Emperyalizme Karşı Direnen Ülkeleri Birleştirmede Gençliğin Rolü
Mazlum milletlerin umudu olan,
Emperyalizme ve siyonizme karşı savaşan
Değerli katılımcı ülkeler, can kardeşlerimiz…
Filistin için, bölgemiz için ve tüm insanlık için başı dik ve onurlu bir yaşam istiyoruz.
O onurlu yaşamı yaratmak için emperyalizme karşı direnen ülkelerin gençleri olarak burada buluştuk.
Bağımsız Filistin hepimizin davasıdır.
Filistin’in bağımsızlık mücadelesi hiçbir dönemde yalnızca Filistin’in ve Filistinlilerin mücadelesi olmadı. Çünkü Filistin’in İsrail tarafından işgali bölgemize, topraklarımıza ABD kalesi kurulması demekti. İsrail, ABD emperyalizminin bölgedeki merkez üssüdür. ABD’nin petrol bekçisi, aynı zamanda Batı Asya’yı ve tüm Orta Doğu’yu sömürgeleştirmenin ileri karakoludur. Emperyalizmin bölgeye terör ihraç ettiği esas odak İsrail’dir.
İsrail’in bölge jandarmalığını yürütebilmesi, ABD ve İsrail’in petrol kaynaklarına ve geniş topraklara hükmedebilmesi için bölgedeki güçlü devletlerin parçalanması, istikrarsızlığın sürekli hale gelmesi gerekiyordu. Bu yüzden emperyalizm sadece Filistin’e değil, Türkiye, Libya, Lübnan, Suriye, Irak, Yemen ve İran’a terör ihraç etti ve doğrudan saldırılar gerçekleştirdi.
Üç İsrail tehdidi
Bölgede yeni İsrailler kurmak isteyen ABD emperyalizmi Batı Asya ülkelerinin toprak bütünlüğüne ve bağımsızlığına göz dikti. Bizleri bölmek, bizleri parçalamak ve hatta bizleri birbirimize düşman etmek istediler.
Suriye ve Irak’ın önemli petrol yataklarını kontrol eden, Doğu Akdeniz’de limanı bulunan, Diyarbakır merkezli kukla bir Kürdistan devleti kurma planları aslında ABD-İsrail ortaklığının bölgede ikinci bir İsrail kurma planıydı. Bu plan İran, Irak, Suriye ve Türkiye’nin silahlı mücadelesiyle bozguna uğratıldı.
Ancak ABD ve İsrail bu plandan vazgeçmiş değildir. Emperyalizmin Batı Asya’daki stratejik hedefi olan kukla Kürdistan yani ikinci İsrail’in kurulması için İran, Irak, Suriye ve Türkiye’nin toprak bütünlüğü bugün de tehdit edilmektedir. İsrail, PKK-YPG’yi doğrudan desteklemekte, Suriye’ye yönelik saldırı ve işgalini sürdürmekte, Lübnan’ı karıştırmakta ve bölge ülkelerini İran’a karşı kışkırtmaktadır. Hepsi, İkinci İsrail’in kurulması içindir.
ABD’nin üçüncü İsrail planı Doğu Akdeniz’dedir. İsrail, ABD, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’yle Doğu Akdeniz’in ekonomik kaynaklarını paylaşmak için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet’ini yok etmek istemektedir. Tevrat’tan ve Yunan Mitolojisinden alınan Noble Dina ve Nemesis gibi intikam temalı isimlerle yapılan tatbikatlar, İsrail’in Doğu Akdeniz’deki saldırgan amaçlarını ortaya sermektedir.
Doğu Akdeniz’den Suriye’nin kuzeyine kadar bölgeye yönelen tüm tehditlerin, topraklarımıza, menfaatlerimize dikilen gözlerin arkasında ABD ve İsrail vardır. Güney Kıbrıs’ta bir Üçüncü İsrail’in kurulmak istenmesi, sadece Akdeniz’e kıyıdaş olan bölge ülkeleri için değil tüm mazlum milletler için tehdittir.
Emperyalizm, PKK-YPG, PYD, DEAŞ, FETÖ gibi ürettikleri piyonları eliyle, Yunanistan gibi kendisine teslim olan ülkeleri kullanarak ve bölge ülkelerini birbirine karşı kışkırtarak birinci İsrail’i yaşatmak, ikinci ve üçüncü İsrail’i kurmaya çalışmaktadır.
Şimdi hep birlikte intifada zamanıdır.
Amerikan emperyalizminin beslemesi İsrail ağır donanımlı bir orduyla Filistin’e saldırıyor. İsrail’in en son 8 Mayıs’ta Mescidi Aksa’ya gerçekleştirdiği hain saldırıya karşı Filistin halkı ve direniş güçlerinin mücadelesi tarihin sayfalarına altın harflerle yazılmıştır. Sandılar ki Filistinliler korkacak, kaçacak, sinecek. Sandılar ki Mescidi Aksa’yı ele geçirebilecekler. Ancak Filistin o gece yine ayağa kalktı. Filistin’in yürekli kadınları, yiğit gençleri, sakalına aklar düşenleri, gazileri, çocukları herkes savaştı ve bazı kentleri ele geçirildi. Hamas’ın füzeleri İsrail’in o delinmez denilen Demir Kubbe’sini deldi.
Filistin işgalin, zulmün, ağıt yakarak, gözyaşı dökerek bitmeyeceğini dünyaya gösterdi. İşgal, zulüm, gözyaşı ancak birlik olup namlularımızı zalimlere çevirdiğimiz zaman son bulur.
ABD emperyalizminin ve İsrail siyonizminin bölgemizde kirli, kanlı ve zalim hedefleri varsa, mazlum milletlerin de direnen devletleri, Mustafa Kemal Atatürk gibi “ya istiklal ya ölüm” diyen halkları ve gençliği vardır. Filistin, Suriye, İran, Irak, Lübnan, Yemen, KKTC, Rusya, Türkiye’den Çin’e kadar ABD emperyalizmine karşı mazlum milletlerin savaşı sürmektedir. Tek kutuplu dünya çökmüştür, emperyalist sistem can çekişmektedir. Emperyalizm yenilgisi mazlum milletlerin silahlı mücadelesinin sonucudur. Suriye’yi işgal yoluyla parçalama, Filistin’i yok etme, Türkiye’yi bölme planları silahla ezilmiştir.
Büyük Türk halk şairimiz Yunus Emre’nin deyişiyle “Zulüm ile abad olanın akıbeti berbad olur.” Dünyanın tüm mazlum milletlerine kan kusturarak zenginleşen ve dünyanın en büyük gücü olan ABD emperyalizmi bugün “berbad” olmaktadır.
Zalimleri berbad eden mazlumların birliğidir. ABD, Suriye’de bu birliğin karşısında kaybetmiştir. Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyin kurulmak istenen ikinci İsrail koridoru Türkiye, İran, Irak ve Suriye’nin bu bölgeye müdahale etmesiyle engellenmiştir. Azerbaycan’da Karabağ zaferi Türkiye, Rusya, İran ve Azerbaycan birlikteliğiyle kazanılmıştır.
Bu başarılar Filistin mücadelesinin nihai zaferinin rotasını çizmektedir. Filistin ancak Batı Asya devletlerinin birliğiyle özgürleşir.
Tehdide bütünsel olarak baktığımızda hedefte yalnızca Filistin olmadığı açıktır. Bu yüzden Filistin mücadelesi için atacağımız her adım aslında Türkiye için ve bölgemiz için atacağımız adım olacaktır.
Emperyalizme karşı direnen ülkelerin gençleri olarak dünyaya ve mazlum uluslara müjdeler verelim
Filistin’in özgürleşmesi için, emperyalizme karşı direnen tüm ülkelerin gençliğini birleştirmeye hazırız. Sözün bittiği silahlı mücadelenin zafere ulaşacağı günlerdeyiz.
Filistin halkının özgürlük ve bağımsızlık direnişine koşulsuz destek vereceğiz. Gerekli durumlarda ve ihtiyaç duyulan yöntemlerle meşru müdafaa haklarına saygı göstereceğiz.
Toprakları bütünleştirilmiş, Başkenti Kudüs olan, Filistin halkı tarafından sınırları belirlenmiş ve yönetilen toprakları ve kaynakları üzerinde egemen olan özgür ve bağımsız Filistin Devleti için,
1948 yılında işgal güçleri tarafından evlerinden edilen Filistinlilerin geri dönüş haklarının tanınması için,
İsrail işgalini sona erdirmek için,
Türkiye Gençlik Birliği var gücüyle mücadele etmektedir ve bu mücadele cephesini büyütmek için çalışmalarını sürdürmektedir.
Biz bir oldukça emperyalistler ve siyonistler ezilecek ve yenilecek. Gücümüz birliğimizden gelir!
Bir sonraki konferansa Türkiye olarak ev sahipliği yapmaktan kıvanç duyarız.
Bu konferans yalnız Filistin’e değil bütün mazlumlara en güzel müjdedir.
Müjdeler bir olan, birlik olan mazlum uluslara.
Müjdeler kaderini kendi elleriyle yazan kahramanlara.
Müjdeler vatan toprağı için ölüme gülümseyerek gidenlere.
Müjdeler yarınların kaynaşmış, sınıfsız, imtiyazsız toplumunu kuracaklara.
Müjdeler olsun! Yepyeni bir dünya doğuyor.
Müjdeler olsun! Mazlumlar kenetleniyor.
Müjdeler olsun anti emperyalist ve anti Siyonist dünya gençliği birleşiyor.
Filistinli kardeşlerimize ant olsun: Emperyalizmi ve siyonizmi berbad edeceğiz.
Türkiye Filistin Vahed!
Dilek Çınar
TGB Genel Başkanı