Avrupa Parlamentosu Seçimlerinin Anlamı
Avrupa Parlamentosu (AP), seçimleri tüm dünyada büyük ses getirdi. Özellikle milliyetçi partilerin yükselişe geçtiği seçimlerden sonra bazı kesimler, "aşırı sağcılık yükseliyor, faşizmin yükseliyor" gibi fikirleri önümüzde getiriyor. Peki, Avrupa’da yaşananlar gerçekten faşizmin yükselişi mi yoksa Avrupa zincirlerinden mi kurtuluyor?
Avrupa, yönü ABD’ye dönük olan iktidarlara karşı ABD ve NATO egemenliğini kabul etmeyen halklar tarafından zincirlerin kırıldığı ve başkaldırdığı bir süreci yaşıyor. Avrupa’da rüzgar milliyetçilerden yana dönmüş durumda.
Avrupa’da Milliyetçilik Yükseliyor
Daha önceki Fransa seçimlerinde, faşizmle suçlanarak tüm sol ve sağ partiler tarafından tavır alınan Macron’un en büyük rakibi Marine Le Pen’in partisi olan Ulusal Birlik Partisi, AP seçimlerinde oyunu %8 oranında artırarak Fransa’nın birinci partisi oldu.
Macron erken seçime gitme kararı alırken Marine Le Pen, “Fransız halkı bize güvenirse iktidarı kurmaya hazırız.” dedi. Fransa’da yaşanan süreç, ABD’nin Avrupa’yı tahakküm altına alma siyasetine, NATO’nun doğuya doğru genişleme ve Rusya’yı kuşatma planına hizmet eden iktidara karşı, işçisi ve çiftçisiyle Rusya’ya uygulanan yaptırımlara karşı milliyetçi bir yönelime girme sürecidir. Fransa’da yaşanan bu süreç, tüm Avrupa’da yaşanıyor ve ABD-NATO işbirlikçisi olan iktidarlar devriliyor.
Almanya'nın durumu da bir hayli konuşulacak durumda…
Almanya "üç renkli" koalisyona adeta tokat gibi bir cevap verdi. İktidardaki Sosyal Demokrat, Yeşil ve Liberal partilere karşı muhafazakâr CDU %30 oyla birinci parti olurken, AfD %16'ya yükselerek Almanya'nın ikinci siyasi gücü haline geldi. Şansölye Olaf Scholz'un SPD'si %14, Yeşiller %12, FDP Liberalleri ise ancak %5 oy alabildi.
Avusturya ve Macaristan’da da durum değişmedi ve milliyetçi partiler yükselişlerini korudu. Belçika Başbakanı Alexander de Croo, utancını dile getirerek istifa edeceğini açıkladı.
Avrupa Sallanıyor
Avrupa Birliği kurulduğu günden itibaren ilk defa böyle bir durumla karşı karşıya kalıyor. ABD’nin ve mevcut iktidarların sistemlerine, neoliberalizme, Atlantik sistemine, Amerika'ya, NATO'ya karşı çıkan ve bugün yükselişe geçen partiler ise “aşırı sağcı” ve “faşist” olarak nitelendiriliyor. Fakat Avrupa’da iktidara gelen siyaset, ABD’nin hegemonyasına karşı Avrupa milletlerinin başkaldırısıdır. Avrupa halkı ABD tarafından Rusya ile savaştırılmaya isyan ediyor.
Avrupa Parlamentosu seçimlerinin sonuçlarına baktığımız zaman bir başka gerçekle daha karşılaşıyoruz. Filistin’den başlayarak dünya çapına yayılan antisiyonist mücadele bu seçimlerde başarı elde etmiştir.
Gazze’de yaşanan katliamların durması için protestolar yapan halkına zulüm eden, siyonist İsrail’e destek veren Avrupa iktidarları seçimleri kaybetti ve ABD ve İsrail'e başkaldıranlar zafer kazandı.