında tartışmalar sürerken kararın alındığı tarih itibari ile Türkiye’nin Rusya ve diğer Asya ülkeleri ile olan olumlu ilişkilerine karşı bir gözdağı olduğu anlaşılıyor.
Kredi derecelendirme kuruluşları, en basit ifadesi ile ülkelerin ve şirketlerin borçlarını ve geri ödemelerini değerlendirirler. Bir ülkenin kredi notu, o ülkenin borçlanma maliyetini ve para birimi değerini doğrudan etkiler. Dünyadaki sıcak para hareketlerini kontrol eden fonlar, yatırımlarına üç büyük kredi kuruluşunun vermiş oldukları kredi notlarına göre yön verir. Dünyada birçok kredi derecelendirme kurulu olmasına karşın Moody’s, Standard & Poor’s ve Fitch Ratings sektörün hâkim kuruluşları olarak başı çekiyor. Bunlardan Moody’s, 1913 yılında Newyork merkezli olarak kurulmuştur. O günden bu yana bu kuruluşlar, emperyalist odaklar tarafından ülkelerin siyasi ve ekonomik süreçlerini manipüle etmek için kullanılıyor. Kısacası bir ülke, ekonomik olarak cezalandırılmak istendiğinde o ülkenin kredi notu ile oynanması yeterli olabiliyor.
Moody’s kredi notumuzu düşürmesinden 2 gün önce Türkiye’nin ekonomik durumunu “ 15 Temmuz sonrası yaşanan darbe girişiminin etkileri ekonomi alanında büyük oranda kayboldu” şeklinde değerlendirirken 2 gün sonra kararın değişmesi dikkat edilmesi gereken bir nokta. Son dönemlerde Rusya ile ilişkilerin düzeltilmesi; Çin, Suriye, İran gibi ülkeler ile ekonomik ve siyasi anlaşmaların artması Türkiye’yi Asya ülkelerine yakınlaştırmakla kalmıyor aynı zamanda Amerika’nın baskılarına karşı bir mesaj sergiliyor ve çözüm yolu arıyor. Görülen o ki bu gelişmeler Moody’s in karar verme sürecinde oldukça etkili oluyor.
Emperyalizm sahip olmak istediği ülkeyi ( ülke onun için ekonomik pazar anlamına geliyor ) çeşitli yöntemler aracı ile kendine bağlamaya ve yönlendirmeye çalışır. 15 Temmuz sürecinde darbeler ile ülkemizin şekillendirilmeye çalışıldığını gördük. Suriye’de, Irak’ta, Afganistan’da yenilen Amerika, Türkiye’de de yenilmiş oldu. Şimdi de devreye emperyalizmin ekonomik tetikçileri olan Moody’s gibi kuruluşlar giriyor. Ekonomik yaptırımlar beraberinde bağımlılığı da getiriyor.
Amerikan Emperyalizminin bölgemizde uyguladı tüm sömürü politikalarına karşı en etkili cevap bugün Batı Asya Birliğidir. Türkiye, Suriye, İran ve Irak’ın birliği bölge halklarının kalkınması ve büyümesi içinde büyük bir zemin hazırlıyor. Bölge ülkelerinin toplam GSMH’leri iki trilyonun üzerindedir. Bölge toprak ve iklim koşullarının elverişli olması ve tarımsal ürün verimliliği açısından ihracat potansiyeline sahiptir. Dünyanın enerji kaynaklarının üçte birinden fazlası bu bölgede bulunuyor. Bölge ülkelerinin genç nüfusu Avrupa ve Amerika’ya oranla daha fazla. Böyle bir birliktelik emperyalist müdahaleler sonucu boşa harcanan kaynakların kalkınma ve refah için kullanması anlamına gelecektir. Böylelikle ülkemize Moody’s gibi kurumların müdahalelerini de boşa çıkaracaktır.
Önümüzdeki günlerde Türkiye ve Rusya arasında imzalanması beklenen Türk Akım projesi, Çin’in bölgesel kalkınma projesi olan İpek yolu projesi ve Türkiye’nin bu projeye destekleri, İran ile imzalanan enerji anlaşmaları gibi birçok ekonomik girişim bizlere aslında yüzümüzü Asya’ya döndüğümüzün işaretleridir.
Bu aşamada Türkiye’nin zorunlulukları gösteriyor ki Türkiye’nin geleceğinde Batı Asya ülkeleri ile anlaşmalar bizi ileri götürebilir. Buna karşılık Amerika ve onun emperyal enstrümanları ile kurulacak tek taraflı anlaşmalar bağımlılık ve yıkım getirecektir.
Türkiye’de artık “ Moody’s” lerin kredisi kalmamıştır.
Nuray Kaya
Kaynakça:
1. Batı Asya Birliği/5 Ülke 5 Deniz, Mehmet Bedri Gültekin, Kaynak Yayınları, İstanbul, 2014
2. http://www.bloomberght.com/haberler/haber/1921899-moodys-turkiyenin-kredi-notunu-dusurdu
3. http://www.bbc.com/turkce/37479692
4. https://tr.sputniknews.com/ekonomi/20160924/1024976470/canikli-moodys-not-indirimi-rusya.html