İpek Yolu’nun izleri tuvalde

Xi’an, Dunhuang, Turfan, Kaşgar, Orta Asya, İran, Suriye ve Türkiye’deki İpek Yolu güzergahlarından yola çıkılarak hazırlanan sergi açıldı.

İpek Yolu’nun izleri tuvalde

Prof. Dr. Caner Karavit’in Xi’an, Dunhuang, Turfan, Kaşgar, Orta Asya, İran, Suriye ve Türkiye’deki İpek Yolu güzergahlarından yola çıkarak hazırladığı ‘Ustam İpek Yolu’ sergisi Boğaziçi Üniversitesi’nde açıldı. Serginin açılışına akademisyenler, öğrenciler ve birçok sanatsever katıldı. Özge Arnas Salonu’ndaki serginin açılışında konuşan Prof. Dr. Selçuk Esenbel, “Caner Karavit eğitimci ve sanatçı olarak çok değerli bir isim. Son yıllarda Uzak Doğu ve özellikle Çin resmi üzerine çok derinlikli bir çalışma yürütüyor. Çin’de ustaların yanında eğitim aldı ve kendisini geliştirdi. Gördüğüm kadarıyla kendi üslubu da değişmiş, Doğu’nun resim ustalarının bunda önemli bir etkisi olmuş. Burada ayrıca ilginç bir sergi görüyoruz. Klasik Çin resmi Caner’in kompozisyonuyla birleşmiş. Sergi’nin toplamına baktığınızda izleyiciye bir hikaye anlatıyor” dedi.

ÖĞRENCİLİĞİMİN SON YILLARINDA BAŞLADIM

Esenbel’den sonra katılımcılara seslenen Caner Karavit Ustam İpek Yolu’nun ortaya çıkış hikayesini anlattı: “Bu sergi çalışmasının ilk başlangıcı 2007 gibi görünüyor, o tarihte Çin’e gitmiştim. Ama esas tarihi öğrenciliğimin son yılları olan 1980’lerin sonudur. Sergiye baktığımızda eserler, İpek Yolu’nun başlangıcı olan Xi’an’dan başlıyor.

Sırasıyla Dunhuang, Turfan, Kaşgar, Horasan ve Türkiye’ye geliyor ve Edirne’de bitiyor. Bu sıralamanın içerisinde ustalarım bana üç konuda destek verdi. Birincisi kültürel ustalık, ikincisi içeriksel ustalık, üçüncüsü biçimsel ustalık. Kültürel olarak, seçilen noktaların hepsinden beni besleyen birer kavram ortaya çıktı. Mesela Kioto benim için münzevilik ve kaosu, Kaşgar büyü ve kehaneti simgeler. İçeriksel olarak, her noktada bir ressam ya da heykeltraş ustalık vazifesi gördü.

OSMAN HAMDİ İKİNCİ DOĞUM YILIMIZ

En başta bizim de ikinci doğum yılımız olarak okula girmeyi kabul ettiğimiz, akademimizin kurucusu Osman Hamdi’dir. Yine Çin’de ki ustam Han Shiliu serbest el tarzında resim ustamdır. Xi’an’daki isimsiz heykeltraşlardan, İran minyatürünün önemli ismi Rıza Abbasi’ye, Edirne’de Sabuncuoğlu Şerafettin’e kadar her noktada çıraklığını yaptığım ustalarım oldu.

İçeriksel olarak da Çin resminde yapılmak istenen, zamanı ruloya kıvırarak uzama çevirmek beni besledi. Bu da şu anlama gelir; resmi bitirdiyseniz, yani zamanı çözdüyseniz uzama çevirmek isterseniz bunun için rulo yaparsınız. Bu yüzden bu sergideki bütün mekanlar figürlere göre ters çevrilmiştir.”

Caner Karavit, serginin açılışından sonra Aydınlık’ın sorularını yanıtladı:

| Sergi aynı zamanda Doğu ve Batı’nın ortak birikimide yansıtıyor. Sizce gelecekte sanat yaşamımızda Doğu ve Batı ilişkisi nasıl olacaktır

Biz hep Batı’ya göre eğitim aldık fakat ben Doğu’ya gittiğimde bambaşka bir sanat tarihi, estetik anlayışı ve felsefenin olduğunu gördüm, o birikimleride elde etmeye başladım. O zaman tabiki Doğu’ya ve Batı’ya eşit baktığınız çok doğurgan bir süreç ortaya çıkıyor. Fırça tutuşunuz bile değişiyor. Bu yüzden her iki tarafın da eğitimini ve kültürünü benimsiyorum.

| Çin şuan dünyanın en büyük ekonomisi ve Xi Jinping ‘’Kuşak Yol’’ projesini aynı zamanda kültür sanat yolu olduğunun da altını çiziyor. Sizce önümüzdeki yıllarda Asya ve özellikle Çin sanatını ülkemizde daha yoğun görecek miyiz?

Koşullar zaten oraya gidiyor. Çin şu an dünyanın bir numaralı sanat piyasasına sahip ve müzayede olarak da Amerika’yı geçmiş durumdadır. Çin’in 40 yıl gibi kısa bir modern sanat süreci var. Bu kadar kısa sürede Çin’in yaptığı bu büyük atılımı iyi incelememiz lazım. Ayrıca Çin dünyanın en büyük sanat bölgelerine sahiptir. Pekin’de 25 kilometrekarelik bir sanat bölgesi var. Bu şuanda dünyanın hiçbir yerinde yok. Bizim bunları inceleyerek kendi atılımlarımız için ders çıkarmamız gerekiyor.

| Bu sergiden sonra önünüze koymayı düşündüğünüz işler var mı?

Burada bitmiş değil zaten, daha Uzak Doğu sanatını çözümlemeye başladık. Bu sergiyi başlangıç süreci olarak kabul edebiliriz. Burada elde ettiğimiz birikimin olgunlaşması lazım, bundan dolayı laboratuvar çalışması olarak devam edecek.

Kaynak: Aydınlık gazetesi (Ersoy İrşi'nin haberi)

Tarih:
Diğer Haberler