Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, ABD Başkanı Donald Trump’un Türkiye Büyükelçisi olarak David Satterfield’i aday göstermesine tepki gösterdi. Ergenekon kumpasıyla birlikte Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hem içeride hem de dışarıda hedef alınmasında Satterfield’in rol oynadığını belirten Pekin, ABD’nin Astana Süreci’ni baltalama girişimlerine dikkat çekti...
Donald Trump, halen ABD Dışişleri Bakanlığı’nda Yakın Doğu İlişkilerinden Sorumlu Müsteşar olarak görev yapan David Sattefield’i Türkiye Büyükelçisi olarak aday gösterdi. Satterfield’in Türkiye Büyükelçisi olabilmesi için Senato’da yapılacak oylamayı beklemesi gerekiyor. Ancak Satterfield aslında Türkiye’nin yakından tanıdığı bir isim. 11 Ocak 2018’de ABD Senato Dış İlişkiler Komitesi’nde, ‘IŞİD sonrası ABD’nin Suriye Politikası’ üzerine yapılan oturumda senatörlerin sorularını yanıtlayan Satterfield, PKK/PYD’nin korunması gerektiğini ifade etmişti. Satterfield, 2007 yılında Irak’tan Sorumlu Danışman olarak Türkiye’ye gelmişti. Dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın, “Kuzey Irak’a operasyon fayda sağlar” şeklindeki açıklamalarından hemen sonra Türkiye’ye gelen Satterfield, Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ve Genelkurmay 2. Başkanı Ergün Saygun’un yanı sıra Fehmi Koru’yla da görüşmüştü. Satterfield’in Türkiye temaslarından yaklaşık bir ay sonra da Ankara Ulus’ta canlı bomba saldırısı düzenlenmiş, daha sonra da Ergenekon operasyonları başlamıştı.
TÜRK ORDUSUNUN BOP'A KARŞI DİRENCİNİ KIRAMADILAR!
Ergenekon kumpasında düğmeye basılması, terör olaylarının artması, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hem içeride hem de dışarıda hedef alınmasında rol oynayan Satterfield’in büyükelçi adaylığıyla ilgili emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin ile görüştük. 12 Nisan 2007’de dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın ‘Türk Ordusu’nun Kuzey Irak’a operasyonu olabileceğine’ yönelik sözlerini hatırlatan Pekin, “Elbette bu, ABD’nin Irak’ın kuzeyindeki faaliyetlerini engellerdi. Bu açıklamanın hemen ardından bahsi geçen Satterfield Türkiye’ye geldi. Bazı görüşmeler yaptı. Sonrasında da sırf bu operasyonu engellemek için Dağlıca olayı oldu. Ondan sonra da ‘barış süreci’ başladı. Dağlıca olayının arkasında ABD ve İsrail vardı” dedi. Ergenekon sürecinin de bu şekilde başladığını söyleyen Pekin, şöyle konuştu: “Ergenekon 2005-2006’da hem Şemdinli hem de Atabeyler olayı ile başlatılmıştı. Atabeyler Özel Kuvvetler’e yönelik bir operasyondu. Bilindiği gibi Irak’ın kuzeyinden Özel Kuvvetler sorumluydu. Bunların hepsi birbiri ile bağlantılı. Bir plan dahilinde yaşanıyor tüm bunlar. ABD’nin planı, TSK’nın BOP’un karşısındaki direncini kırmaktı.”
SATTERFIELD'IN ANLAMI BÖLGEDEN HALA BİR ŞEYLER KOPARMAK İSTEMELERİ
Satterfield’in Türkiye’yi iyi bildiğini söyleyen Pekin, tam da Suriye olayının siyasi çözüme doğru gittiği bir dönemde gelmesinin de tesadüf olmadığını vurguladı. Pekin, sözlerine şöyle devam etti: “Bu adam ABD Hükümeti tarafından gönderilen biri. Belirttiğim olayları da organize eden biri. Bu adamın Ergenekon olayının planlanmasında rol aldığını söylememiz mümkün. Türkiye’deki bağlantılarıyla bu işi yaptılar. ABD yönetimi genelde Türkiye’yi tanıyan, bu işleri becerebilen insanları getiriyor. Bakın Türkiye’de Suriye ile ilgili, Fırat’ın doğusuyla ilgili konu var. Bu adam böyle bir ortamda geliyor. Yani ABD, Türkiye ile bu konuda mücadeleye devam edecek. Bir de S-400 olayı var... Geçmişi bilen adam. Eski irtibatlarını, kontak noktalarını kuracak. Bu sefer daha yetkili biri olarak geliyor. En önemlisi de Astana Süreci. Suriye olayının siyasi çözüme doğru döndüğü, Türkiye-İran ve Rusya’nın Astana Süreci’nde diyaloglarının olduğu bir ortam... İşte Satterfield, bütün bunları önlemeye çalışacak bir adam. Geldiği zaman da göreceğiz Birçok yerle, etkili isimle görüşecek. Satterfield’in büyükelçi olarak gönderilmesi, ABD’nin bölgeden hâlâ bir şeyler koparmak istediğini gösteriyor.”
BOLTON VE TILLERSON'LA AYNI KADERİ PAYLAŞACAK!
Mehmetçiğe kurşun sıkan, terör örgütü PKK’ya ‘kara gücüm’ diyen ABD’lileri Türkiye’ye her gelişinde protestolarla karşılayan Genel Başkanımız Yıldırım Gençer de, Satterfield’in adaylığıyla ilgili tepki gösterdi. Gençer, “Satterfield’in Ankara Büyükelçiliği’ne atanması durumunda, John Bolton, James Jeffrey ve Rex Tillerson’la aynı kaderi paylaşacağını bildirmek isteriz” dedi. TGB’nin Genel Başkanı şunları ifade etti: “Trump’un Ankara Büyükelçiliği için aday gösterdiği David Satterfield, bu topraklara ve bizlere yabancı bir isim değil. Türkiye’nin ve Suriye’nin bölünmesi için elinden geleni yapan bu diplomat, 11 Ocak tarihinde, Suriye’de kalma nedenlerinin PKK ve YPG’ye destek olmak olduğunu ifade etmişti. Bu ibare bile başlı başına Türkiye ve büyük Türk Milleti’ne düşman bir ifadedir. Satterfield’in, Ankara Büyükelçiliği’ne atanması durumunda, John Bolton, James Jeffrey ve Rex Tillerson’la aynı kaderi paylaşacağını bildirmek isteriz. Türkiye’yi açıkça bölme girişiminde bulunan bu isimlere karşı nasıl sessiz kalmadıysak, Satterfield’e karşı da sessiz kalmayacağız. Trump ne yaparsa yapsın, emir eri PKK’yı koruyamayacak, Türkiye’yi ve bölgemizi bölemeyecektir.”