
Ankara Yenimahalle Dört Mevsim Tiyatro Salonunda düzenlediğimiz 5. Olağan Genel Kongremizin ardından yaptığımız Genel Yönetim Kurulu toplantısında TGB Genel Sekreterliğine Okan Özkan seçildi. Özkan, kongrede yaptığı konuşmasında, "Biz kendimizi ispat ettikçe bir taraftan da görüyoruz, Amerikan emperyalizminin artıkları, FETÖ’sü bir taraftan PKK’sı bir taraftan, diğer çeşitli unsurları bir taraftan bize saldırıyor. İstedikleri kadar TGB’ye yüklensinler, biz Fethullahçıları, PKK’yı tarihin çöplüğüne atacağımıza söz verdik. Bize bağımsızlıkçı olduğumuz için saldırıyorlar. TGB’nin bağımsızlıkçı duruşu olmasaydı hiçbir zaman bize saldırmazlardı. Bize yapılan o saldırılar bizim göğsümüze taktığımız madalyalardır. O saldırılar ancak TGB’yi büyütmeye ve kuvvetlendirmeye yarar" ifadelerini dile getirdi. TGB'nin Atatürk Türkiyesi’ni kurana dek mücadele edeceğini söyleyen Özkan, "Yeni mücadele döneminde yepyeni ufukları hep beraber aşacağız" dedi.
İşte Genel Sekreterimiz Okan Özkan'ın 5. Olağan Genel Kongremizde yaptığı konuşma:
"Türkiye her alanda tekrardan Atatürk'ü keşfetme noktasına gelmiş durumda. Emperyalizme ve piyonlarına atmış olduğumuz tokat tekrardan kendisini hissettirmektedir. Atatürk Türkiye'si günleri yakındır. biz bu gördüğümüz doğrultuda mücadelemize her daim devam ediyoruz. Türkiye’miz son yıllarda PKK ve FETÖ'yle mücadelede önemli bir aşamalar katetti. TGB’nin de üniversiteli ve liseli ayağında önderlik ettiği bu mücadele hala önümüzde en yakıcı meselelerden biri olarak durmaktadır. FETÖ ve PKK'nın arkasında Amerikan emperyalizminin olduğunu görüyoruz. Bağımsızlığımızı sonuna kadar savunmamız gerektiğini gösteriyor bu. Bugün birinci sıraya bağımsızlığımızı yazıyoruz. Mustafa Kemallerin mücadelesinden aldığımız kuvvetle yapıyoruz bunu. Ancak bağımsızlık Türkiye’nin kendi kendine yetmesiyle beraber bölge ülkeleriyle işbirliği yaparak emperyalizme karşı bir dayanak oluşturmak zorundayız. Bölge ülkeleriyle işbirliği bugün gelip kendisini dayatmıştır.
Astana’da, Soçi’de bu zirvelerin hepsinde Türkiye’nin Rusya, Çin, İran’la Suriye ile ortaklaşa hareket ettiğini görüyoruz. Suriye konusundaki çıkmazın da yakın zaman içerisinde çözüleceğini ümit etmekteyiz. ‘Yurtta barış dünyada barış’ diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasını hissetmekte ve bunun yakıcılığını görmekteyiz... Diğer taraftan, son günler içerisinde Türkiye’nin ekonomik krize doğru gittiğini görüyoruz. 16 bakanlığımızın ekonomik yönetiminin ABD’li danışmanlık şirketlerine verilmesi gafletten ibarettir. ABD’li danışmanlık şirketleriyle birlikte Türkiye ekonomisi kalkınamaz. Türkiye’nin bakanlıkları oralardan icazetler alarak kendini geliştiremez. Biz ancak ve ancak kendi kaynaklarımızı yaratarak kendimizi yönetebiliriz. Burada yine Atatürk’ün devletçi politikasına denk gelmekteyiz ve ekonomik bağımsızlığımızın ne kadar yakıcı olduğunu yeniden görmekteyiz. Elbette bağımsızlık, ekonomi meselesi , bölge ülkeleriyle işbirliği hayati önemde, ancak bunları beylik laflar söylemek için konuşmuyoruz. Kimle yapacağız bunları? Bitti zannedilen antiemperyalist Türk gençliği ve Türk milletiyle! TGB’yi ve doğrudan onun kadroları ve üyelerinin öne atılması gerekiyor. Bu dediklerimizi teşkilatımızla başaracağız. Türkiye düşmanlarına karşı her zaman ayakta ve tetikteyiz.
Son yıllarda vatanseverliğin kalesi haline getirdiğimiz üniversitelerimizde artık daha başka eşikleri atlatmanın zamanı gelmiştir. TGB’nin üniversiteleri ciddi anlamda üye ve kadrolarıyla donatması ve büyütmesi gerekmektedir. Türkiye’nin kurtuluş yolu buradadır. TGB üniversitede topluluklarıyla, yayınlarında üniversitelerde iktidar olmanın yolunu açmak mecburiyetindedir. Biz Türkiye devrimini arzuluyorsak, TGB kalesini büyütmenin anlamını tekrardan kavramalıyız.
Biz kendimizi ispat ettikçe bir taraftan da görüyoruz, Amerikan emperyalizminin artıkları, FETÖ’sü bir taraftan PKK’sı bir taraftan, diğer çeşitli unsurları bir taraftan bize saldırıyor. İstedikleri kadar TGB’ye yüklensinler, biz Fethullahçıları, PKK’yı tarihin çöplüğüne atacağımıza söz verdik. Bize bağımsızlıkçı olduğumuz için saldırıyorlar. TGB’nin bağımsızlıkçı duruşu olmasaydı hiçbir zaman bize saldırmazlardı. Bize yapılan o saldırılar bizim göğsümüze taktığımız madalyalardır. O saldırılar ancak TGB’yi büyütmeye ve kuvvetlendirmeye yarar.
Atatürk’ün Bursa Nutku’nda Türk gençliğinin ağzından söylediği gibi: 'Ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım' diyen Türk gençliği olarak Atatürk Türkiyesi’ni kurana dek mücadele edeceğiz, söz veriyoruz. Yeni mücadele döneminde yepyeni ufukları hep beraber aşacağız."
tgb.gen.tr