Onat Kutlar, faili meçhul mü?

Onat Kutlar ve nice aydınımızın katili PKK’ya yönelik operasyonlar hız kesmeden devam ediyor. Terör şebekesi ABD kaybediyor. Onat, galip gelecek.

Onat Kutlar, faili meçhul mü?

YAZAR

“Gerçeği görür ve söyleriz. Sözün kılıcı kendi boynumuzu kesse de…”
(Onat Kutlar, Yeter ki Kararmasın, 1 Temmuz 1984)

Onat Kutlar, 30 Aralık 1994'te Opera Pastanesi’nde dostlarıyla birlikteyken PKK’nın gerçekleştirdiği bombalı saldırıdan 12 gün sonra, 11 Ocak’ta hastanede hayatını kaybetti. Arkadaşı, Arkeolog Yasemin Cebenoyan ise oracıkta. 23 yıl oldu. Kardeşi Cüneyt Cebenoyan, ablası için geçtiğimiz 29 Aralık’ta şöyle bir tivit attı: “30 Aralık 1994’te PKK’nin bombalı eyleminde öldüğünde ablam Yasemin Cebenoyan 37 yaşındaydı. Yaşasaydı bugün 60 yaşında olacaktı.”

Türkiye sevdalısıdır Onat Kutlar. Kökleri bu topraklardadır. 1989'da Yeni Düşün Dergisi’nde yayımlanan “Bu Ülkede Doğmaktan Mutluyum” başlıklı yazısında şöyle demişti: “Çok köklü kültürel bir mirasın üzerinde oturan, çok genç bir halkın ülkesi Türkiye. Bu yüzden çok mutluyum Türkiye’de yaşamaktan.” 25 Ocak 1936 yılında Alanya’da doğmuş, Gaziantep Lisesi'nden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Paris Üniversitesi Felsefe Fakültesi’nde öğrenim görmüştü. Edebiyat, kültür ve sanat dünyamızdaki yerini 1980 Türk Dil Kurumu Öykü Ödülü’nü kazanan “İshak” adlı kitabıyla almıştı. Sonrasında anıtlaşan, dolu dolu bir yaşam... Yalnız öykünün, şiirin, düzyazının, sinemanın değil; duyarlılıkların da ustalarından biridir Onat Kutlar.

Çok şey yazıldı, söylendi Onat Kutlar’ın ardından. Saldırıdan hemen sonraki gün, köşe yazarı olduğu Cumhuriyet Gazetesi “Her türlü teröre hayır” manşetiyle çıktı. Hastanede tedavi altındayken hayatını kaybettiğinin ertesi günü ise “Öfkenle çoğalacağız” manşetini attı gazete. Onat Kutlar gibi bir Türk aydınının katledilmesi, toplumu derinden sarstı. Kültür-sanat ortamımızdaki eksikliği her zaman hissedildi. Yarattığı boşluk doldurulamadı. PEN Yazarlar Derneği’nce geçen yıl 10 Ocak’ta düzenlenen anmada, gökten zembille indiğini düşündükleri bombaya kahretti dostları. Kurucusu olduğu Sinema ve Yazarlar Derneği (SİYAD) geçtiğimiz 30 Aralık’ta attığı tivitle insanlık dışı bir saldırının, “insanüstü” failine lanet okudu. Saldırıyı PKK üstlenmişti ama SİYAD'a göre faili insanüstüydü. Belki de üç harfli(!)

Dostlarından Onat Kutlar’a Mektup Var

2016'da Onat Kutlar’ın sekseninci yaş günü kutlandı. Öğrencisi, İstanbul Film Festivalinin de yıllarca yöneticiliğini yapan Hülya Uçansu, hocası Onat Kutlar anısına “Dostlarından 80. Yaş Armağanı, Onat Kutlar’a Mektup Var” adında bir kitap hazırladı. Doğan Kitap’tan geçtiğimiz yıl yayımlanan eser Ercan Kesal, Atilla Dorsay, Ali Sirmen, Refik Durbaş, Adnan Özyalçıner ve daha birçok dostunun Onat Kutlar anısına yazdıkları mektuplardan oluşuyor. Hülya Uçansu’nun “O hâlâ dostlarıyla birlikte” başlıklı önsözünde yazdığı kadarıyla nereden geldiği bilinmeyen, patlayan bir bombayla ağır yaralanmıştı Onat Kutlar. Arkadaşı, dostu Atilla Dorsay yazdığı mektupta(sf.293) “tümüyle rastlantı sonucu, oraya bırakılmış bir serseri bombanın kurbanı” yaptı Onat Kutlar’ı. Yine yakın dostu Adnan Özyalçıner’e (sf.61) göre de Güneydoğu’da teröre karşı yürütülen savaş “acımasızcaydı”. Güneydoğu’nun hemen hemen yarısı kuşatma altındaydı. Orada kadınlar, çocuklar ölüyor, öldürülüyordu…

Ercan Kesal(sf.429) şöyle yazdı “abisi” Onat Kutlar’ın ardından: “1915’te masum elleriyle anasının kuşağına tutunmuş, soğuğa ve açlığa terkedilmiş ölü çocukların 'mayrik' feryadının yerini şimdilerde 'daye' hıçkırıkları aldı". “Ellerindeki fotoğraflarla morg kapılarında ceset arayan gül yüzlü gelinlerin ülkesi” olmuştuk(!) Olguları başka hangi ifadelerle perdeleyebilirdi Ercan Kesal(!) Hangi ifadelerle tarihsel ve güncel meseleler katliam, soykırım, zulüm olarak nitelendirilebilirdi(!) Süslü ifadelerle, adına “PKK terörü” bile diyemedikleri yakın dostları Onat Kutlar’ın katili PKK’yı masumlaştırmaktan başka ne yapmışlardı? Onat Kutlar’a sekseninci yaş gününde “armağan” kitapla bir mermi de dostları(!) sıkmıştı.

Onat’ın Dostları Kimlerdir?

Onat Kutlar’ı terör örgütü PKK öldürdü. Yaşasaydı, çelişkileri kavramaya çalışır, seyrine dalıp romantizm içinde yüzmezdi. Dünyaya terör ihraç eden ABD emperyalizmine karşı net tavır alırdı. Hiç şüphesiz HDP/PKK’nın “barış güvercini” olarak görüldüğü, akıl tutulmasının en yoğun olduğu dönemde bile PKK’nın terör örgütü olduğu gerçeğinin keskin savunucusu olurdu. Bu gerçeğe gözlerini kapayarak PKK ile arasına mesafe koymayan dostlarını(!) eleştirirdi. Köşe yazarı olduğu, sığınağı Cumhuriyet gazetesini PKK/HDP’yi aklamaktan mahkûm ederdi. Çünkü patlamadan kısa bir süre önce gazetedeki köşesinden “Herkesin kaybettiği tek oyun” demişti terör için.

Can Yücel yedi dizeyle şöyle tanımladı Onat Kutlar’ı PKK bombasıyla yaralandığının ertesinde: “Onat’ın yeni yılını kutlarım/ Onat’ın onatları koşuyor/ Beyaz bir yatağın veliefendisinde/ Bir bel farkıyla yine birinci geleceksin/ Gazi ayıntabın o en eski tayı/ Şarap parçasının önünü kesemez şarapnel/ Sen alnı açık beli doğru bir yarış atısın Onat.”

Onat’ın onatları koşuyor. Onat Kutlar ve nice aydınımızın katili PKK’ya yönelik operasyonlar hız kesmeden devam ediyor. PKK'nın yasal temsilcisi HDP dağılıyor. Terör şebekesi ABD kaybediyor. Onat, galip gelecek.

Emrah Zorba
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi

tgb.gen.tr

Tarih:
Diğer Haberler