ABD İstihbarat Raporu: Suriye aşiretleri harekete geçiyor

ABD Kongresine sunulan istihbarat raporu Suriye Hükümeti'nin ülkedeki ABD güçleriyle mücadele etmek için aşiretlerle iletşime geçtiğini ortaya çıkardı

ABD İstihbarat Raporu: Suriye aşiretleri harekete geçiyor

ABD'deki bir askeri istihbarat raporunda, Suriye Hükümeti'nin ülkenin doğusundaki yerel aşiretlerle ilişkiler kurmak, huzursuzluk yaratmak, ABD'nin söz konusu aşiretler ile ilişkilerini zayıflatmaya çalışmak ve saldırılara destek vermek gibi bir takım faaliyetler içine girdiği belirtildi. Rapora göre Suriye Hükümeti, ABD liderliğindeki IŞİD’le Mücadele Uluslararası Koalisyonu'na ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG)'ne karşı gerçekleştirilebilecek saldırıları da destekliyor.
Şarku’l Avsat’ın bir kopyasına ulaştığı ABD Kongresi’ne sunulan raporda, Suriye'deki iç savaşın patlak vermesinin üzerinden 10 yıl geçtikten sonra, muhalefetin çıkmaza girdiği ve artık neredeyse Şam için hiçbir tehdit oluşturmadığı, Suriye güçleriyle savaşamadığı değerlendirmesinde bulunuldu. Raporda, cephe hatlarının çoğunun önümüzdeki 6 ay daha sabit kalabileceği, bunun yanı sıra muhaliflerin kendi kontrolleri altında kalan bölgeleri savunmaya devam edeceği öngörülüyor. Raporda ayrıca Türkiye'nin 2020 yılının başlarında muhaliflere verdiği doğrudan askeri desteğin, Ankara'nın kontrolü pahasına başlıca muhalif grupların askeri etkisini güçlendirdiğine işaret ediliyor.

İRAN'IN DESTEĞİ SÜRÜYOR
Suriye Hükümeti'nin müttefikleri olan İran, Rusya ve Hizbullah'ın, ülkede kalıcı askeri ve ekonomik varlıklarını güvence altına almaya çalıştıkları ileri sürülen raporda, İran'ın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın ülke üzerindeki kontrolünü yeniden sağlamasına yardım etmeyi sürdürdüğü belirtiliyor. İran'ın Suriye Hükümeti'nin istikrarını sağlamak ve başta Hizbullah olmak üzere bölgesel ortaklarına erişimini sürdürmek de dahil Suriye'deki stratejik çıkarlarını güvence altına almaya kararlı olduğu vurgulanan raporda; aynı zamanda İran destekli güçlerin Suriye genelinde Şam yanlısı operasyonlar için kritik desteklerini sürdürdükleri, böylece ülkenin doğusundaki bazı bölgeleri kontrol etmelerine izin verildiği kaydedildi. İranlı yetkililerin özellikle yeniden yapılanma anlaşmaları ve kalıcı bir askeri varlık yoluyla, çatışma sonrası Suriye’de nüfuzlarını kullanmak niyetinde olduklarına işaret edilen raporda, Hizbullah'ın ise öncelikli hedeflerinin Lübnan-Suriye sınırında güvenliği sağlamak, İsrail ile olası bir çatışmaya hazırlanmak ve İran'dan yapılan tedariklere ilişkin anlaşmayı sürdürmek olduğu vurgulandı.

ABD'LİLER RUS ETKİSİNİ İNCELİYOR
Rapora göre Rusya ise uzun menzilli hassas seyir füzeleri ve sınırlı hızlı müdahaleleri ile gücünü yansıtma yeteneğine sahip. Bu yüzden ABD’li komutanlar sahadaki güçlerinin eğitimi sırasında Rusya'nın Suriye savaşına katılımından çıkarılan dersleri inceliyor ve daha iyi koordine edilmiş bir ortak kuvvet geliştirmeye çalışıyorlar. Raporda, “Rusya, Esad rejiminin uluslararası kuruluşlara yeniden entegrasyonunu kolaylaştırmayı, rejimin uluslararası meşruiyetini artırmayı, Suriye'nin yeniden inşasına destek için uluslararası camiayı harekete geçirmeyi ve aynı zamanda ABD yaptırımlarının Esad rejimi üzerindeki etkisini hafifletmeyi hedefliyor. Kremlin, büyük olasılıkla Suriye'deki varlığının kalıcı olmasının, Esad rejimi üzerindeki kontrolünü sürdüreceğini ve Rusya'nın bölgesel nüfuzunu artırıp gücünü yansıtacağını hesaplamıştır. Moskova, Suriye'de, doğal kaynaklara erişmesini, askeri varlığını kullanmaya ve genişletmeye devam etmesini sağlayacak olan uzun vadeli askeri ve ekonomik varlığını sürdürecektir” ifadeleri yer aldı.
Suriye Hükümeti yanlısı güçlerin İdlib’de muhaliflerle çatışmalara girdiği, ancak büyük bir coğrafi değişiklik yaratamadıkları ifade edilen istihbarat raporuna göre; Rusya ile Türkiye arasında Mart 2020'de ateşkes anlaşmasına varılmasından dolayı Şam, Rusya'dan net bir siyasi ve askeri destek olmadan büyük bir saldırıya niyetlenmeyebilir. Halen Heyet Tahrir’uş-Şam'ın (HTŞ) kontrolünde olan İdlib'de, terör örgütü IŞİD’in kalıntılarına, El Kaide'nin resmi Suriye kolu Hurras ed-Din üyelerine ve diğer yabancı cihatçı gruplara rastlandığı da kaydedilmiş. İdlib’de aynı zamanda üç milyondan fazla sivilin yaşadığı belirtilirken, Türkiye destekli muhalif grupların da İdlib’de büyük ölçüde stratejik öneme sahip yeni cephe hatları boyunca çatışmalara katıldığı belirtiliyor.

'SDG BÖLGELERİNDE10 BİN IŞİD'Lİ YAŞIYOR'
Raporda şu ifadeler yer alıyor:
“IŞİD, çok sayıda liderinin öldürülmesiyle uğradığı ağır kayıplardan sonra, yüksek maliyetli giderlerini karşılamak için finansal gelir elde etmeye, petrol sevkıyatlarını kullanıp satmaya ve fidye için yetkilileri kaçırmaya yöneldi. IŞİD ayrıca yerel halkın gözünü korkutmak ve yerel güvenlik güçlerinin yanı sıra Uluslararası Koalisyon'a ait noktaları hedef almak için Suriye'nin doğusundaki ve güneyindeki Esad rejiminin kontrolü altındaki kırsal bölgelerdeki gizli hücrelerini kullanıyor.”
IŞİD üyelerinin ülkenin kuzeydoğusundaki mülteci kamplarında varlığını sürdürdüğü belirtilen raporda; IŞİD'lilerin yerel nüfusu kendi saflarına katılmaları konusunda çalışma yürüttüğü, sivil halkın beyinlerini yıkamaya çalıştığı, savaşçılarını ve destekçilerini gizlemek için faaliyette bulunduuğu konusunda uyarı yapılıyor. SDG'nin kontrolü altındaki bölgelerdeki geçici gözaltı merkezlerinde ise yaklaşık 10 bin IŞİD'linin gözaltında tutulduğu, bunların 2 binden fazlasının Iraklı ya da Suriyeli olmayan yabancılardan oluştuğu belirtiliyor. Ayrıca raporda, kötü koşulların ve diğer faktörlerin bazı kamplarda isyanların çıkmasına katkıda bulunduğuna işaret ediliyor.

OPERASYON ENDİŞESİ
Raporda ABD'nin, Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı benzeri Suriye’nin kuzeyine yapılacak yeni bir operasyondan endişe ettiği görülüyor.
Ayrıca ABD’nin yeni yönetimi, nükleer anlaşmaya geri dönmek amacıyla Viyana'da İran ile devam eden müzakerelere ağırlık verip, Suriye dosyasıyla ciddi şekilde ilgilenmemekle suçlanıyor.

tgb.gen.tr

Tarih:
Diğer Haberler