410 milyon lira zararla sattılar

Özelleştirme kapsamındaki 14 şeker fabrikasından ikisinin satışı yok pahasına yapıldı. Fabrikalar 410 milyon zararla satıldı.

410 milyon lira zararla sattılar

Özelleştirme kapsamındaki 14 şeker fabrikasından ikisinin satışı yok pahasına yapıldı. Şeker-İş Genel Başkanı İsa Gök, ‘Türk milletinden bir şey mi saklanıyor’ sorusunu gündeme taşırken, 2011 yılındaki değerinin altında satış, ‘AKP’nin sıcak para bulma telaşı’ olarak yorumlandı

14 şeker fabrikasının özelleştirme sürecinde ilk satışlar yapıldı. Niğde Bor Şeker Fabrikası 336 milyon liraya Doğuş Çay’a satılırken Kırşehir Şeker Fabrikası’nı 330 milyon lira ile Tutgu Gıda aldı.

Şeker-İş Genel Başkanı İsa Gök, 2011’de de ihaleye çıkarılan bu iki fabrikanın o zamanki değerinin neredeyse 100 milyon dolar altında satıldığına dikkat çekti.

Şeker fabrikaları yok pahasına satılıyor. Sendikalar, işçiler, üreticiler, kitle örgütleri ve siyasi partiler özelleştirmeye karşı mücadelesini sürdürürken hükümet fabrikaların satışını bir bir gerçekleştirmeye başladı. Önceki gün ihalesi tamamlanan Niğde Bor Şeker Fabrikası ve Kırşehir Şeker Fabrikası’nın satışları 2011 yılında dolar üzerinden yapılırken bu kez Türk lirası ile yapıldı. İsa Gök, bu duruma karşı, “Türk milletinden bir şey mi saklanıyor” sorusunu gündeme getirdi. Aydınlık’a konuşan Gök, şunları söyledi:

ÜLKE BÜYÜRKEN ‘ŞEKER’İN DEĞERİ NEDEN DÜŞTÜ?

“Tek tek satalım derken fabrikaların 2011 değerinin altında bir rakamla sattılar. Bu kesinlikle kabul edilebilir bir şey değil. Fabrikaların satışı 2011 yılında kamu yararı görmedikleri için iptal edilmişti. Her bir fabrikanın kota değeri var. Satılan Kırşehir Şeker Fabrikası’nın kotası 70 bin 250 tondu, 2011’de ton başına ortalama kota değeri 2 bin 15 dolardı. 336 milyon Türk lirasına satılan Kırşehir Fabrikası 7 yıl önce 141 milyon 553 bin dolara satılmıştı. Bugünkü bedeli 81 milyon dolar. Yani 60 milyon dolarlık bir fark var. Değerinin artması gerekirken; memleket büyüdü, gelir dağılımı büyüdü, gayri safi milli hasıla büyüdü de şeker fabikalarının kota değeri niye düştü?”

Aynı şekilde Niğde Bor Şeker Fabrikası’nın satışının, 2011 satış fiyatının 42 milyon dolar altında yapıldığını belirten İsa Gök, “Bu özelleştirme onaylanırsa bunda başka şeyler aramak bizim hakkımız. İki fabrikayı toplamda 7 yıl önceki değerinden 100 milyon dolar daha ucuza satmış oluyorlar. Türk parasıyla Kırşehir’i 241 milyon TL , Bor’u 168 milyon TL ucuz satmış oluyoruz” dedi. “2011 fiyatlarını dahi bulmayan, daha önce dolarla yapılan satışın Türk lirasıyla yapılmasıyla milletten bir şey mi saklanmak isteniyor” diye soran İsa Gök, “Özelleştirme İdaresi hakikaten cinnet getiriyor. Bizim Türk-İş kanalıyla özelleştirmeye karşı çalışmalarımız devam ediyor. Siyasiler nasıl bir değerlendirme yapacaklar, önümüzdeki günlerde göreceğiz. Hukuki girişimimiz zaten var. Hükümetten, 2011 değerlerini bulmayan bu satışın iptal edilmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE AVRUPA’NIN PAZARI HALİNE GELİR

“Bu üretim şekliyle Türkiye üretemez, Avrupa’nın pazarı haline gelir” vurgusu yapan Gök, sözlerine şöyle devam etti: “Bizim etrafımız şeker ithal eden ülkelerle dolu. Bir tanesi bile üretmiyor; ne Irak, ne İran, ne Suriye, ne Ermenistan, ne Azerbaycan... Rusya’da belli bir kısım üretim var. Bu ülkelerin arasında sadece biz üretiyoruz. Biz bunu doğru düzgün bir üretim alanına çevirebilsek, bu ülkelerin hepsi bize yeter de artar. AB 11 senede şeker rejimi yaptı, 800 avrodan 420 avrolara düşürdü maliyeti. Türkiye bunu yapmadan hangi tür özelleştirme olursa olsun, feriştahına da satsalar böyle üretim yapılamaz. Biz bu ülkenin insanıyız. Ülke kaybetmesin, insanımız kaybetmesin, göç olmasın, besiciler, taşıyıcılar işsiz kalmasın, diyoruz. Kayıplarımızı üst üste koyarsak 3 milyar dolar katma değeri paylaşan fakir halk, bunu paylaşamayacak, 10 milyona yakın insan daha fakir hale gelecek. Sessiz kalmamızı kimse beklemesin. Üretim kaybı olursa göç de olur, işsizlik de olur, terör de olur... Diyorlar ki ‘istihdamı artıracağız’. Gıda sektöründe bana bir tane özelleştirme söyleyin ki istihdam artırılmış olsun, fabrikası kapanmamış olsun. Yem mi bitmedi, tütün mü bitmedi, et balık mı bitmedi; hangisi ayakta? Bu onlardan daha da beter olur. 1998’lerde biz Özbekistan’da anahtar teslim fabrika yaptık, Türkiye’de Derviş yasalarıyla 2000’de özelleştirme kapsamına alındı şeker fabrikaları... O günden bugüne mücadelemiz devam ediyor. Özelleştirme planı uzun sürece yayılan bir sektör oldu, direncimiz boşa gitmedi ama nihai bir başarı henüz elde edemedik.”

AKP’NİN SICAK PARA TELAŞI

Vatan Partisi İşçi-Sendika Bürosu Yöneticisi Mehmet Akkaya, fabrikaların değerinin altında satışını ‘AKP’nin sıcak para telaşı’ olarak değerlendirdi. Akkaya, şunları söyledi: “Hükümet zora düştü. AKP’nin şeker fabrikalarını satma niyetindeki ısrarı gösteriyor ki ekonomideki durum tahminimizden bile daha kötüymüş. Hükümet, bütün toplumu karşısına alma pahasına sıcak para bulmaya çalışıyor. Bu uğurda kurumlarımızı önceki fiyatlarının bile altında satabilecek kadar gözü karartıyor. Oysa bu tutum bindiği dalı kesmektir. AKP bunun bile farkında değil. Bu; ekonomiyi ve ülkeyi daha kötü duruma götürürken, AKP’nin de sonunu getirecek bir girişimdir.”

Kaynak: Aydınlık

tgb.gen.tr

Tarih:
Diğer Haberler