YAZAR
Marx "Görünen ile gerçek aynı olsaydı, bilime gerek kalmazdı." der. Görünen ile gerçek aynı değil, parlatılan Maçoğlu portresinin altından cumhuriyet karşıtı bir portre çıkıyor. Seçimlerden önce yapılan sevimli propagandaların arkasından nelerin çıktığını görüyoruz. Birde bakıyoruz bu propagandayı yapanlara Fransız, Alman, Amerikan; kanalları, gazeteleri, siteleri karşımıza çıkıyor.
Sözde "komünist" Maçoğlu'nu sevimli göstermek için emperyalist medya elinden geleni yaptı. Batı kaynaklı sitelerde reklamları döndü durdu. Soros ve AB tarafından fonlanan STK’lar üzerinden Maçoğlu güzellemesi yapıldı. Amerikan destekli ajanslara verilen röportajların ardı arkası kesilmedi. Atatürkçü bir portre yaratılmaya çalışıldı. Sonunda Türkiye’nin sözde “komünist başkanı” oldu.
Amerika, Irak'ı işgalinden sonra kendi eli ile komünist bir parti kurup yine kendi eli ile meclise taşımıştı. İşte o komünist partiden ne kadar feodalizm karşıtlığı, emperyalizm karşıtlığı beklenirse bunlardan da o kadarı beklenir.
Gelgelelim bu portre şimdilerde Cumhuriyet'in Tunceli'sini Feodalizm'in Dersim’i yapmaya çalışıyor. Daha 4 gün öncesinde Tunceli Belediyesi 19 Mayıs’ın 100.yılında 19 Mayıs'la ilgili bir mesaj dahi yayınlamadığı gibi 19 Mayıs'ta çöp toplama etkinliği koydu.
TOPRAK REFORMU VE TUNCELİ
Toprak reformu Cumhuriyet’in en önemli devrimlerindendir. Tarımın gelişmiş teknolojik aletler ile yapılması insan emeği ile yapılan üretimden çok daha fazla verim veriyordu. Öncesinde atların, eşeklerin bile zor geçtiği yollardan şimdi trenler geçiyordu; otomobil, traktör yolları açılıyordu. Hepsi bir kenara ama topraksız köylüye toprak dağıtımı, olacak iş miydi? Yıllar yılı atasından dedesinden beri marabalık yapan köylü ne bilirdi kendi toprağını yönetmesini.
Cumhuriyet bölgede ki yarı feodal düzeni yerle bir ediyordu. Bundan rahatsız olan Seyit Rıza gibi ağalar isyan bayrağını açtılar. İsyan Cumhuriyet devrimlerineydi, isyan köylüyü ezen çarkın devam etmesine yönelikti. İsyan Atatürk devrimlerini yıkmaya yönelikti. Cumhuriyeti tanımadılar, devleti yok saydılar. Tarih ilerlemeye devam etti. Cumhuriyet devrimi kazandı. Cumhuriyet bölgenin adını Tunceli olarak değiştirdi.
TUNCELİ İSMİNE KİMLER KARŞI ÇIKIYOR?
Tunceli ismine yapılan saldırıların altında, mutlak bir Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığı yatmaktadır. Tunceli ismi ile sorunu olanların muhakkak Atatürk’ün devrimleri ile bir sorunu vardır.
Mustafa Kemal’e sırtınızı dönüp Tunceli’ye Dersim derseniz, Mustafa Kemal ve onun devrimci çizgisinden uzaklaşmış olursunuz. Cumhuriyet’e sırtınızı dönerseniz, feodalizme kucak açmış olursunuz. Mustafa Kemal’e sırtınızı dönerseniz yanınızda Seyit Rıza’yı bulursunuz, Şeyh Said’i bulursunuz. Ağalık düzeni üzerinden halkın emeğini sömürenlerle bir araya gelmiş olursunuz. Mustafa Kemal’e sırtınızı dönerseniz, yanınızda gericiliği bulursunuz.
BİZLERİN GÖREVİ
Bizlerin önünde ki görev her zaman olduğu gibi Atatürk devrimlerini ve programını savunmaktır. Atatürk Türkiye’si için mücadele ediyoruz. Atatürk Türkiye’si demek Tunceli demektir.
Her şart ve koşul altında emperyalizm ve gericilikle mücadele bizlerin görevidir. Yeri gelir Amerikan askerinin başına çuval geçiririz. Yeri gelir Diyarbakır’da köy okulu inşa ederiz. Topraksız köylünün emek mücadelesinin yanında yer alırız. Yeri gelir yaptığımız yürüyüşlerle Türkiye’ye umut oluruz. Yeri gelir vatansever kitlelerin içine 'sevimli' zehirleriyle çıkmaya çalışırlar, tam karşılarında yer alırız.
Unutmayalım ki düşmanın tek silahı barut değildir. Ve tek cephesi sıcak savaş değildir. Düşman her zaman sıcak çatışma ile karşımıza çıkmıyor. Saldırı nereden gelirse gelsin bizim mevziimiz sağlam Mustafa Kemal’in mevziisinde kararlılıkla duruyoruz.
Onuncu Yıl Marşı’nda ki on beş milyon genciz.
“Bir hızla kötülüğü, geriliği boğarız;
Karanlığın üstüne güneş gibi doğarız.”
Salih Burak Özkan
TGB Antalya İl Başkanı
tgb.gen.tr