İNSANLIĞIN DÜŞMANI GALAKSİDE “KAHRAMAN”

Amerikan film sektörü ne kadar allayıp pullasa da gerçekler değişmiyor: Emperyalizm yeniliyor ve yeni bir uygarlık yükseliyor.

İNSANLIĞIN DÜŞMANI GALAKSİDE “KAHRAMAN”
Duygu Karabulut
Duygu Karabulut
GENEL SAYMAN

İnsanlık bilinmeyene dair sürekli merak duymuş, sınırlarını aşarak bugüne gelmiştir. Bilimkurgu da insanın bilinmeyene merakından ve bilimin sınırlarını zorlama arzusundan ortaya çıkar. Gulluverin Gezileri, Frankestein, Denizler Altında 20.000 Fersah, Aya Seyahat, Cesur Yeni Dünya, Matrix, Yıldız Savaşları ve daha fazla eser tarihe damgasını vurmuştur. Bir kuşağı büyütmüş, hepimizin hayatında yer etmiştir.

İnsanlık Ay’a ayak bastığından itibaren ortalama yarım asırdır uzayla ilgili araştırmalar yapılıyor. Bilim kurgu eserleri de bu araştırmalarının sınırlarını zorluyor. Son zamanlardaki eserlerinin çoğu uzayı işliyor. İnsanlık, yarım asırdır uzaylıları konuşuyor, okuyor ve izliyor. Üç Cisim Problemi de tam bu noktada yazımızın konusu olarak satırlarda yerini alıyor. Netflix'te yayınlanan dizi bilim kurgu kategorisinde insanlığın uzaylılar ile mücadelesini anlatan bir yapım.

San Ti adındaki uzaylılar, 400 yıl sonra dünyayı işgal etmeye gelecekler ve insan ırkını yok edecekler. Bunun için atomun parçacığı kadar küçük sosfonlar yaparlar ve dünyada insanların her hareketlerini takip ederler. Bu tehlike üzerine günümüz Londra’sında bilim insanları “küresel savunma” adı altında çok uluslu örgütler kurarlar. Tüm insanlık artık San Ti’lerin istilasına karşı hazırlık içerisindedir. Bilimsel araştırmalar eskisinden daha hızlı çok yönlü ilerlemektedir. Birleşmiş Milletler hızlıca toplanmıştır.

BM Genel Kurulu: Teröristin Kahramanlaştırılması

Dizinin ilk bölümü dünyada arka arkaya öldürülen fizikçilere odaklanır. Bir gece gökyüzündeki tüm yıldızlar yanıp söner. Günümüz hikayesi de böyle başlar. Dedektifimiz bu cinayetleri araştırırken bir örgütle ve bu örgütün uzaylılarla ilişkisini ortaya çıkarır. Bundan sonra dizinin ilk 7 bölümünde San Ti’lerle ilişki kurmaya, onların planını anlamakla geçer. Dünyayı istila planının ortaya çıkmasının ardında son bölümde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu hızlıca toplanır.

Toplantıda 400 yıl sonra oluşacak saldırıya karşı dünyayı kurtaracak 3 kişi seçilir. Çinli bir komutan, İngiliz bir Fizikçi ve Rakka’da DEAŞ’a karşı mücadele ile bilinen çok başarılı bir Kürt Kadını Leyla Ariç… Türk milleti açısından dizinin en dikkat çekici noktası bu kısımdır.

Kimdir Leyla Ariç ? İngiliz Fizikçi’nin “Nasıl ben Leyle Ariçle aynı grupta yer alırım” diye hayretlere düştüğü, onunla kıyaslanamayacak kadar önemli olan bir lider. Posterleri okul yurtlarına asılan bir kahraman. Çok ilerici bir Kürt kadını, Rakka’da DEAŞ’a karşı mücadele etmiştir.

Rakka’da DEAŞ’a karşı kim mücadele etmiştir? Amerika’nın desteklediği YPG ve PKK. Amerika, Suriye’nin Rakka bölgesinde “DEAŞ’la mücadele” adı altında “Özgürlük Savaşçısı” YPG ve PKK’yı destekledi. Bölgeye binlerce tır silah, tank, zırhlı araç ve daha fazla mühimmat desteğinde bulundu. Hem bölgeyi kana buladı hem de yüzbinlerce insanı yerinden yurdundan etti.

Peki DEAŞ’ı kim kurdu? Amerika’nın eski başkanı Trump’ın da ifade ettiği gibi Obama ve Clinton. Yani Amerika. Anlayacağınız ikisi de Amerikan kuklası, ikisinin de ipi Amerika’da. YPG ve PKK’yı destekleyerek Rakka’dan DEAŞ’ı çıkaran Amerika, yine kendisinin kontrolü altında DEAŞ ile Afganistan ve Çin’deki terörü körükledi. Ve ne tesadüf ki Suriye’de terörist olan DEAŞ; Çin’de “Kurtuluş Savaşçısı” oldu. Kısaca aynı tas aynı hamam hikayesi.

İşte böyle bir teröristin mücadelesi dizimizde yüceltiliyor. Binlerce vatandaşımızın, askerimizin katili olan PKK’lı terörist dizinin sonunda en vurucu yerde ortaya çıkmış kahramandır. Dünyamız bu teröristin üstün zekası ile kurtulacaktır. Dizi bu şekilde final yaparken bizler buna nasıl basit bir kurgu diyebiliriz. Ya da kurgusal bir karakter deyip gönül rahatlığı ile diziyi izleyebiliriz.

Bir Takım Propaganda Problemi

Dünyadaki gerçekleri “kurgu” adı altında eğip bükünce sanat yapmış olmuyorsunuz. Zaten Netflix’in diziye bu senaryoyu eklemesi de sanat yapmak, gerçeklerle insanlığı aydınlatmak değil.

Dünya film endüstrisinden en büyük payı alan Amerikan film sektörü, seçilen karakterlerden senaryolara kadar her alanda Amerikanın çıkarları için bu yapımlara imza atıyor. Amerikan emperyalizmi hangi fikri savunuyorsa onu ihraç ediyor ve izleyiciyle buluşturuyor. Kimi kahraman yapacak? Kimi düşman gösterecek? Kimi şeytanlatıracak ? Hangi ülkeleri hedef alacak ? Tüm bunların hepsi gerçeklere göre değil; emperyalizmin ideolojisine göre şekilleniyor.

PKK'lı bir kadının terörist olarak anlatılması gerekirken dünya kurtarıcısı oluyor; bugün PKK’nın mücadelesi meşrulaştırılıyor. Çin Kültür Devrimi yerden yere vuruluyor; bugün emperyalizme karşı Çin milletini birleştiren büyük lider Mao, diktatör olarak gösteriliyor.

Amerika bugün askeriyle, milyonlarca dolar desteğiyle yenemediği bölge ülkelerini ve Türkiye’yi propaganda araçları ile mahkum etmeye çalışıyor. Türk milletinin ve bölge ülkelerinin mücadelesini yalanlarla izleyicilerle buluşturuyor. Dünyada yükselen bir güç olan Çin’in gerisinde kalıyor ama Çin’in başarılarını bu yapılmlar ile yıpratmaya çalışıyor.

Kısacası gerçekte yenemediği ülkelerin bileğini, Amerikan propaganda aracı kurguları ile bükmeye çalışıyor. Dünyada insanlığın düşmanı olan bir teröristi, kurguda Galaksi Kahraman yapıyor. Fakat biz biliyoruz ki sözde kahramanlarınız bugün Türk ordusunun yumruğuyla eziliyor. Bölge ülkelerinin mücadelesi ile yok oluyor. Amerikan film sektörü ne kadar allayıp pullasa da gerçekler değişmiyor: Emperyalizm yeniliyor ve yeni bir uygarlık yükseliyor.

Tarih:
Diğer Haberler