➡️Atatürk'ün yeni Cumhuriyet'in önüne koyduğu en büyük hedeflerden birisi çağdaşlaşma olmuştu.
❓ Peki çağdaşlaşma batılılaşmak mıydı ve yolu gerçekten NATO'dan mı geçiyordu⤵️
📌Çağdaşlaşma hedefi belirli kesimler tarafından her zaman Batılaşma olarak aktarıldı ve bu uğurda Batı'yla sorunsuz ilişkiler birincil ihtiyaç kapsamına alındı.
Bu kapsamda ülkemizi her alanda tehdit eden NATO ittifakına bağlı kalmak en başat maddelerden birisi olageldi⤵️
➡️ Bugün hükümet "çağdaş Batı'yla" ilişkilerini korumak için NATO'nun tehditlerine boyun eğerek NATO'nun genişlemesine izin veriyor.
Bununla birlikte emperyalizme karşı direnen devletlere karşı saldırgan eylemlerin önünü açıyor⤵️
➡️ Diğer yandan CHP önderliğindeki muhalefet, taktığı batıcılık maskesini Atatürk ve medeniyet kavramları üzerinden meşrulaştırıyor.
Ne var ki Atatürk, onların benzemeye çalıştığı emperyalist Batı'yla hayatı boyunca savaşmış, bağımsızlığımızı bu uğurda kazanmıştır⤵️
Türkiye, çağdaşlaşma adı altında çürüyen Batı'nın tahakkümü altına alınmak isteniyor.
Emperyalizmle selamlaşarak ithal edilen ve toplumun temelini hedef alan saldırılara alan açmak, ülkemizin bağımsızlığına ve emperyalizme karşı savaşan tüm devletlere ihanetin reçetesi oluyor⤵️
Batı insanlığa yok olmayı vadediyor.
Yanlış olan ise çağdaşlaşmak değil, Batılılaşmak olarak önümüze çıkıyor.
Türkiye çağdaşlaşmayı, devrim geleneğinde saklıyor. Türk Devrimi'nin özündeki çağdaşlaşma geleneğini sürdürmek, Türk gençliğine bırakılan mirası da içinde barındırıyor.
📌Çağdaşlaşma anlayışımızı Atatürk'ün sözüyle ifade edelim;
“Artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi birtakım zihniyetler belirdi. Halbuki, hangi istiklâl vardır ki, ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir!”