YAZAR
Eserleri yaşamının ötesine geçen değerler vardır. Fikirleriyle hala yol verirler bugüne. Sorumluluk duyduğu halkına fikirleriyle önderlik etmeye devam ederler. İşte o değerlerden birinin, 24 Ocak 1993 tarihinde hain bir saldırı sonucu aramızdan ayrılan Uğur Mumcu’nun, 26. ölüm yıl dönümünde eserlerinin önünde saygıyla eğiliyoruz.
Aydın, içinde yaşadığı topluma karşı sorumluluk hissedendir. Halkın meselelerine duyarsızlık baş göstermişse artık bir aydından bahsedemeyiz. Türk milletinin arasından bir Uğur Mumcu geçti. O Uğur Mumcu, halkıyla bir oldu ve her aydın gibi halkın sinesine kavuştu. Yaktığı meşale milletini aydınlattı.
1991 yılında Sovyetler Birliği’nin resmen dağılmasıyla tüm dünyada etkili olmak isteyen ABD emperyalizmi, hegemonyasını kurmak adına gerek doğrudan gerekse de taşeronları eliyle çalışmalarını başlattı. Körfez Savaşı’yla birlikte bölgeye yerleşen ABD’nin bir amacı vardı. Türkiye’nin de içerisinde yer aldığı Batı Asya ülkelerinin bağımsızlıklarına son vermek. Bu maksatla attığı adımlarda emperyalizme karşı direniş gösteren Batı Asya ülkelerinin antiemperyalist aydınlarını ortadan kaldırmak gerekliydi. 1990’lı yıllarda Türkiyemizin aydınlarına, vatansever askerlerine ve siyasilerine karşı girişilen operasyonlar tek merkezden yönetilmekte ve ABD eliyle desteklenmeydi.
ABD’nin tek kutuplu dünya yaratma sürecinde gerici ve bölücü terör örgütlerine Türkiye’de büyük görev düşüyordu. Bölgeye yerleşen ABD, PKK gibi kendine bağlı terör yapılanmalarını uzun vadeli hedefleri doğrultusunda hazırlıyordu. Türkiye NATO’ya girdiğinden beri devletin hücrelerine yerleştirilen kontrgerillanın da eline yeniden uyanışa geçme fırsatı gelmişti. Uğur Mumcu işte böyle bir süreçte CIA-MOSSAD-Barzani arasındaki ilişkileri araştırmaktaydı.
Uğur Mumcu bu karanlık ilişkiler içerisinde gördüğü tabloyu 7 Ocak 1993 tarihinde şöyle ifade ediyordu:
“Kürtler sömürgeciliğe karşı bağımsızlık savaşı yapıyorlarsa ne işi var CIA ve MOSSAD’ın Kürtler arasında? Yoksa CIA ve MOSSAD, antiemperyalist savaş veriyorlar da dünya bu savaşın farkında değil mi?”
24 Ocak 1993 tarihinde Ankara’da arabasına konan bombalı suikastle birlikte aramızdan ayrılıyordu Uğur Mumcu. Mumcu’yu uğruna yıllarını harcadığı vatan toprağına veriyordu Türk milleti.
ABD Destekli Terörle Mücadelede Bugün
19 Mayıs’ın 100.yılında da emperyalizmin vatanımıza yaptığı saldırılara şahit oluyoruz. Milli devletleri bölme ve parçalama görevine Uğur Mumcu gibi aydınlarımız sayesinde aşinayız. 15 Temmuz 2016 Amerikancı-Fethullahçı darbe girişimiyle Türk ordusu ve Türk devleti esir alınmak istendi. Emperyalist saldırıya karşı dik duruşumuz FETÖ’nün açığa çıkmasını ve ABD’nin Türkiye’de gerilemesini sağladı.
Fırat Kalkanı Harekatı ve Zeytin Dalı Harekatı ile Suriye’nin kuzeyindeki terör yapılanmalarına ağır darbeler indirildi. 19 bin tır silah ile ABD tarafından beslenen YPG/PKK terör örgütü, Türk ordusunun operasyonları ve Türk milletinin kararlılığıyla eylem yapamaz hale geldi. İçinden geçtiğimiz günlerde Fırat’ın doğusuna yapılacak askeri harekatı tartışmaktayız. Var gücüyle piyonlarını korumaya çalışan ABD, elinde dosyalarla ülkemize gelerek, yapılacak bir operasyondan Türkiye’yi caydırmayı amaçlamaktadır. İşte Uğur Mumcu iradesi, Türkiye’nin verdiği vatan savunmasında yaşamaktadır.
Uğur Mumcu’nun Emaneti Emin Ellerde!
Bugün üniversite ve lise çağlarında olan gençlik onun yüzünü hiç görmedi, tanımadı. Ancak Atatürkçü, vatansever gençlik her mücadelesinde Uğur Mumcu’nun varlığını hissediyor.
Andımız’ın yeniden ilköğretim okullarında okutulması için yaptığımız açıklamada Uğur Mumcu bizimle birlikte Andımız’ı okuyor.
Cumhuriyetimize, emeğimize, geleceğimize yani toplamda Türkiye’ye sahip çıkmak için 29 Ekim’de Ankara I.Meclis önünde düzenlediğimiz buluşmada Uğur Mumcu yanımızda yer alıyor. Emeğin en yüce değer olduğunu bilen Cumhuriyet evladı bize geçmişten selamlarını getiriyor.
Atatürk’ün emperyalizme karşı mücadelesini ve yaptığı devrimlerin özünü ele aldığımız Atatürk Sempozyumu’nda Uğur Mumcu tüm salonun havasını dolduruyor. Türkiye’nin Atatürk devrimlerinden başka bir çıkış yolu olmadığını bize söylüyor.
Uğur Mumcu’nun katili ortadadır. Ancak bugün onun mirasını sahiplenen Türk gençliği mücadelesiyle Mumcu’yu yaşatmaktadır. Uğur Mumcular ölmez!
Okan Özkan
TGB Genel Sekreteri
tgb.gen.tr