
17-20 Ocak tarihleri arasında Davos’ta yapılan 47. Dünya Ekonomik Forumu önceki gün tamamlandı. Forum’un bu yılki başlığı “Duyarlı ve Sorumlu Liderlik” olarak belirlendi. Zirvede Küresel Riskler Raporu’nda belirtilen ve önümüzdeki 10 yıl içinde dünyadaki gelişmeleri etkileyeceği öngörülen beş risk değerlendirildi. Ekonomik refah dağılımındaki eşitsizlik, küresel iklim değişimi, toplumsal kutuplaşma, artan siber bağımlılık ve nüfusun yaşlanması konularının ele alındığı zirvede, “Avrupa Nasıl Düzlüğe Çıkacak?” ve “Asya Öne Geçiyor” başlıklı oturumlar dikkat çekti.
ASYA GÜMBÜR GÜMBÜR GELİYOR
Özellikle “Asya Öne Geçiyor” başlıklı oturumda yükselen Asya ekonomisi geniş hatlarıyla tarif edildi. Oturumda moderatörün “Asya ekonomisi şahlanıyor mu?” sorusuna tüm panelistler ellerini havaya kaldırarak yanıt verdi. Panelistlerden Ekonomist Nouriel Roubini bölgenin ikili anlaşmalara önem verdiğini ve İpek Yolu’nun konuşulduğu dönemde ABD’nin meydanı Çin’e bıraktığını vurguladı. Bir diğer konuşmacı Mahbubani ise Çin’in dünyanın süper gücü olmaya aday olduğunu belirtirken, bir yandan Çin, diğer yandan ASEAN ile birlikte Asya’nın gümbür gümbür geldiğini söyledi. Panelistlerin çoğu, önümüzdeki 5 yıl içinde IMF’nin başına bir Asyalının geleceği konusunda ortaklaştı.
‘TÜRKİYE İÇİN AB, ABD’DEN 10 KAT DAHA ÖNEMLİ’
Bu yıl 47.si düzenlenen Dünya Ekonik Forumu’nda Türkiye’yi Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi temsil etti. “G20 Gündemi: Yeni Büyüme Yolu Planlaması” başlıklı oturumda konuşan Şimşek, “Türkiye zor bir yoldan geçiyor ama bu durum fazla uzun sürmeyecek. Türk ekonomisi güçlü temellere dayanıyor ve bu ekonomik temellerdeki sağlamlık değişmedi” yorumunu yaptı.
Şimşek, Türkiye’nin dış ticaretine ilişkin yaptığı değerlendirmede; “Türkiye için Avrupa Birliği, ABD’den 10 kat daha önemli bir ticari partner. Türkiye, ihracatının yüzde 50’sini AB’yle yüzde 5’ini ABD’yle yapıyor. Bu durumda bizim için Avrupa Birliği, ABD’den daha önemli” ifadelerini kullandı.
‘ESAD’SIZ ANLAŞMADA ISRAR EDEMEYİZ’
Mehmet Şimşek, konuşmasının bir bölümünde 23 Ocak’ta yapılacak Astana Zirvesi’ni hatttı. “Türkiye, artık Esad’sız bir anlaşmada ısrar edemez, bu gerçekçi de değil” ifadelerini kullanan Şimşek, zirveyle ilgili “büyük umutları” olduğunu belirtti.
Türkiye-Rusya ilişkilerine dair değerlendirmelerde de bulunan Şimşek, ilişkilerinde ‘Kasım 2015 öncesi döneme’ geri dönülmesi için çözümlenmesi gereken bir dizi mesele olduğunu söyledi. Bu meselelerden birinin Türkiye’de üretilen tarım ürünlerinin Rus pazarına girişi, bir diğerinin de Türk vatandaşlarına yönelik vize rejiminin kolaylaştırılması olduğunu kaydeden Şimşek şöyle devam etti: “Genel olarak ilişkilerde normalleşmeden bahsetmek mümkün. Yeniden iyi ilişkiler içerisindeyiz. Bahsettiğim konuların çözümlenmesinin de zaman meselesi olduğunu düşünüyorum.”
Kaynak: Aydınlık
tgb.gen.tr