İzmir’deki Büyük Aile Buluşmasında öne çıkan talep:

Ailemiz ve bağımsızlığımız için yasal düzenleme

İzmir’deki Büyük Aile Buluşmasında öne çıkan talep:

Sağ-sol demediler... Kadın erkek, genç yaşlı 7'den 77'ye herkes aileyi ve Türkiye'yi savunmak için Konak Meydanı'nda buluştu. Hükûmetin bu halk hareketine kulak vermesini isteyen vatandaşlar, LGBT dayatması ve propagandasına karşı yasal düzenleme yapılmasını istedi

Çoluk çocuk geliyoruz, demişlerdi, geldiler. Dün İzmir Konak Meydanı’nda cümbüş vardı. Büyük Aile Buluşması'nın saati 14.00 diye duyuruldu ama saat 12.00 gibi önce gençler gelmeye başladı. Sonra aileler toplandı. Farklı siyasi görüşlerde yer alanlar aynı meydanda kucaklaştı. Sohbetler, tanışmalar birbirini kovaladı. Biri “siz-biz” diyecek oldu, diğeri “artık biz varız” diye düzeltti. Saat 12.30 gibi ilk müziğin sesi duyuldu: Çökertmeden çıktım yola diye başladı türkü. Konak Meydanı bir bayramlaşma yeriydi sanki. Türküler, şarkılar eşliğinde kadın, erkek, çocuk 7’den 70’e tek bir ağızdan “Aile için burdayız! Ailelerimizi koruyacağız! LGBT dayatmasına karşı sessiz kalmayacağız” diye haykırıyordu. Slogan kargaşası yoktu, tek ses, “Aile” diyordu. Kitlede çığırtkanlık yoktu, ağırbaşlı bir duruş, kararlılık ve coşku hakimdi. Sunucu Can Karadut, kitlenin çok sesliliğini adeta bir orkestra şefi becerisiyle yansıttı, program akışını ve konuşmacıları duyurdu.

 

Buluşmaya Vatan Partisi Öncü Kadın Genel Başkanı Meltem Ayvalı, Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tugay Şen, Vatan Partisi İzmir İl Başkanı Çağdaş Cengiz, Saadet Partisi İl Başkanı Mustafa Erdoğan, Ak Parti Konak İlçe Başkanı Sait Baştaş katıldı. Siyasilerin yanı sıra İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Murat Mücahit Yentür, İzmir Müftüsü Salih Sezim de buluşmadaydı.

'TC'YE ERİL DİYENLER YABANCI DEVLETLERİ ÇOK SEVİYOR'

 

Miting İstiklal Marşı’nın okunması “Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve vatan uğruna can veren şehitlerimiz için” bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Konuşmalardan önce Efe ve Zeybek oyunları mitingin şenlik havasını daha da yükseltti. İlk konuşmacı İzmir Büyük Aile Platformu Başkanı ve Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Genel Başkan Yardımcısı Avukat Nuriye Kadan’dı. LGBT dayatmasının ardındaki güce dikkat çekti, neden Aile Buluşması diye ısrar ettiklerini anlattı:

“LGBT örgütlerine bakınız, hepsi yabancı devletlerden fonlanıyor. Türkiye Cumhuriyeti Devletine eril devlet diyenler, milli devlete düşmanlık edenler yabancı devletleri pek seviyor ve onlardan para alıyor! O paralarla sözde onur yürüyüşleri düzenleniyor ve bölücü sloganlar atılıyor. O paralarla, bizi biz yapan ne varsa hepsine savaş açılıyor. O paralarla ideolojik işgale kalkışılıyor!

'HALK HAREKETİNE KULAK VERİN'

“Başaramayacaklar! Çünkü biz varız! Saraçhane'de başlayan ve bugün İzmir'de gerçekleştirdiğimiz Büyük Aile Buluşmaları umut saçıyor, yol açıyor. Gücümüzün farkındayız. Devlet yönetimimizden halk hareketine kulak vermesini bekliyoruz, LGBT propagandasına karşı yasal düzenleme talep ediyoruz.”

'BU MÜCADELE YAYILACAK'

İzmir Sivil Toplum Kuruluşları Platformu (İSTOK) Başkanı Uğur Bayrak da LGBT dayatması karşısında yol ayrımına geldiğimizi söyledi: “Ya geleceğimizin garantisi çocuklarımızı LGBT dayatmasına teslim edeceğiz ya da karşı duracağız. Aile toplumun çimentosudur. Ailelerimiz ve çocuklarımız bizim kırmızı çizgimizdir. LGBT dayatmasına karşı mücadele edeceğiz. Çocuk istismarı, kadının değersizleştirmesi demek olan LGBT dayatmasına karşı koyacağız Tüm Türkiye’de bu mücadele yayılacaktır, sahip çıkıyoruz.”

'AİLE, TOPLUMUN ESAS BELİRLEYİCİSİ'

Daha sonra bir akademisyen geldi kürsüye. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü ve Mehir Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanvekili Prof. Dr. Saffet Köse, üniversitede esen tehlikeli rüzgarlara dikkat çekti:

“Aile, topluluğu toplum yapan kültür, medeniyetlerin esas belirleyicisidir. Son dönemde yerel ve ulusal kültürü hedefleyen ve onu yozlaştırma amaçlı çok sayıda girişim, tüm dünyada geleneksel olana ve onun kurumlarına zarar verecek hale gelmiştir. Toplumları ayrıştırma amaçlı pek çok kampanya da gayrimeşru olanı meşru gibi sunma, özgürlük olarak gösterme ve aykırılıkları haklı kılma üzerine odaklanmaktadır. Tabii olanı değiştirmek yoluyla siyasi, ekonomik, kültürel ve hegemonik üstünlük çabası olarak değerlendirilecek bu türden girişimler, tüm insanlığı ve hatta tüm canlıları olumsuz etkileme potansiyeline sahiptir. Tüm entelektüellerin ve tüm akıl sahiplerinin bu konularda çaba göstermesine gerek vardır ve ailenin güçlendirilmesi, değerlerin korunması yoluyla bu mücadeleye katkı vermelidirler.”

'KİRLİ ELLERİ ÇOCUKLARDAN ÇEKİN'

Kayahan Çetin, Türkiye Gençlik Birliği (TGB)’nin çiçeği burnunda Genel Başkanı, LGBT dayatmasına karşı gençliğin barikat olacağını ilan etti: “Artık kirli eller çocukların üstündedir. 2-3 yaşında bir çocuğun cinsiyetini değiştirmeyi, 'trans çocuk vardır' demeyi bize özgürlük diye pazarlayamazsınız! Bu cinayettir! Çocuklarımıza uzanan ellere izin vermeyeceğiz! Çocuk istismarına özgürlük yok! Bu kirli eller, bu emperyalistler geleceğimizi karartmaya kalkıyor. Çürümenin kol gezdiği, toplumun mihenk taşı ailenin yıkıldığı, kör kuyulara atılan insanların yalnızlaştığı, mutsuzlaştığı bir gelecek istiyorlar. LGBT dayatmasının ağına düşen bir toplumun kaderi bellidir: Milli kimliği, değerleri yok edilmiş; etnik, mezhepsel en sonunda da cinsel kimliklere parçalanmış, dönüştürülmüş bir toplum. Bunu başaramayacaklar! Türk milletinin, Türk gençliğinin geleceğini karartmaya kimsenin gücü yetmez!”

YASAL DÜZENLEME İSTİYORUZ

Sanatçı Ali Yaylı da “Emperyalizme karşı çıkmak romantik sloganlarla olmaz.” diye uyardı, herkesi kararlı bir mücadeleye davet etti.

Eğitim-Bir-Sen İzmir 1 No.’lu Şube Başkanı ve Memur-Sen İzmir İl Temsilcisi Ali Kaya, yasal düzenleme istedi:

“Çocuklarımıza , gençlerimize sahip çıkmalıyız. Bu lobiler kanalıyla emperyalist planlara teslim edilmesinin önüne geçmeliyiz. Okullarımız, üniversitelerimiz araç olarak kullanılmamalı. LGBT aktivizmi medikal, tıbbi bir konu değil, ciddi politik bir harekettir. Batı’da aile kurumu çöktü. Türkiye’de de bunun olmasını istiyorlar. Bizler ailenin, toplumun çöküşünün önüne geçilmesi için Anayasamızın gereği, toplumun temeli olan ailenin ve en önemlisi çocuklarımızın, LGBT propaganda ve dayatmasından korunması için devletimizin gerekli tedbirleri almasını bu konuda yasal düzenlemelerin ivedi olarak yapılmasını istiyoruz.”

'SEVMEK İÇİN GELDİK'

Bir diğer gençlik lideri Mesut Öndeş, kürsüye çıktı. TÜGVA İzmir İl Başkanı olan Öndeş, “Biz herkesi severiz. Herkesi yaratandan ötürü severiz. Sevmek için geldik.” dedi ve şöyle devam etti: “Fakat, gelecek nesilleri ifsat edecek bu fikirlere karşı bizden kimse tebessüm beklemesin! Evlatlarımız böyle bir tehlikenin içerisinde büyürken kimse bizden tatlı cümleler duymayı beklemesin. Hiçbir anne ve baba çocuğunun şeytani küresel aklın planlarına uymasına göz yumamaz. Bize savaş açtılar. Mukaddesimize savaş açtılar. Fıtratımıza savaş açtılar. Ailemize savaş açtılar. Kadınlara, erkeklere, çocuklara savaş açtılar. Biz bu savaşı kaybetmeyeceğiz. Ve bu kabul edilemez fikirleri, bir daha dirilmemek noktasında yok edeceğiz.”

'HEP BİRLİKTE HAREKETE GEÇELİM'

Ayşe Ergür, anneler adına mikrofona geldi. Aslen eğitimci olan, Beyaz Ay Derneği İzmir Şube Başkanı Ergür, şunları söyledi: “Günümüzde değişen sosyal yapı içerisinde, kadın ve erkek rollerinin zaman içerisinde çeşitli nedenlerle değişmesiyle yaşanan, yeni toplumsal düzende, özellikle çocuklarımız ve gençlerimiz çok etki altında kalmaktadırlar. Çocuklarımızın geleceği, nesillerinin sürmesi, insanlığın devamı için kadın ve erkek olarak yaradılışımızı çeşitli cinsiyetsiz dayatmalardan koruyarak, çocuklarımızı geleceğe taşıyalım. Aile her zaman temeldir ve temeli sağlam olan her toplum geleceğe kalıcı imza atar. Hareket için yarın geç olabilir. Yarın değil hemen şimdi... Hep birlikte harekete geçelim.”

HAK İŞ Şube Başkanı Gültekin Şimşek de neden buluşmada olduğunu şöyle açıkladı: “Bir baba olarak oğullarım için buradayım. Çocuklarımız gençlerimiz için buradayız. Girişiminiz yerinde ve desteğimiz tamdır.”

'BATI'NIN KALAN SON SÖZÜ BU'

Adnan Menderes Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atakan Hatipoğlu, katılımcıların emperyalizme karşı kültür cephesini tuttuklarını vurgulayarak şöyle konuştu: “Batı medeniyetinin söylediği son söz budur… Ben çöktüm, sanat yok, mutluluk yok. Çirkinlik, iflas sunuyor sadece Batı. Mehmet Akif’i analım, işte size tek dişi kalmış canavar. Biz daha önce İzmir'den döktük bu Batı medeniyetini. Bir daha dökeriz.”

'YEMİNİMİ TEKRARLIYORUM'

Öğretmen ve CKD GYK Üyesi Işıl Çetin de LGBT ideolojisinin doğduğu ülkelerde bile bazı önlemlerin alınmaya başladığına dikkat çekiyor. Çetin “Çünkü bu ülkelerde, LGBT ideolojisinin acı sonuçları görülmeye başlanmıştır, gençler mutsuzluğa sürüklenmiştir. Bizler de kendi ülkemizde aynı sonuçları yaşamayı mı bekliyoruz? Beklemeyeceğiz, seyirci kalmayacağız, LGBT dayatmasının püskürtülmesi için görevimizi yapacağız! Bizler mesleğimize başlarken bir yemin ettik. Bugün, bir Cumhuriyet öğretmeni olarak, binlerce ailenin önünde yeminimi tekrarlıyorum: 'Türk milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyip, koruyup, bunları geliştirmek için çalışacağıma namusum ve şerefim üzerine yemin ederim.'”

BİRLİKTE MÜCADELE DAVETİ

Mitingde konuşmaların tamamlanmasından sonra sessiz yürüyüş yapıldı. Kitle, ellerinde dövizler ve Türk bayraklarıyla Cumhuriyet Meydanı’na yürüdü. Burada ortak basın açıklaması yapıldı. Açıklamayı İSTOK Dönem Başkanı Uğur Bayrak yaptı. Açıklamada şu görüşler öne çıktı: “Bu konunun kararlıkla üstüne giderek; çocuklarımızı ve gençlerimizi tehdit eden LGBT propagandasına yasal düzenleme için devlet büyüklerimiz ile görüşmeli ve bu yasal düzenlemenin bir an önce çıkarılarak hayata geçirilmesini sağlamalıyız. Bu konuda anne ve babaları, çocuk ve gençlerimizi, öğretmenlerimizi eğitmeli ve bilinçlendirmeliyiz. Bilim insanları, eğitimciler, toplum bilimciler, doktorlar, psikologlar, sosyologlar, akademisyenler, STK’lar ve bütün kesimler LGBT dayatmasına karşı sessiz kalmamalı, bir an önce harekete geçilmeli ve LGBT tehlikesinin farkında olmayan kesimlerin de farkındalığı sağlanmalıdır.”

DÜNYA GÖRÜŞÜMÜZ AYRI DERDİMİZ ORTAK

 

Ailelerin mitingde taşıdığı dövizlerde şunlar yazılı: “Vatanı korumak çocukları korumakla başlar”, “LGBT propaganda ve dayatmasına dur de”, “Cinsiyetsiz toplum projesine dur de”, “Küresel çetelerden aileni ve neslini koru”, “Aile medeniyetimizin temeli”, “Aileyi korumak milli güvenlik meselesidir”, “Bireylere yönelik her türlü nefrete-şiddete-dayatmaya karşıyız”, “LGBT kirli elini çocuklarımızın üzerinden çek”, “Kulak ver bu sese aile hedefte!”, “Aileye savaş açanlara geçit vermeyeceğiz”, “Değerlerimizle değerliyiz, ailenden vazgeçme”, “Çocukların masumiyetini küresel çetelere teslim etme”, “Küresel ve emperyalist örgütler çocuklarımızdan uzak dur”, “Anne, baba, evlatla hep mutlu yarınlara”, “Anne + baba + çocuk = aile”, “Aile hedefte başını çevirme”, “Toplumsal çürümenin karşısında ailene sahip çık”, “İnsanlık ve çocuklar için LGBT dayatmasına dur de”, “Dünya görüşlerimiz farklı derdimiz aynı LGBT dayatması”

Tarih:
Diğer Haberler