Türkiye’yi daha önce Amerika Düşmanlarına Yaptırımla Mücadele Yasası (CAATSA) kapsamına alan ABD, Rusya’yla ticaret yaptığı gerekçesiyle 13 Türk şirketine yaptırım uygulama kararı aldı.
ABD almış olduğu bu yaptırım kararıyla Türkiye ve Rusya arasındaki ticarete zarar vermeyi ve Türkiye’yi bütünüyle ABD denetimi altına alma çabasını sürdürüyor. ABD, Türkiye’ye ilk defa yaptırım uygulamıyor. Türkiye ne zaman ABD'nin yörüngesinden çıkan kararlar alsa, ABD’nin ekonomiktir yaptırımlarına maruz kalıyor.
TÜRKİYE, ABD’NİN YAPTIRIMLARINA AŞİNA
-Türkiye, emperyalist destekli EOKA teröristlerinin katliamlarına son vermek ve Akdeniz’deki haklarını korumak için Kıbrıs Barış Harekatı’nı yaptığı 5 Şubat 1975 yılında silah ambargosuna maruz kaldı. Türkiye, bu ambargolara karşılık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni kurdu ve kendi silah sanayisini güçlendirdi.
-17 Temmuz 2019’da, Türkiye’nin hava savunmasını güçlendirmek için Rus menşeli S-400 hava savunma sistemlerini teslim alması ve terör örgütlerine yönelik operasyon yapması sebebiyle F-35 Programı’ndan çıkarılacağını açıkladı ve CAATSA kapsamına alarak Türkiye’yi düşman mevziisine yerleştirdi. Türkiye, bu yaptırımlara karşılık savunmasını güçlendirdi ve komşularıyla birlikte hareket ederek terör örgütüne büyük darbeler vurdu.
Bu iki büyük yaptırımın yanında ABD; Rusya İran veya ABD’nin istemediği başka bir devletle ticaret yaptığı gerekçesiyle çeşitli dönemlerde Türkiye’ye, Türk şirketlerine ve Türk vatandaşlarına yaptırım uygulamıştır. Bu yaptırımların ortak noktası ise yörüngeden çıkan Türkiye'yi dizginleme çabasıdır.
NATO MÜTTEFİKİNE YAPTIRIM
Ancak, ABD'nin resmi belgelerinde düşman olarak ilan ettiği ülkeleri hedef alan CAATSA yaptırımı ilk kez “müttefik” kategorisinde sıraladığı bir ülkeye, Türkiye'ye uygulanıyor. Washington bu adımıyla Türkiye'yi “mücadele edilmesi gereken düşman ülkeler” listesine yerleştirmiş oldu.
Bağımsızlığı için yakın zamanda Suriye’nin kuzeyinde ABD'nin “kara gücü” PKK/YPG'ye yönelik harekatlar ve Akdeniz’deki enerji tartışmaları ile Dağlık Karabağ ve Libya krizlerinde Türkiye'nin kararlı bir tutum alması Türkiye'nin ABD'ye karşı çıktığının bir göstergesi olmuştu.
Söz konusu yaptırımlar, Türkiye'nin bölgesel ittifaklara verdiği ağırlık ile Rusya ve Çin'le geliştirdiği olumlu ilişkilere karşı ABD'nin Türkiye’ye yönelttiği “tehditlerin” somut bir ifadesi oldu.
TEŞEKKÜRLER ABD
ABD’nin yaptırımları Türkiye’nin milli savunma sanayii üzerine yaptığı çalışmalara hız kazandırmış ve başarıya ulaştırmıştır. Bundan ötürü Türkiye’nin uğradığı bu yaptırıma üzülmüyoruz. Kısacası ABD’ye yaptırımları için müteşekkiriz.
ABD’nin aldığı bu tavır aslında Türkiye’nin de rotasının doğru yönde olduğunun bir kanıtıdır. Türkiye’nin lehine olan her mesele aslında emperyalizmin aleyhine işlemektedir. Türkiye’nin başlıca bölge ülkeleri ile yaptığı stratejik ittifak düzlemi de bunu göstermekte. Bölgede kaybeden ABD; nifakla, yaptırımla, dayatmayla kazanmaya çalışıyor. Ancak gücü yok. Türkiye Cumhuriyeti’ni yaptırımlarla korkutamazlar, korkutamıyorlar.
Türkiye’nin atması gereken adım, ABD’nin yaptırımlarına taviz vermemek ve Türkiye’nin çıkarlarına uygun olarak savunmasını güçlendirerek ticari faaliyetlerini devam etmektir. ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı ambargolar Türkiye’yi teslim alamaz. Türkiye, doğru strateji ve komşularıyla birlik olarak ABD’nin bu ambargolarını aşar ve Türkiye’nin güçlenmesi adına adımlar atar.