68 Gençlik Hareketinin toplumsal mücadeledeki yeri ve önemi nedir?
68 Gençlik Hareketi bugünlere önemli bir miras bırakmıştır. O önemli mirası tek cümleyle özetlenebilir: Tam bağımsız ve gerçekten demokratik bir Türkiye! Dolayısıyla 68 Gençlik Hareketi’nin toplumsal mücadeledeki yerini ve önemini bugünlere bıraktığı bu miras belirlemektedir.
27 Mayıs Devrimiyle birlikte Türkiye demokratik açıdan bazı haklara kavuşmuş olsa da Türkiye NATO’ya girmiş ve önüne “Küçük Amerika” olma hedefi koymuştu. Türkiye açısından bu hedef Kemalist Devrimden ve tam bağımsızlıktan vazgeçme anlamına geliyordu. İşte Gençlik Hareketi bu koşullarda oluştu. Gençlik Hareketi antiemperyalisttir. Türkiye’nin dört bir tarafında Türk gençliğinin, Türkiye’nin “Küçük Amerika” olma sürecine karşı çıkmak, Atatürk’ün liderliğinde başlayan Kemalist Devrimi ilerletmek ve her alanda tam bağımsız bir Türkiye yaratmak için mücadele etmesidir. Diğer önemli nokta ise 1968 Hareketinin bu mücadeleyi kitlelere dayanarak vermesidir. Çünkü 1968 Hareketi Türkiye’nin devrimci geleneğine, Jön Türk mirasına, Atatürk’e yaslanıyor ve Türk milletine güveniyordu.
68 LİDERLERİYLE OMUZ OMUZAYIZ
68 Gençlik Hareketiyle bugünkü gençlik hareketlerini karşılaştırdığınızda, ne gibi fark görüyorsunuz?
Kuşkusuz her toplumsal hareket kendi tarihsel ve toplumsal koşulları içinde değerlendirilmeli. Dünyada bir fasılanın sona erdiği dönemden geçiyoruz. Amerikan hegemonyasının parçalandığı, dolar saltanatının yıkıldığı ve Amerikan savaş makinesinin art arda yenilgiler aldığı günlerdeyiz. Bir bakıma bu süreci Türkiye’nin öncülerinin devleti ve milleti seferber ederek başlattığı Vatan Savaşı süreci yarattı. Dolayısıyla bugün açısından 1968 Gençlik Hareketinin mirasına ve pratiğine yaslanarak geleceğe emin adımlarla yürüyoruz. Amerikan emperyalizmine karşı sırtımızı Türk milletine yaslayarak milletimizin en temel talebi olan vatanımızın bağımsızlığı ve üretim için mücadele ediyoruz. 68 Gençlik Hareketinin kitle mücadelesi çizgisinden de 1971’de başlayan maceracı çizgiden de dersler çıkardık. Aramızdaki fark; bizim arkamızda 1968 Gençlik Hareketi gibi bir mirasın olmasıdır. 68’in liderleriyle bugün yan yana, omuz omuzayız.
ÖN KOŞUL ÖRGÜTLÜ OLMAK!
Devrimci genç bir kadın öncü olarak bugünkü gençliğin hedefleri neler olmalıdır?
İlk hedefi Vatan Savaşını başarıya ulaştırmak. Vatan Savaşını başarıya ulaştırmak; Türkiye’nin terörden temizlenmesi, Atlantik sisteminden tamamen kopup Asya’da yerini alması, ekonomik olarak prangalardan kurtulması, gladyo artıklarını temizlemesi demek. Yani başı dik yaşamamız demek. Bunun yanında emperyalizmin kültürel ve ideolojik saldırılarına karşı Anadolu’nun insancıllığını yaşamak ve yaşatma gençliğin hedefidir.
Emperyalizm, gençliği milli kimliğinden koparmaya çalıştı, başaramadı. Z kuşağı denen deli gömleğini giydirmeye çalıştı, başaramadı. Bölmeye, parçalamaya çalıştı, başaramadı. Sadece etnik ve mezhepsel olarak değil cinsiyetlerimize göre de bölmek istediler, kadını erkeğe düşman etmeye çalıştılar, başaramadılar. Gençliği çeşitli araçlarıyla uyuşturmak istediler, başaramadılar. Başaramazlar, başaramayacaklar! Türkiye her geçen gün Atatürk’e ve Kemalist Devrim programına daha çok sarılıyor. İşte bu süreç içerisinde Türk milletinin ve Türk gençliğinin hedefleri açık:
Kemalist Devrimi tamamlamak. Her alanda bağımsız, başı dik, üreten ve zenginliği paylaşan bir Türkiye yaratmak! Bu hedeflerin tümüne ulaşabilmek için bir ön koşul var. Örgütlü olmak. Gençlik ancak örgütlü olursa hedeflerine ulaşabilir, yurduna alçakları uğratmaz.
ASYA UYGARLIĞI GENÇLERİNİ BİR ARAYA GETİRMEK
TGB, İstanbul’da Dünya Antiemperyalist Gençliğini bir araya getirmişti. Şimdi Asya gençliğinin önderlerini bir araya getirmeyi düşünüyor musunuz?
TGB’ nin kurucusu ve şu an sekreterliğini yürüttüğü Dünya Antiemperyalist Gençlik Birliğinin kurulma gerekçesi devrimci önderimiz Atatürk’ün de ifade ettiği gibi “Bizi milletçe yok etmek isteyen emperyalizme” karşı bütün dünya gençlerinin birlikte mücadele edecekleri bir platform yaratmaktı. Dünya Antiemperyalist Gençlik Birliğinin içerisinde Bangladeş, Nepal, Irak, İran, Azerbaycan, Filistin başta olmak üzere birçok Asya ülkesinden gençlik örgütleri bulunuyor. Önümüzdeki süreçte bu ilişkiler daha da artacak. Önümüzdeki sürecin en önemli görevlerinden birini de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni dünyaya tanıtmak. Bu kapsamda dünya gençliğini KKTC gençliğiyle buluşturacağımız çalışmalar planlıyoruz. Artık Asya Çağındayız! Bu çağın özelliği dünyanın tepesine oturmak isteyen efendilerin olmaması! Bu çağın özelliği kula kulluk edenlerin olmaması! Türkiye, işte bu Asya Çağı’nın her anlamda öncü ülkelerinden. TGB olarak bize düşen görev de bugün yükselen Asya uygarlığının gençleriyle bir araya gelmek, Amerikan emperyalizmine karşı dünya çapında birlikte mücadeleyi güçlendirmek.
AYDINLIK / BİNDALLI