Suriye'nin kuzeyinde son günlerde yaşanan askeri hareketlilik, Türkiye ve Türkiye destekli 'Suriye Milli Ordusu' (SMO) güçlerinin bir askeri operasyona hazırlandığına işaret ediyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, “Suriye'den ülkemize yönelik terör saldırılarının kaynağı mahiyetindeki kimi yerler konusunda artık tahammülümüz kalmamıştır. Buralardan kaynaklanan tehditleri, ya oralarda etkin olan güçlerle birlikte ya da kendi imkanlarımızla bertaraf etmekte kararlıyız.” açıklamasının ardından, sahada hareketlilik başladı. Türk Silahlı Kuvvetlerinin Tel Rıfat'a yönelik tahkimatını artırdığı öğrenilirken, Türkiye destekli muhalifler de kırmızı alarm durumuna geçti. Yaşanan son gelişmelerle ilgili açıklama SMO danışmanı ve askeri uzman olan Tuğgeneral Ahmed Hammade'den geldi:
'TEK SEÇENEK KALDI'
“Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından Suriye'nin kuzeyinde Türk güçleri ve SMO gruplarının kontrolü altındaki bölgelere yönelik düzenlenen saldırılar neredeyse her gün tekrarlanıyor. Güvenli ve sivil nüfusun olduğu bölgeler hedef alınıyor. Bu yüzden Halep'in kuzeyindeki Türk güçleri ve SMO gruplarının Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekat bölgelerinde çok sayıda Suriyeli sivilin, muhalif unsurun ve Türk askerinin ölümüne neden olan saldırıların düzenlendiği bölgelerin temizlenmesine yönelik askeri operasyon başlatmak tek seçenek haline geldi. Halep'in kuzeybatısındaki eş-Şahba ve Tel Rıfat bölgelerinde konuşlu SDG tarafından füze ve topçu bombardımanlarıyla gerçekleşen 22'den fazla saldırı düzenlendi.
Bu saldırılarda son dönemde Afrin, el-Bab ve Suriyeli muhalif grupların kontrolündeki diğer bölgeler hedef alındı. SMO'nun kontrolü altında olan Afrin kentindeki Şifa Hastanesi, Halep'in kuzeybatısındaki eş-Şahba bölgesinde konuşlu SDG tarafından 13 Haziran'da roketatarlarla bombalandı. Saldırı, aralarında çocuk, kadın ve insani yardım görevlilerinin de bulunduğu 30'dan fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden oldu. Türk Ordusu'na ait askeri noktalar da sık sık füzeli saldırılarla hedef alındı. Bu saldırıların sonuncusu, Halep'in kuzeyindeki Mare bölgesindeki Tuveys köyünde bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) üssüne düzenlendi. SDG’nin Suriyeli muhalif grupların mevzilerini hedef alan saldırılarında ise muhalif grupların kayıpları oldu. Tüm bu saldırılar, SMO'yu ve Türk Ordusu'nu, SDG'yi Halep'in kuzeyindeki bölgelerin sınırlarından uzaklaştırmak ve Türkiye'nin ulusal güvenliğini tehdit eden tüm coğrafi noktaları ve Suriye'nin kuzeyinde Ankara tarafından desteklenen Suriyeli muhalif grupların kontrolü altındaki bölgeleri temizlemek amacıyla askeri bir operasyon başlatmaya iten nedenlerdir.”
SMO gruplarının unsurlarını şu an bir takım askeri eğitimlerden geçirdiğini ve askeri eğitimlerini tamamladıklarını açıklayan Tuğgeneral Hammade, muhalif grupların son zamanlarda organize olmaya ve grupların tamamen birleşmesine yönelik adımlar attıklarını ve askeri operasyonun düzenli bir şekilde yürütülmesi için ‘Suriye Kurtuluş Cephesi’ ve ‘Azm Operasyon Odası’ adlı operasyon odalarının kurulduğunu sözlerine ekledi.
KIRMIZI ALARM VERİLDİ
Öte yandan SMO komutanlarından biri, Suriye'nin kuzeyindeki SMO gruplarının birkaç gün önce, SDG'nin Türk güçleri ve muhalif grupların kontrolü altındaki bölgeleri hedef alan saldırılarının artmasının ardından alarm durumuna geçtiklerini ifade etti. Komutan, alarm durumunun nedeninin, SDG ile temas hatlarına yakın bazı ön cephelerde askeri ve muharebe teçhizatına göre Suriye'nin kuzeyindeki bölgelerden birinde SDG'ye karşı askeri bir operasyon başlatma hazırlığı olabileceğini söyledi.
Bölge kaynakları, Türkiye'nin Tel Rıfat civarına askeri yığınağını artırdığını bildirdi. Tel Rıfat'ın güneyinde askeri üssü bulunan Rusya'nın da, geçen aylarda yüz askerini buradan tahliye ettiği duyurulmuştu.
Rusya ile Türkiye arasında Tel Rıfat yada Münbiç'e operasyona ilişkin herhangi bir anlaşma olup olmadığı belinmezken, Türkiye Soçi Mutabakatı'nda verilen sözlerin yerine getirmesinde ısrar ediyor.
19 Ekim 2019'da Rusya ile varılan Soçi Mutabakatı'nın 6. Maddesi'nde, “Münbiç ve Tel Rıfat'tan bütün YPG unsurları silahlarıyla birlikte çıkarılacaktır.” ifadeleri yer almış, 7. Maddesi'nde ise “Her iki taraf, terörist unsurların sızmalarının önlenmesinin temini için gerekli tedbirleri alacaktır.” denilmişti. 4. Madde'de de “Her iki taraf Adana Anlaşması'nın önemini teyit eder. Rusya Federasyonu mevcut koşullarda Adana Anlaşması’nın uygulanmasını kolaylaştıracaktır.” taahhüdüne yer verilmişti.
Benzer şekilde Rusya da Türkiye'den İdlib'deki taahütlerini yerine getirmesini bekliyor.
PKK/YPG TEHDİDİ BÜYÜYOR
ABD desteğiyle Suriye topraklarının yaklaşık üçte birini işgal eden PKK/YPG, ülkenin kuzeyindeki Azez, Mare, Bab, Cerablus, Afrin, Tel Abyad ve Rasulayn ilçelerini sık sık ağır silahlarla hedef alıyor.
Teröristler eylemlerinde ABD ve Rus yapımı roketatar ve havan toplarının yanında TOW füzesi, Çok Namlulu Roket Atar (ÇNRA), Katyuşa ve Grad Füzesi gibi gelişmiş ağır silahlar kullanıyor.
Söz konusu saldırılarda Türkiye sınırına 18 kilometre uzaklıktaki Halep'in Tel Rıfat ilçesi öne çıkıyor.
Şubat 2016'da Tel Rıfat'ı ele geçiren PKK/YPG, buradan Fırat Kalkanı Harekatı (FKH) ve Zeytin Dalı Harekatı (ZDH) bölgesindeki yerleşim yerleri ile emniyeti sağlayan Türk güvenlik güçlerine ve muhalif savaşçıların mevzilerine saldırıyor.
Sık sık Azez, Bab, Mare ve Afrin'i vuran teröristler Tel Rıfat'ın Taane, Kasne, İmhuş, Harbil, Şeyh İsa, Minnağ, Ayn Dakne, Kefer Kaşır, Meranaz, Burc el Kas ve Miyase köylerinde konuşlu ağır silahları kullanıyor.
PKK/YPG, Tel Rıfat'ta yaklaşık 250 bin sivili yerinden etmiş, söz konusu nüfus Türkiye sınırına yakın bölgelere sığınmıştı.
MÜNBİÇ VE AYN EL-ARAB
Örgütün Tel Rıfat'tan sonra en fazla saldırı gelen sahası, Türkiye sınırına 30 kilometre uzaklıktaki Halep'in Münbiç bölgesi ile sınırdaki Ayn el-Arab (Kobani) ilçesi.
Teröristler Ayn el-Arab'ın Zor Mağar, Cüb El Ferac, Şuyuk Fevgani, Şuyuk Tahtani, Tel Abir köyleri ile Münbiç'teki Sacur Çayı çevresinden, güvenli bölgedeki Cerablus ilçesi ve çevresini ağır silahlarla vuruyor.
TEL ABYAD VE RASULAYN
PKK/YPG, Suriye-Türkiye sınırındaki Barış Pınarı Harekatı (BPH) bölgesinde yer alan Tel Abyad ve Rasulayn ilçelerinin güvenliğini de tehdit ediyor.
Teröristler, Ayn İsa beldesi ile Kuz Ali, Tel Dakıl, Um Huveyiş, Freyan, Alyan, Batli, Um Tenke köylerinden sık sık Tel Abyad ilçesini hedef alıyor.
Örgüt ayrıca, Tel Temir, Derdara, Ebu Raseyn köyleri üzerinden de Rasulayn kırsalına havan ve ısı güdümlü füzeler atıyor.
PKK/YPG, sivil yerleşimlere bombalı araç göndermenin yanında cephe hatlarında SMO mevzilerine zaman zaman sızma girişimleri yaparak çatışma ortamını besliyor.
SİVİLLERE KORKU VERİYORLAR
PKK/YPG, saldırılarında özellikle hastane, okul ve kalabalık sivil yerleşimleri hedef alarak 2016'dan bu yana yüzlerce sivilin ölümüne sebep oldu.
Örgüt böylelikle sivilleri korkutarak, topraklarına geri dönüşü engellemek istiyor. İşgalinde tuttuğu topraklardan kuzeydeki güvenli bölgelere bombalı araçlar gönderen örgüt, sahada emniyeti sağlayan TSK mensuplarına, danışmanlık hizmeti veren Türk emniyet güçleri ile 'Suriye Milli Ordusu' unsurlarına çok sayıda saldırı düzenledi. PKK/YPG, 10 Ekim’de Mare-Azez arasındaki yolda bölgeden geçen Türk özel harekat polislerinin aracını Tel Rıfat'tan ısı güdümlü füzelerle vurmuş, iki polis şehit olmuştu.
Teröristler son alarak önceki gün, Suriye-Türkiye sınırındaki Ayn el-Arab'ın Cüb el Ferac köyünden Gaziantep'in Karkamış ilçesine saldırmıştı.
tgb.gen.tr