Futbolun Doğduğu Kent: Linzi

Linzi futbolun doğduğu yer. İlk kez Çinlilerin oynadığı oyunu dünyaya yayansa Türkler. Linzi’de bir de futbol müzesi bulunuyor.

Futbolun Doğduğu Kent: Linzi

Şu koronavirüs günlerinde, nispet edercesine, hiç gezi yazısı dizisi olur mu? Hem de gezi yazıları Çin’dense! Zıtlıklar kimi zaman hoş oluyor. Sokağa çıkma yasağı günlerinde boş durmayıp, son iki yıldır birikmiş Çin gezi yazılarımı nihayet bitirdim. Birkaç bölümlük yazı dizisi halinde sizlere sunuyorum. İlk yazı Shandong gezisindeki Linzi’de karşılaştığım futbol müzesinden!

Shandong eyaletinde Konfüçyüs’ün memleketini göreceğim diye sevinirken futbolla böylesi bir karşılaşma yapacağımı nereden bilebilirdim ki!

Kimi kayıtlar aslında Avustralya yerlileri olan Aborjinlerin futbol oynama tarihinin daha da eski olduğunu söylüyor. Ancak resmî olarak şimdilik ilk çıktığı yer Çin. Çin’den İngiltere’ye uzanan aradaki tarih oldukça eski ve nasıl bir süreç izlediği flu ama işte Çin’in Linzi kenti futbolun beşiği. İlginç değil mi? Dünyanın en popüler sporu olan futbolun Çin’den çıkışı, peki Türklerin futbolda dünyaya etkisi! Biz Türkler kadim İpek Yolu ile futbolu Batı’ya taşımız. Yani dünya bizim sayemizde futbol ile buluşuyor.

Nasıl bizde keçi derisinden tulum çalgısı yapılıyorsa, Çinliler de o zamanlar domuzların mesanesinden futbol topu yapmışlar. Topu şişirmek için körük bile var.

FUTBOL İLK NEREDE OYNANMIŞ
Shandong gezimizde, Linzi’deki futbol müzesine gittiğimizi duyunca ilkin inanmadım. Hatta otobüste oraya giderken bizi davet eden Çinlilere “İngilizlerin ping-pong müzesi açması gibi bir şey olmuş bu” diyerek takıldım. Ama neyse ki espri yapmışım, yoksa rezil olacakmışım. Çinlilerin belki de Romalılardan bile daha titiz günlük kayıt tutması sayesinde kimi tarihlerin saptanmasında işte böyle sürpriz bilgilere erişiliyor. Muazzez İlmiye Çığ’a soralım, Sümerlere baksın, yoksa futbolun daha eskisi Sümer’de mi? Çinlilerin tarihî kayıtlarından anlıyoruz ki dünyada futbolun ilk kez oynandığı yer Çin’in Shandong eyaletinin 4,5 milyon insanın yaşadığı Linzi yerleşimi. Futbolun tarihi 2 bin 400 yıldan daha fazlaya dayanıyor ve Çincede bu oyuna Cuju (tzucüü) deniyor (Çincesi, topu tekmelemek).

SADECE FUTBOLU DEĞİL, DOĞUYU DÜNYAYA TAŞIMIŞIZ
Müzedeki levhalardaki bir açıklamaya göre futbol da diğer kültürler gibi Türk Hanlıklarının Batı’ya doğru yürüyüşüyle taşınıyor. Yani İpek Yoluyla, Doğu’dan Batı’ya sadece ipek ve diğer tüm Asyatik kültür değerleri değil, doğal olarak futbol da biz Türkler sayesinde taşınıyor ve tarihler M.S. 745 yıllarına kadar gidiyor. Araştırılabilse muhtemelen Orta Asya’da da (şimdiki Türk Cumhuriyetleri) futbol çok uzun zamandan beri var. O halde: Dünyanın en çok kabul gören bu spor dalıyla -buyursunlar- biz Türkler övünebiliriz. Eh, futbol gibi bir fenomenden de anlaşılıyor ki Türklerin tarih boyunca oynadığı rol azımsanacak gibi değil. Neyse, bir dünya üçüncülüğümüz var!

Çinliler Batı’ya futbolu ihraç ederlerken, Doğu’ya da yani Japonya’ya da sumo, ejderha kayığı, futbol ve savaş sanatlarını ihraç ediyor. Çin ilkin kültür ve sanatı ihraç etmiş sonra ateş, barut ve sonrasında işte bugünkü devasa ihracat rakamlarına ulaşabilmiş, yani Çin dışarıya yatırımını binlerce yıl öncesinden yapmış. Tarih bunu söylüyor; halklar arası iletişim ilkin kültür-sanatla başlıyor. Bizim Türk Cumhuriyetleri dahil, Çin, Kore, Japonya vs. ile ne ağırlıkta kültür-sanat alışverişimiz var, biliyor musunuz? Ben söyleyeyim; hemen hemen hiç! Konumuz Çin olduğu için söyleyeyim; dünyanın 1.4 milyar nüfusuyla en kalabalık ülkesi olan Çin’de (korona virüs salgını öncesi) toplam 5-6 bin kadar Türk vardı ve Çin ile ilişkimiz sadece en fazla ticaret açığı verdiğimiz ülke sıfatından öteye gidemiyor. E, fazla bir şey beklememek lazım! (İğneyi kendimize batırırken, çuvaldızı da atlamayalım; Çin’in de Türkiye ile ilişkileri artık gözden geçireceğini umuyorum! Koronavirüsü salgını sonrası artık Çin de takkeyi alıp önüne koysun! Değil mi?)

ZAMANIN FIFA BAŞKANI ÇİN’E HAKKINI VERİYOR
Müzedeki bilgilere göre, 6. yy’dan itibaren Çin’in kuzeyde yaşayan Türk hanlıklarıyla her daim savaş ve barışla iç içe olduğu ve bu bitmek bilmeyen iletişim sayesinde Türklerin Çin’deki kültürleri Orta Asya üzerinden Batı’ya İpek Yolu sayesinde taşıdığı bilgisi var. Göçebe Türkler, kültürleri Doğu’dan Batı’ya taşımada rol oynuyor. Futbolun ilk kez Çin’de oynandığını eski FIFA Bşk. Dr. Jean-Marie Havelange resmen açıklıyor. Müzenin bir köşesindeki bilgiye göre de bilinen futbolun 100. yılı nedeniyle Zürih’te yapılan etkinliğe Zibo kentinin Linzi ilçesinden özel bir delege davet ediliyor.

O zamanki futbol, biraz da voleybolu andıran bir mantıkla, ortada duran ortası delik bir tahta levhanın içinden topu ayakla karşı tarafa geçirilerek oynanıyor. Amaç yine ayak ya da kafayla topu yere düşürmeden delikten karşı tarafa atmak. O zamanların futbol topunun materyali de ilginç; domuzun sidik torbası iç cephe olarak kullanılıyor, dışıysa inek derisi.

OLİMPİYATLARA CUJU NEDEN EKLENMESİN?
Olimpiyatlara şu hiç oynanmayan tarihî futbolu ekleseler, birçok yeni eklenen daldan çok daha sportif iş çıkartmış olacaklar. İnsanlar cuju denen “futbolun ilk halini” zevkle seyrederler, eminim.

Yüzyıllar boyunca kullanılan kadim İpek Yolu öylesine devasa bir sistemdi ki ancak daha şimdi, futbol gibi bir fenomenin bile biz Türkler sayesinde Batı’ya taşındığını öğreniyoruz. Avrasya ile iletişimi güçlü yapabildiğimizde kendimize geliriz, yoksa sonuçları son 70 yıldır görüyoruz. Böylece, İpek Yolu’nun elektriklendirilmişi olan Çin’in “Kuşak Yol” projesiyle daha neler yapılabileceğini varın düşünün! Bunu hiç abartmadan söylüyorum; sadece dünya için değil, Türkler için Çin inanılmaz bir kaynak.

Zamanında futbol Çin’de öyle fenomenmiş ki sadece Shandong eyaletinde değil çevredeki Henan, Shanxi, Jiangsu ve Sichuan eyaletlerindeki birçok mezar taşlarının üzerinde futbolu anlatan rölyefler bulunmuş.

Kaynak Haber: Levent Üçer (Aydınlık Gazetesi)

tgb.gen.tr

Tarih:
Diğer Haberler