
Aydınlık gazetesi, Genel Başkanımız Cem Dikmen ile 29 Ekim İstiklal Yürüyüşümüzü konuştu.
Cem Dikmen, 26-29 Ekim tarihleri arasında Samsun, Amasya, Erzurum ve Sivas'ın ardından Ankara'da Anıtkabir'de sona erecek olan yürüyüşümüzü anlattı. 29 Ekim saat 13:00'te tüm vatandaşlarımızı Ankara Birinci Meclis önüne çağıran Dikmen, "Samsun-Amasya-Erzurum-Sivas hattından Ankara’ya gelene kadar, Türk milletinin birliğine duyulan ihtiyacı vurgulayacağız. İçinde bulunduğumuz sarsıntılı günleri birlik olarak aşabiliriz. Aşacağımıza inanıyoruz." dedi.
İşte Aydınlık gazetesinin Genel Başkanımız Cem Dikmen ile yaptığı röportaj:
Yürüyüş ne zaman başlıyor?
26 Ekim’de. O gün 81 ilden gelen ikişer temsilci ile Samsun’da buluşacağız. İl merkezinde yapacağımız yürüyüşün ardından Amasya’ya geçeceğiz. 27 Ekim günü ise Erzurum’da olacağız. 28 Ekim’de Sivas’tayız, yürüyüşün ve ziyaretlerin ardından aynı gün Ankara’ya varacağız. 29 Ekim günü ise İstiklal Yolu’nu adımlayan arkadaşlarımızı karşılayacak, Türk milletiyle birlikte saat 13’te Birinci Meclis önünde buluşacağız. 29 Ekim coşkusunu Anıtkabir’e, Ata’mıza koşarak tamamlayacağız.
Neden bu rotayı tercih ettiniz ve neden yürüyüşün adını ‘İstiklal Yürüyüşü’ olarak belirlediniz?
TGB olarak önümüze koyduğumuz her görevde tek bir soru sorarız. ‘Türkiye’nin ihtiyacı nedir?’ Bu sorunun yanıtına uygun olarak önümüze iş koyarız. 11 yıldır süregelen bir gelenektir bu. Bu sene 29 Ekim’de Türkiye’nin ihtiyacını ‘program temelinde birleşmek’ olarak tahlil ettik. Bu nedenle ‘İstiklal Yürüyüşü’ yapıyoruz. Çünkü bu güzergâh Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş güzergâhıdır. Türkiye’nin bağımsızlığına kavuştuğu, bugün en çok ihtiyaç duyduğumuz kavrama ulaştığımız güzergâh. İstiklal Yolu’nu adımlayarak, Türk milletine kurtuluşun ışığını yeniden göstermek istiyoruz.
"PROGRAM: BAĞIMSIZ İKTİDAR"
“Türkiye’nin ihtiyacı program temelinde birleşmek” dediniz. Biraz daha açar mısınız?
Türkiye’de siyaset, kişiler çerçevesine sıkışmış vaziyette. Olması gereken ise programlar düzleminde çözümler bulmaktır. ‘Türkiye’yi kim kurtaracak?’ diye sormamak lazım. Önce doğru programı belirlemek gerekiyor. Tıpkı Mustafa Kemal Atatürk gibi... Atatürk de önce programını belirledi. Parolası ‘Ya İstiklal Ya Ölüm’dü. O parolanın yanında yer alabilecek bütün kuvvetleri yanına çekmeye çalıştı. Bugün de önümüzde bu görev durmaktadır.
Ülkemiz Amerika ile bir savaş içinde. Türk ordusu İdlib’de ABD’nin kara gücüm dediği PKK/PYD’yle savaşıyor. John Bass giderayak ülkemizi tehdit ediyor, birkaç gün sonra ülkemizde bomba patlıyor. Terörle terbiye edilmeye çalışılıyoruz. Bu savaşın iki tarafı var. Türkiyeciler ve Amerikacılar. Süreç bizden yana. Amerikan emperyalizminin ülkemizde ve bölgemizde kaybettiği günleri yaşıyoruz. Piyonları da kaybediyor. Bu da demek oluyor ki artık bağımlı iktidarlara yer yok. Uzun zaman sonra ilk defa şu cümleyi rahatlıkla kurabiliriz: Türkiye’de artık Amerikancılar iktidar olamaz. Türkiyemiz, ihtiyacı olan milli iktidara yakın zamanda kavuşacaktır.
"HAZIRLIKLAR: GÜNDE 24 SAAT"
Türkiye’nin hemen hemen her üniversitesinde örgütlüsünüz. Büyük yürüyüşe nasıl hazırlanıyorsunuz, üniversitelerde neler yapıyorsunuz?
Çalışmalarımızı 24 saati kapsayacak biçimde yürütüyoruz. Alan olarak üniversitelerde, şehir meydanlarında, gece çalışmaları ve sosyal medya çalışmaları da yapıyoruz.
Şu anda 100’ün üzerinde üniversite kampüsünde 29 Ekim hazırlıkları sürüyor. Aynı zamanda örgütlü olduğumuz bütün şehirlerin meydanlarında Türk milletini 29 Ekim’de Ankara’ya davet ediyoruz. Akşam saatlerinde çalışmalar bitince değerlendirme toplantılarıyla eksik kalan yönlerimizi tartışıyor, çözmeye çalışıyoruz. Bir yandan da gece ekibimiz, afişleme için sabahlara kadar çalışıyor.
"SAAT 13’TE, BİRİNCİ MECLİS’TE"
Yürüyüş sırasında bizleri neler bekliyor? Sürprizleriniz var mı?
Sürprizlerimiz elbette var ama söylersek sürpriz olmaz. Yürüyüş sırasında Polis Özel Harekât merkezlerini, Jandarma Özel Harekât merkezlerini, Şehit ve gazi derneklerini ziyaret edeceğiz. Bu ülkenin birliği, bütünlüğü için canını ortaya koyan kahramanlarımıza, "yanınızdayız!" mesajını vereceğiz. Samsun-Amasya-Erzurum-Sivas hattından Ankara’ya gelene kadar, Türk milletinin birliğine duyulan ihtiyacı vurgulayacağız. İçinde bulunduğumuz sarsıntılı günleri birlik olarak aşabiliriz. Aşacağımıza inanıyoruz. Bütün milletimizi bu duygularla 29 Ekim saat 13:00’te Ankara Birinci Meclis önüne davet ediyoruz.
tgb.gen.tr