ABD sömürüsü dünyadan çekildikçe, renkli devrim girişimleri başarısızlığa uğradıkça, kukla hükümetler saha yenilgilerini aldıkça ABD’nin ekonomik hegemonyası da çöküyor. 1950’lerde tüm dünyadaki üretimin yarısını elinde bulunduran Amerika, kurtlar sofrasına dönen serbest pazar ile kamuculuğun karşısında ezilmeye başladı. Almanya, İngiltere ve Kanada’da enflasyon son otuz yılın en yüksek zirvesine ulaştı. ABD’nin dış ticaret açığı ise geçen senenin son çeyreğinde tüm zamanların rekorunu kırdı. ABD’de ekonominin seyri özellikle kamu maliyesi açısından hiç iç açıcı değil.
30 Trilyon Dolarda Somutlaşan Çöküş
ABD, Ocak 2020’de yayımladığı raporda kamu borcunun 2025’in sonunda 30 trilyon dolara ulaşacağını öngörmüştü. Ancak özellikle salgınla mücadele önlemlerinin etkisiyle bu borca planladığından üç sene önce ulaştı. Hazine Bakanlığı, Ocak 2022 sonunda kamu borcunun 30 trilyon doları aştığını ilan etti. 2019’dan bu yana toplam 7 trilyon dolar artan kamu borcu artışı tablonun daha da kötüleşeceğini gösteriyor.hazinesi, bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın tahmini rakamlarını artırarak, ilk çeyrek için 729 milyar dolar borçlanma öngörüyor. Ekonomi Politikasından Sorumlu Bakan Yardımcısı Benjamin Harris son açıklamasında, salgının ülke ekonomisini aşağı çeken en büyük faktörlerden biri olma riskini sürdürdüğünü belirtti. Geçtiğimiz senenin ekim ayında yayınlanan IMF raporu, küresel finans sisteminin borçlanma konusunda yaşayacağı sıkıntılara dikkat çekiyordu. Geri ödeme konusunda riskler olduğu ve kripto varlıkların dolarizasyon için tehlike oluşturabileceği de öngörülmüştü. ABD’nin pandemi sürecinde verdiği kötü sınav, sadece izlenen sağlık ve sosyal güvence politikasının zaaflarını değil küresel dolar hakimiyetinin ve ABD ekonomisinin yumuşak karnını açığa çıkardı.
Yükselen Asya
Bu tablonun aksine, salgın sürecindeki yavaşlamayla beraber Avrasya ülkeleri ekonomilerini hızla iyileştiriyor. Avrupa İstatistik Ofisi’nin verilerine göre, Çin 2021 yılında GAYİH'da %8’lik bir büyümesi kaydetti. Bu rakam Avrupa Birliği’nin toplam GSYİH’ine bakıldığında ancak %5.2 oranına tekabül ediyor. Çin’in başarısı IMF öngörülerinin de üstünde. Kamuculuğun başat olduğu, insanın öncelendiği, halkın ortak yarar için disiplinle örgütlenebildiği bir iklim ve devletçiliğin geri plana atılmadığı bir ekonomik ortamın küresel krizler karşısındaki başarısı kanıtlandı. Amerikan ekonomisi her geçen gün, Çin ve Hindistan gibi üretimde liderliği alan Asya ülkelerinin karşısında diğer ekonomik göstergelerde de geriye düşüyor. Business Today gibi ekonomi dergileri gelecek projeksiyonlarında Çin, Rusya, Hindistan, Türkiye, Endonezya, Mısır gibi ülkeleri lider konumlarda gösteriyor.
Dolarla Birlikte Düşen Namlular
Bu veriler, ABD Doları ile finanse edilen ve onun hegemonik gücüyle ilerleyen askeri ve politik üstünlüğün de çöküş dönemine girdiğini gösteriyor. Buna ABD’nin ve kukla hükümetlerinin Afganistan ve Karabağ gibi somut yenilgilerini de ekleyince, ABD emperyalizminin de dolar hegemonyasıyla beraber düşüşte olduğu su götürmez bir gerçek.