Gençlik Geleceğe Nasıl Bakıyor Araştırması Sonuçları

Gençlik Geleceğe Nasıl Bakıyor Araştırması, gençliğin ekonomik sorunlara bakışını bilimsel analizlerle ölçmek amacıyla 24.100 öğrenciyle yapılmıştır.

Gençlik Geleceğe Nasıl Bakıyor Araştırması Sonuçları

Gençlik Geleceğe Nasıl Bakıyor Araştırması, Türkiye Gençlik Birliği ve 62 üniversite topluluğunun girişimiyle ortaya çıkmıştır.

 Türkiye nüfusunun %25’ini gençler oluşturmaktadır. Bu oranla Türkiye Avrupa’daki en yüksek genç nüfus oranına sahiptir. Bu oran Türkiye’nin geleceği açısından büyük anlamlar ifade etmektedir. Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusu doğru değerlendirildiğinde ekonomik kalkınmada en büyük güç olacaktır.

Gençlik Geleceğe Nasıl Bakıyor Araştırması, gençliğin içerisinde bulunduğu ekonomik koşulları ve geleceğe nasıl baktığını anlamanın ötesinde bir araştırmadır. Gençlik gelecek demektir. Gençliğe ilişkin her değerlendirme aslında geleceğimizi şekillendirecek adımlardır. Gençliğin sorunları da Türkiye’nin sorunlarından bağımsız değildir. Bu araştırma Türkiye’nin öncelikli olarak atması gereken adımları da göstermektedir. Dünyamız ve Türkiye’miz önemli bir düzen değişikliğine gitmektedir. Küresel finans sisteminin çıkmaza girdiği, ABD’nin dolar saltanatının çöktüğü yerini üretim odaklı ekonomilerin aldığı görülmektedir. Türkiye de tasarruf, yatırım, istihdam ve üretim odaklı bir ekonomiyi inşanın eşiğindedir. Araştırma, gençliğin bu ekonomik model ile refaha, huzura, geleceğe güvene erişeceğini de göstermektedir.

Karakteri ve bilinci vatan sevgisiyle, milletimizin ortak erdemleriyle, Atatürk’e bağlılıkla şekillenen Türk gençliği önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin kalkınmasında, üretim odaklı bir ekonomi inşa etmesinde, Türkiye’nin emperyalist tehditleri yenmesine önemli rol oynayacak. Bu araştırma Türk gençliğini, Batı’dan ithal kavramlarla, tüketim kültürüne hapseden anlayışlarla değerlendiren ve buna göre siyaset üreten çevrelere de önemli yanıtlar vermektedir.

 Gençlik Geleceğe Nasıl Bakıyor Araştırmasının, gençliği anlamak ve gençliğin ekonomik süreçlere bakışını ölçmek açısından siz okuyuculara ışık tutacağına inanıyoruz.

DİLEK ÇINAR

TGB GENEL BAŞKANI

 

ÖNE ÇIKAN SONUÇLAR

Gençlik Geleceğe Nasıl Bakıyor Araştırması, gençliğin ekonomik sorunlara bakışını doğru ve bilimsel analizlerle ölçmek amacıyla 24.100 öğrencinin katılımıyla yapılmıştır. Araştırma, öğrencilerin bugün en öncelikli sorun olarak ekonomik sorunları ve işsizliği gördüğünü ortaya koymaktadır. Araştırmaya katılan öğrenciler Türkiye’nin ekonomik durumunu olumsuz olarak değerlendirirken sorunların çözümünün kısa vadede mümkün olmadığını düşünmektedir. Aldığı eğitimin meslek hayatına hazırlamadığını ve mezun olunca iş bulacağına dair kaygılı olduğunu belirten öğrencilere göre ekonomideki sorunların ana kaynağı hükümetin kötü yönetimi ve dışa bağlı ekonomik modeldir. Gençlik, ekonomide sorunların çözümü için üretim odaklı bir ekonomik modelin kurulması gerektiğini düşünmektedir.

 

 

ARAŞTIRMA HAKKINDA

 

 

Araştırma, istihdam alanları, nüfus oranı ve bölgesel dağılım gözetilerek Türkiye’nin 50 ilinde yapılmıştır.

 

50 ilden 24.100 kişi araştırmaya katılmıştır. 24.100 kişinin %2’si lise öğrencisi (482), %98’i (23.618) üniversite öğrencisidir. Araştırmaya katılan lise öğrencilerinin nüfus oranına uygun dağılımına dikkat edilmiştir. Araştırmaya katılan üniversite öğrencileri 101 farklı üniversiteden oransal olarak seçilmiştir.

 

24.100 kişinin %89,7’si (21.618) yüz yüze anket yöntemiyle, %10,3’ü (2482) internet üzerinden araştırmaya katılmıştır.

 

Araştırmaya katılan kişilerin %89,7’si Türkiye’nin ekonomik durumunu olumsuz değerlendirirken %8,9’u belirsiz görmektedir.

 

Araştırmaya katılan kişilerin “Ekonomik sorunları çözmek için öncelikle ne yapılması gerekir?” sorusuna %64,5’i üretim odaklı bir ekonomi kurulması yanıtını vermiştir.

 

Öğrencilerin %54,4’üne göre ekonomideki sorunların ana kaynağı hükümetin kötü yönetimi olurken, %37,79’ine göre ekonomideki sorunların ana kaynağı dışa bağımlı ekonomi modelidir.

 

Öğrencilerin %36,9’u mezun olunca iş bulamayacağını düşünürken, %36,2’si kararsızdır.

 

“Aldığınız eğitimin sizi meslek hayatına hazırladığını düşünüyor musunuz?” sorusuna araştırmaya katılan öğrencilerin %29,9’u hayır cevabını verirken, %37,1’i kısmen hazırladığını düşünmektedir. Sadece %33’ü aldığı eğitim meslek hayatına hazırladığını düşünmektedir.

 

Araştırmaya katılan üniversite öğrencilerinin bugün en öncelikli sorunu %57,3 oranında ekonomi, %22,1 oranında işsizliktir. Eğitim ise %16,6 oranında öncelikli sorunlardan biri olarak görülmektedir. Güvenlik ve madde bağımlılığı da bugünün öncelikli sorunları arasında görülmektedir.

 

Araştırmaya katılan öğrencilerin %82,5’i ekonomik sorunların yakın vadede çözülemeyeceğini düşünmektedir.

 

DEĞERLENDİRME

Gençlik Geleceğe Nasıl Bakıyor Araştırması, Türkiye’nin ekonomik zorluklarından çıkışı için Türk Gençliğinin görevlerini ortaya koymak ve yol haritasını çıkarmak hedefiyle hazırlanmıştır. Gençliğin ekonomik sorunlarına bakışını doğru ve bilimsel analizler yapabilmek için 24.100 üniversite öğrencisinin katılımıyla yapılan bu araştırmanın sonuçları bizi çözüme götürmektedir.

Araştırmaya katılan 24.100 öğrencinin %90’ı Türkiye’nin ekonomik durumunu olumsuz değerlendirmektedir. Gençlik yapacağı mesleğe, çalışacağı işe ilişkin belirsizlikler içindedir.24.100 öğrencinin %79,7’sinin bugün en önemli sorun olarak ekonomi ve işsizliği görmesi gençliğin geleceğe dair kaygılarını da göstermektedir. Ekonomideki sorunlar işsizlik kaygısını beraberinde getirmektedir. Sorunu yakıcı olarak hisseden gençlik çözümü de somut olarak geliştirmektedir.

Araştırma sonuçları 24 Ocak 1980 kararlarıyla uygulamaya konulan, dışa bağımlı, üretmeden tüketmeyi sunan ekonomi programının sonuna gelindiğini göstermektedir.  Üreticiyi “kambur” ilan eden sistem artık sürdürülemez hale gelmiştir. Üniversite öğrencilerinin %64,5’ine göre de ekonomik sorunları çözmek için öncelikle üretim odaklı bir ekonomi kurulmalıdır. Toplumun en dinamik kuvveti olan gençliğin üretim odaklı bir ekonomi kurulması isteği aynı zamanda bir taleptir. Gençlik üretim odaklı bir ekonomi kurulmasını ve çalışma alanlarının genişlemesini istemektedir. Bu durum aynı zamanda gençliğin çalışma talebi olarak değerlendirilebilir. Sistem içindeki arayışlar geçersizdir. Türkiye ekonomik sorunları çözmek için üretim odaklı bir ekonomik sistem kurmalıdır.

Eğitim, çalışan ve üreten insanı yetiştirmeyi amaçlar. Üniversite öğrencilerinin %30’u aldığı eğitimin kendisini meslek hayatına hazırladığını düşünmezken %37’si bu hazırlığı yetersiz bulmaktadır. Eğitimin tamamlanmasıyla mesleğe başlama arasında kaybedilen her süre ülkemizin üretim potansiyelinden kayıptır. Bu yüzden eğitim sürerken öğrenmenin uygulamalı yapılması öğrenme sürecini hızlandırmakla beraber öğrenciyi üretim süreci hazırlar.  

Üniversite öğrencilerinin %37,5’i mezun olunca iş bulamayacağını düşünürken %35’i mezun olunca iş bulabileceğine dair kararsız yani kaygılıdır. Okul, öğrenciyi üretim süreçlerine hazırlamalıdır. Üreten Türkiye’nin ihtiyacı, en önemlisi milletine ve vatanına bağlı, bireyci değil toplumcu, özelci değil kamucu, yarışmacı değil dayanışmacı, boşverici değil sorumlu, çıkarcı değil paylaşmacı, kaytarmacı değil çalışkan üreticidir. Bu amaçla öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini açığa çıkarıp becerilerinden, yaratıcılıklarından en üst düzeyde yararlanmak, iş ve meslek sahibi olmalarını sağlamak, sanatsal, sportif, meslekî becerilerini geliştirmek önümüzdeki görevdir. 

Gençlik ekonomideki sorunların ana kaynağını %54,4 oranında hükümetin kötü yönetimi olarak görürken %37,2 oranında dışa bağımlılığı ana kaynak olarak görmektedir.

Tarih:
Diğer Haberler