Neoliberalizmin Çöplüğünün Fenomenleri

Sosyal medyanın oluşturduğu geniş çöplükte kendilerine yer bulan bu kişiler müzmin muhaliflik, vatan-millet ve devlet düşmanlığıyla karşımızda.

Neoliberalizmin Çöplüğünün Fenomenleri

YAZAR

Sosyal medyanın gelişimi günümüzde bir çok kişiyi "gazeteci", "yazar" ve "muhalif" yaptı. Sosyal medyanın bu kadar gelişmediği yıllarda çokça karşılaştığımız gazeteciler, yazarlar ve muhalifler ile bugün bu sıfatları kendilerine yakıştıranlar arasında büyük ölçüde fark görmek mümkün. Bu sıfatları yaratan onların bilgi birikimi değil, aldığı "RT(Retweet)", "Favori" ve "Beğeni" sayılarıdır.

Eskiye baktığımızda Uğur Mumcular, İlhan Selçuklar, Demirtaş Ceyhunlar, Hasan Yalçınlar ve bir çok kişi gerçek anlamda yazarlığı, gazeteciliği ve muhalifliği temsil eder ve hakkını verirdi. Onların geleneği araştırmacılıktan, devrimcilikten ve vatanseverlikten gelmekteydi. Yeni oluşan ve yüzlerce yıllık ilerici değerlerin içerisini boşaltan neoliberalizmin "Fenomenleri" ise maalesef bir çok kişi tarafından gazeteci, yazar ve muhalif olarak biliniyor.

Sosyal medyanın oluşturduğu geniş çöplükte kendilerine yer bulan bu kişiler için müzmin muhaliflik, vatan-millet ve devlet düşmanlığıyla karşımıza çıkıyor. Altını dolduramadıkları kavramlarla yaptıkları sığ tahlillerin yanında bugünlerde beyin yakıcı olarak ifade ettiğimiz 'tahlilleri' de görmek mümkün. Bu fenomenlerin cümleleri de hep aynı kalıpta ilerler. Mesela "olabilir" kelimesine bayılırlar. Neden mi? Çünkü olabilir derse yaptığı tahlilin ucu açık olur ve bu ucu açıkçı fenomenimizin yanılma şansı asla olmaz. Bazıları da kendinden çok emindir. Mesela Fatih Yaşlı'nın darbenin yapıldığı gün yaptığı müthiş tahlili kimse unutamaz: "tiyatro falan yok, cemaat darbesi değil, tsk yönetime el koydu". Sokağa çıkan ve yıllarca 'geri' olarak nitelendirdiği kitle bile bunun cemaat ve Amerikancı bir darbe olduğunun tahlilini kör olmadığını için görebilirken, bu arkadaşın sazan edasıyla tahlil yapması insana "Bir RT uğruna ya Rab ne tahliller yapılıyor" dedirtiyor. Hele ki PKK’nın Kılıçdaroğlu’na düzenlediği silahlı saldırı için: “Artvin’de chp genel başkanı’na pkk’den roketli saldırı girişimi. Tuhaf sahiden, akıl mantık işi değil” Evet Fatih Yaşlı çok haklı, PKK zaten Kokoreççiler Yardımlaşma ve Dayanışma derneğine bağlı olduğu için böyle bir eylem PKK için akıl mantık işi değil.

PKK saldırırken "çok üzgünüz, niye böyle oluyor" derken, TSK PKK'ya operasyon yaparken "Kahrolsun savaş" naraları atmak yine bir vatansız fenomenlik gerekliliği olmakta. En sevilen kısmı da terör örgütlerine karşı yapılan operasyonlarda "savaşlar çok kötü, insanlar savaşlarda ölür" tahlili. Bu tahlil karşısında sizin de tüyleriniz diken diken oldu değil mi?! Bunlar bizi uyarana kadar savaşları paintball oyunu zannediyorduk. Halbuki savaşlarda insanların öldüğü gerçeğini öğrenmemiz vatanımızı savunma kararlılığımızı ortadan kaldırdı(!)

Hiç bir zaman belirli bir hedefleri yoktur. Temel amaç sorumsuz muhalifliktir. Sorumluluk taşımak bunların sınıfsal karakterine uygun değildir. Çünkü sorumluluk, bedel ödemeyi gerektirir. Hiçbir zaman o sorumluluğu taşımayanlar için ülke gerçeğinin de pek tabii bir önemi yoktur. Onlar için 'iyi yazmanın' esas ölçüdü ülke gerçeği ve aydın sorumluluğu değil twitter tarikatının tepkileridir. Bu tarikatın üyelerinin de her zaman gerçek kişi olması gerekmez. Sanal hesaplar, sanal yorumlar ve beğenen sanal kişiler. İşte bir vatansız fenomenin temel özellikler.

Hep muhaliflik yek muhaliflik önemli. TSK PKK'yı hendeklere gömerken ya da sınır ötesine IŞİD'e karşı operasyon yaparken bize savaşın ne kadar kötü olduğunu anlatmaya çalışanlar, daha gözlerinin önündeki PKK'nın eylemlerini göremiyor. Çünkü onları görürlerse RT alamaz, RT alamayınca da tarikattan dışlanır "fenomen" olamazlar. Düğünlerimizi cenazeye çeviren IŞİD'e operasyon yapılmasına, muhalefetçilik yapacağım diye darbeyi bastırmış bir orduyu karalayarak karşı çıkmak nasıl bir aymazlıktır. Ayşenur Arslan'ı IŞİD'e karşı yapılan operasyonlar niye rahatsız ediyor? “Demokrasi ve özgürlük adına çok az seçeneğimiz kaldı” deyip Joe Biden’a övgüler düzen Ayşenur Arslan tarikatta bulunmanın gereğini yapıyor da ondan.
Cizre’de terör örgütü PKK’nın saldırısı sonucu 11 şehidimizin 78 yaralımızın olduğu saldırıya Alper Taş’ın “ Kolombiya’da olduğu gibi ölümü yeneceğimiz bir yolu hep beraber mutlak bulmak zorundayız #Cizre” yorumunu okuyunca saldırının Kolombiya’da silahlı kişilerce olduğunu tahmin ediyoruz. Ama şükürler olsun ki Cizre yazmış da saldırının Cizre’de olduğunu anladık. Alper Taş’a şunu söylemek gerek, insanlar ölür, hasta olur ölür, kaza geçirir ölür ama bu insanlar öldürüldü, şehit edildi, hem de azılı bir terör örgütü PKK tarafından ve siz bunu ağzınıza almıyorsunuz. O yüzden siz ve sizin tarikatınız hiç bir ölümü önleyemedi, önleyemez de.

Terörü ve ölümleri önleyecek olan, güçlü ordu ve ordu ile milletin birliğidir. Yaşadığımız bölgede emperyalizmin bombalarla müdahalelerine “savaş kötüdür” gibi sığ yorumlarla değil ordumuzun ve güvenlik güçlerimizin vatan savnumasıyla verdiği mücadeleye omuz vermekle cevap veririz.

 

Özgür Altınbaş

Tarih:
Diğer Haberler