Yalnızlık paylaşılmaz

Millet, Amerikan güdümlü teröre ve ekonomik krize karşı çözüm bekliyor. Çözüm için kenetlenmeye omuz omuza olmaya hazır!

Yalnızlık paylaşılmaz

YAZAR

Türkiye, yaklaşık iki aydır fiilen başkanlık sistemini getirecek olan Cumhurbaşkanlığı sistemi tartışmalarının tozu dumana kattığı bir süreci yaşıyor. Ancak, Türkiye’nin esas gündemini örtecek bir toz bulutu yok. Türk Milleti için gündem: Terör ve ekonomik kriz. Millet, Amerikan güdümlü teröre ve ekonomik krize karşı çözüm bekliyor. Çözüm için kenetlenmeye omuz omuza olmaya hazır! Lakin şimdi, 18 maddelik Anayasa Değişiklik Paketi ile milleti “evet /hayır” paketlerine doldurup birbiriyle didiştirmeye girişiyor siyasi irade.

16 Nisan 2017 günü halkoylamasına kadar iki aylık bir maraton önümüzde duruyor. Türkiye Gençlik Birliği (TGB) olarak bu maratonun sonunda vatanseverlerin ipi en önde göğüsleyeceğine eminiz. Türkiye’nin ihtiyaçlarıyla en ufak bir bağı olmayan bir dayatma ile karşı karşıyayız. Fakat sızlanmak bizim işimiz değil. Türk gençliği bu şer dayatmadan hayır çıkarmasını bilecektir.

EVET-HAYIR DİYENLERE SORULAR

Bu Anayasa Değişiklik Paketi, önümüze getirenlerin iddia ettiği gibi terörü ve ekonomik bunalımı bitirecek mi? Bu değişikliği dayatan iktidara soruyoruz: Bugüne kadar terörle mücadele için, ekonomik bunalımı aşmak için hangi adımı mevcut sistem engelledi?

18 yaşında milletvekili olma imkânı sunuyoruz, siyaseti gençleştiriyoruz diyor siyasi irade. 600 milletvekilinden birisi olma şansıyla iş ve atama bekleyen milyonlarca gencin sorunu çözülecek mi? Halkoylamasında evet demeyi düşünen yurttaşlarımız da bu soruları sorsun. Bakalım tatmin edici cevaplar alacaklar mı? Sanmıyoruz. Biz ise bu soruları cevapsız bırakmıyoruz. Ayrıca çözümlerimizi de sunuyoruz.

SORUMLULUĞU PAYLAŞTIRMAK

Bu paketi yazımızın ana başlığındaki gibi tanımlamayı doğru buluyoruz: Paylaşılamayan Yalnızlık Paketi. Açalım. Bu paket: Anayasa’nın değiştirilemez maddelerine aykırı hükümler içeriyor. Gazi Meclisi etkisiz ve yetkisiz kılıyor, dolayısıyla milli egemenliği zaafa uğratıyor.

Yasama, yürütme ve yargı yetkilerini Cumhurbaşkanı’nda topluyor. Tepede bir yalnız adam: Cumhurbaşkanı. Neden yalnız? Çünkü, sorumluluğu paylaşmıyor. Türkiye’nin bu fırtınalı döneminde, Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisinin de ifade ettiği gibi bir milli seferberliğe ihtiyaç duyulan süreçte bunun tam tersini yaratmak dışında bir yöntem ortaya koymayan bir paket bu. Evet, Milli Seferberlik Amerikan güdümlü teröre ve ekonomik krize karşı bir zorunluluk olarak önümüzde duruyor. Ancak, milli seferberlik demek milleti seferber etmek demektir. Milletin bütün kuvvetini ortaya çıkarmayı gerektirir. Gücü toplamak için sorumluluğu paylaştırmayı zorunlu kılar. Önerilen paket tam tersini getiriyor.

TERÖRLE MÜCADELE

Bu anayasa değişikliğini dayatanlar da terör meselesinin birincil mesele olduğunun farkındalar. İkinci İstiklal Savaşı veriyoruz diyorlar. Haklılar. Türkiye, ABD menşeli terörün dayatmalarından kurtulmak için bir İstiklal Savaşı iradesine muhtaç. O zaman dönüp bakacağız İstiklal Savaşı’mızda nasıl başarmışız. Mustafa Kemal Atatürk’ün başarı sırrını Prof. Dr. Oral Sander çok özlü biçimde tanımlıyor.

“O’na göre, uzun sürede yıkılmayacak, sağlam ve gerçek cephe, halkın birliğinin oluşturduğu iç cepheydi. Dış cepheyse, yalnızca düşman birlikleriyle karşı karşıya bulunan bir hattı ve birincisi kadar yaşamsal değildi. Kısaca, önemli olan, güçlü bir örgütlenme yoluyla ülkenin iç bütünlüğünü gerçekleştirmekti.”

Bu Anayasa Paketi iç bütünlüğe mi hizmet ediyor? İç cepheyi yüzdelik içinde 2 dilime bölerek İstiklal Savaşı verilir mi? Terörle mücadele için diyelim yüzde 51 yeterli olacak mıdır Cumhurbaşkanı’na? Kendisi öyle düşünüyor olabilir. Ancak tarih böyle bir İstiklal Savaşı başarısı kaydetmedi.

KAMÇISI BORÇ OLANLAR

Bir diğer yakıcı soruna bakalım: Ekonomik Kriz. Dünya ölçeğinde neoliberalizmin, Türkiye özelindeki yansıması; sıcak paraya bağımlı ekonomi modelinin çöktüğünü herkes görüyor. Bugün ekonomimiz, üretim dışı zenginleşmenin kanun olduğu neoliberal çağdan, üretimle kurtuluşun zorunlu olduğu çağa geçmek zorunda.

Türk gençliği için ekonomik kriz sadece bugün için hissedilmenin ötesinde gelecek için büyük kaygılar doğurmaktadır. İşsizlik sorunu sürekli büyüyor.

Üretim ekonomisi demek, üreten gücün güçlendirilmesi demektir. Bu adımlar için milli birliği sağlamada hassasiyet en üst düzeyde olmalıdır. Anayasa Paketinde bu hassasiyet yok.

GENÇLİK HAYIRLI GELECEK

TGB olarak halkoylaması için belirlediğimiz ana slogan: Vatan Senden Hayır Bekler. Çünkü kulağımız milletimizde ve vatan mücadelesi verdiğimiz koşullarda neyin hayırlı olduğunu biliyoruz.

Hayır güçlü meclis demektir.

Hayır kutuplaşmayı bitirir.

Hayır asıl sorunlarımıza teröre ve ekonomik krize çözüme odaklanmamızı sağlar.

Hayır rejim tartışmalarını sona erdirir.

Hayır keyfi yönetim anlayışını engeller.

Hayır diktatörlük tartışmalarını sonlandırır.

Hayır huzuru sağlar.

Hayır milleti birleştirir.

İnsanlar bir kez birleştiler mi, cesurlar tek başlarına ilerleyemez, korkaklar ise tek başlarına geri çekilemezler. Mevzimiz sağlam, geri çekilmek yok. Vatan için ileri!

* Yazının tamamı bu ayki Kırmızı Beyaz dergimizde yayımlandı.

Çağdaş Cengiz

TGB Genel Başkanı

tgb.gen.tr

Tarih:
Diğer Haberler