Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamının 50.yılında Vatan Partisi Kadıköy İlçe Başkanlığı’nın düzenlediği söyleşide 1968’den bugüne gençlik hareketi değerlendirildi. Tecrübe ve gençliğin buluştuğu söyleşide gençlik hareketinde doğrular ve yanlışlar tartışıldı. 68 kuşağının günümüze bıraktığı mirasın değerlendirildiği söyleşide konuşmacı olarak USMER Başkanı Şule Perinçek, Vatan Partisi MKK Üyesi Ferit İlsever, Vatan Partisi MYK Üyesi Arslan Kılıç, TGB Genel Başkanı Dilek Çınar katıldı.
Erkan Yücel Kültür Merkezi’nde düzenlenen söyleşi EKM korosunun seslendirdiği Gençlik Marşı, Gündoğdu Marşı ve Mülkiye Marşı ile başladı.
‘O ÜÇ GAZETE BENİM HAYATIMA YÖN VERDİ’
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan USMER Başkanı Şule Perinçek, “68’liler toplantısı... Biraz gerilere gideceğiz. Bir anıyla başlayacağız. 1972 Nisan ayının sonunda Menekşe Sokak’ın başında birisiyle buluşmam gerekiyordu. Üniversite son sınıfta öğrenciyim. Cebimizde de partinin tüzük programı var. 12 Mart’ın geleceğini görüyorduk. Arkadaşla buluşamadan apar topar göz altına alındık. Adı bilinmeyen bir yere gözü kapalı götürüldük. Hücreye konup, sorguya çekildik.
Tutulduğumuz hücrenin penceresi daracık, içeri sinek bile giremiyor. 7 Mayıs sabahı kapıyı açtılar, üç tane gazeteyi attılar yatağın üzerine. Üç gazetenin ilk sayfasında Denizlerin idamı vardı. O zaman bu zamandır, o üç gazete benim hayatıma yön vermiştir. Direnmek için hepimize mücadele azmi vermiştir, zorlukları aşma gücü vermiştir. Biz Jön Türk geleneğinden geliyoruz.” dedi.
GEÇMİŞİN TARİHİ BELLEĞİ
1968 gençlik hareketinin gelişim sürecini aktaran Vatan Partisi MYK Üyesi Arslan Kılıç, Kemalist Devrimin güçlü bir antiemperyalist belleği olduğunu vurgulayarak, “Doğu Perinçekler Deniz Gezmişler 68 Gençlik Hareketi içerisinde yetişmiş devrimcilerdi. 68’de Türkiye’nin yakın siyasi tarihine, devrimci tarihine damga vuran üniversite eylemlerine önderlik ettiler.
Bu hareketler Türkiye’nin devrimci ve siyasi tarihine en başta sloganlarıyla damga vurdu ve toplumda iz bıraktı. Örneğin ‘Tam Bağımsız Türkiye’ sloganı, Kemalist Devrimin antiemperyalist belleğinde yer edindi. Bu bellek 1940 sonrası Soğuk Savaş yıllarında körelmişti, 68 hareketi ile o duygular yeniden canlandı, tarihimizdeki bağımsızlık mücadelesi yeniden canlandı.” şeklinde devam etti.
‘68’İN ÖZGÜVENİ VE HEDEFİ VAR’
1970 sonrasında gelişen gençlik hareketlerinde düşülen yanlışları değerlendiren Vatan Partisi MKK Üyesi Ferit İlsever, 1968 gençlik hareketinin doğru eylem tarzından örnekler vererek, “68 gençlik hareketinin bir özgüveni ve başarı hedefi vardı. Demokratik ve bilimsel üniversiteler için mücadele ediyordu. Birkaç ay sonra, 6. Filo Dolmabahçe’ye demirlediğinde üniversitelerden çıkıp Amerikan askerini denize dökmeye gidiyordu.
1970 sonrası gençlik hareketinde ise sapmalar oldu. Bireysel sapmalar, terör eylemleri ve banka soygunlarına giden bir eylem çizgisi oluştu. Bu yanlış çizginin oluşumunda Deniz Gezmiş’in de hataları oldu. Bu hatalar, kafalarında öncü bir partinin olmamasından kaynaklanıyordu. O nedenle öğrendiğimiz en önemli ders öncü partinin varlığı oldu. İki çizgi mücadelesi olmadan hiçbir mücadele yürümüyor. Teori ve pratiğin birleştiği bir zeminde doğan gençlik hareketi, maceracılığa çekilmişti. 1968 hareketinin iki çizgi mücadelesi de buradaydı.” dedi.
‘TGB, DEVRİMCİ MİRASIN TAŞIYICISI’
TGB’nin bugünkü gençlik hareketi içindeki önder konumuna değinen TGB Genel Başkanı Dilek Çınar, “12 yıl önce TGB’yle ve devrimci mücadeleyle tanıştım. Ergenekon ve Balyoz kumpaslarını anlamaya çalıştığımız zamanlar. Neden bunlar oluyordu, neden insanlar tutuklanıyordu? Bu kumpaslara karşı duran TGB ile karşılaştım. Ben de TGB’li olmalıyım dedim. Bugün TGB’nin Genel Başkanı olmak gurur verici. TGB, 68’den aldığı devrimci mirasın taşıyıcısı. En büyük miras Atatürk devrimlerine sarılmak ve antiemperyalist mücadeledir. 68’den bugüne 55 yıl geçti, 55 yılın mirası öyle bir kuşak yetiştirdi ki Türkiye’nin geleceğini sigortaladı.” dedi.
‘FELEĞİN ATEŞ ÇEMBERİNDEN SÜZÜLEN TECRÜBE’
Dilek Çınar sözlerine, “68’in en önemli sloganı tam bağımsız ve demokratik Türkiye mücadelesidir. Gençliği hep asi ve yıkıcı gösterdiler. Halbuki biz yapıcılarız, biz yapmayı öğrendik ve yerine ne koyacağımızı çok iyi biliyoruz. Şanslıyız, feleğin çemberinden geçen süzülmüş tecrübeyi biliyoruz, o teoriyi pratikte sınıyoruz ve bu sürekli gelişiyor. Çok kritik kırılma noktalarına biz de şahit olduk. Silivri duvarlarını yıktık, 15 Temmuzda Amerikan Gladyosunu ezdik, Atlantik zincirini kırdık.
Bugün Türk gençliği için devrimci mücadele bir gençlik hevesi değil. Bir karakter, bir kültür oturdu, gelişiyor. Jön Türklerden 68’e Türk Gençliğinin karakteri bağımsızlıktır. 68 gençliğinin bıraktığı bir birikim var. Biz de bunu sürdürüyoruz. Türk Gençliğini milli kimliğinden, benliğinden, değerlerinden koparmak istediler. Geçmişten günümüze ‘Gençlik siyasete karışmasın’ diyerek, gençliğin Türkiye'nin bağımsızlığı için mücadelesine ket vurmaya çalıştılar. İzlediğimiz filmlerden dinlediğimiz şarkılara ve hatta okullarda okuduğumuz kitaplara kadar yozlaşmış bir kültürü dayattılar, bütün değerlerimizin içini boşaltmaya çalıştılar. Gençliği milli değerlerinden koparmaya yönelik saldırıdır bunlar. Türk Gençliği bunların etkisinde kalmıyor, biz Türk Gençliğinin teşkilatı olarak bu rüzgarı kesiyoruz. Bu amaçlar doğrultusunda üniversitelere PKK’yı ve FETÖ’yü yerleştirmeye kalktılar. Türk gençliği olarak, ‘PKK’yı da FETÖ’yü de üniversitelerimizde ve liselerimizde barındırmayız. Ülkemizden ve bölgemizden def edeceğiz dedik. Üniversitelerden ve liselerden sildik, şimdi esameleri okunmuyor. Türk Milleti olarak Amerikan Gladyosunu ezdik. Defedeceğimiz günler yakındır.” dedi.
‘ÜZERİMİZE DÜŞEN GÖREVİ ALIYORUZ’
Dilek Çınar, “ Bugün Türk gençliği, Tam Bağımsız Türkiye mücadelesini sürdürüyor ve kendi araçlarını yaratıyor. Yapıyı inşa ediyor. TGB, üniversitelerdeki öğrenci topluluklarının birleşiminden oluştu. Şuan da çeşitli alanlarda kültürel, siyasi, bilimsel çalışma yürüten öğrenci topluluklarını bünyesinde barındırıyor. Öğrenciler üniversitede bir sorun olduğunda bu toplulukları buluyor ve çözüme koşuyor.. Doğru eylem dediğimiz, sorunları çözen, yerine yenisini yapan ve daima ileri taşıyacak bir eylem çizgisindeyiz. 68 bize bu kültürü verdi. Bugün bir TGB’li örnek gösteriliyorsa 68’in yarattığı tecrübenin etkisi büyüktür. Anadolu’nun erdemlerini, Türk Milletinin bağımsızlık karakterinden beslenen eşsiz kültürü yarınlara taşıyacağız.
68 kuşağının ABD askerlerini denize dökmesi gibi, o ABD askerlerinin başına altı defa çuval geçirdik, yedi olsa onu da yaparız. 68 kuşağının doğru eylemleri örnektir. Başarı kazanmıştır. NATO'ya karşı mücadeleyi yine 68’den aldığımız tecrübeyle sürdürüyoruz. 68’deki antiemperyalist mücadele çizgisini sürdüreceğiz ve keskin olacağız.” dedi.
‘TÜRK GENÇLİĞİNİN MÜCADELESİ 68’İ AŞTI’
Dilek Çınar sözlerine, “68 gençlik hareketi doruktu, dünyaya damga vurdu ama bugün Türk gençliğinin TGB önderliğinde mücadelesi 68’i aştı. Tecrübenin örsünde dövüldük ve tecrübenin ışığında bugün 68 gençlik hareketinin daha ilerisinde, sahiplendiği miras dolayısıyla daha birikimli, daha tecrübeli olmaktan gurur duyuyoruz. Bugün, bu tecrübeyi gençlikle buluşturduğumuz yerden kuvvetleniyoruz.” şeklinde son verdi.
Konuşmaların ardından geçilen soru-cevap kısmıyla söyleşi tamamlandı.
