Görevler, Sorumluluklar, Şerefler, Onurlar Hepsi Türk Gençliğinindir!

Vatan Partisi Genel Başkanı Sn. Dr. Doğu Perinçek'in, Çalışan Gençlik Üreten Türkiye Kurultayı'nda yaptığı konuşmayı sunuyoruz.

Görevler, Sorumluluklar, Şerefler, Onurlar Hepsi Türk Gençliğinindir!

Türk gençliği görev başındadır. Sizler yapıcılarsınız. Bu toplantıyı açarken Divan Başkanımızın da okuduğu o yapıcılar şiirindeki gibi yapıcılarısınız. Hem tuğlaları üst üste koyarken yapıcılarısınız hem de tohumları ekerken toprağımıza yapıcılarsanız. Türk milletine, halkımıza taşıdığınız umutlarla, güvenle sizler yapıcılarsınız. O nedenle yapıcı gençliğimizi yürekten duygularla selamlıyoruz.

En büyük üretici güç insandır. Evet, doğada bir üretici güçtür ama o doğayı insanın işlediği zaman doğa üretici güçtür. Makineler, teknoloji onlar da üretici güçtür. Ama makineyi de çalıştıran, yapay zekayı da devreye sokan sonuç itibariyle insanın kendisidir. Biz şimdi Türkiye'nin geleceğine, gençliği ile o büyük üretici gücü ile güvenle bakıyoruz. Siz en büyük üretici güç olan insanın, Türk milletinin en öndeki en dinamik fedailerisiniz.

Önümüzde işsiz ordusu değil, çalışan Türkiye'nin çalışan gençlik ordusu olacak. Sizler işte o çalışan gençlik ordususunuz. Arkamızda bitmiş bir program var. Türkiye'ye dünya ekonomisiyle bütünleşme adı altında dışarıdan dayatılan program. O programın artık sürdürülemez hale geldiğini, hükümetlerimizin, devletimizin büyükleri de ifade ediyorlar. Ve önümüzde şimdi yeni bir program var: Üreten Türkiye programı. Tasarruf yapacağız. Önce tasarruf. Tasarrufumuzu yatıracağız. Yatırım yapacağız. Sanayiye yatırım, tarıma yatırım. O yatırımlarla siz genç nüfusumuzu, genç işgücünü Türkiye'nin ve Türkiye'nin potansiyel iş gücünü üretim süreçlerine sokacağız. İşte en büyük üretici güç tarih sahnesine çıkacak. Ve üretimimiz genişleyecek, Türkiye'nin sorunlarını içine girdiği darboğazı üretimle aşacağız. Siz burada en öndesiniz. En baştasınız. Bu milletin en büyük güvenisiniz.

Aziz kardeşlerim, arkadaki program üreticiyi kambur ilan etmişti. 1980’lerde köylü bu milletin sırtında kambur dediler. Diyarbakır'ı, Kayseri’yi, Gaziantep’i, Balıkesir’i, Bursa'yı, Denizli'yi, Konya'yı, Trabzon'u yani küçük, orta, büyük sanayi kentlerimizi kambur ilan ettiler. Büyük sanayicimizi de kambur ilan ettiler. Bunlar dediler doğru dürüst üretemiyor. Şimdi onların devri bitmiştir. Türk milletini, üreticiyi bu milletin efendisini kambur ilan edenlerin, o programın devri bitmiştir. Şimdi yeni program Türkiye'nin gündemine geliyor. Üreten Türkiye programı, birleşen Türkiye programı, gençliğini en önde siperlere mücadeleye, çalışmaya, emeğe süren Türkiye gündemdedir ve siz gündemdesiniz. Değerli arkadaşlarım, bu gündemin kahramanlarısınız, emek gücüsünüz, zekasısınız, fedakarlarısınız. O bakımdan Türkiye’miz yeni bir döneme giriyor, üreten Türkiye dönemine. Ve gençlik dönemine giriyor. Gençliği ile Türkiye gençleşecek. Gençliği ile üretecek Türkiye. O bakımdan görevler sizindir. Sorumluluklar sizindir. Önümüzdeki şerefler onurlar, hepsi sizindir bundan sonra. Bu vazifeye hepimiz hazırız. Artık ben yok, bencillik yok millet var, halk var, emek var, bizi birleştiren bütünleştiren değerler var. O bakımdan değerli arkadaşlar, hani dünya merkezlerinden bir masal üretildi; z kuşağı diye. Z kuşağı yok, Türk gençliği var! İşte o Türk gençliğinin Edirne’den Hakkari'ye kadar temsilcileri olarak burada toplandık. Sizler muhallebi çocuğu değilsiniz. Sizler bağrı yanık ve gözleri ışıldayan ve elleri her şeye hazır; kazma tutmaya da kürek tutmaya da hazır makinenin başına geçmeye de hazır traktörün üstüne çıkmaya da hazır tohum ekmeye hazır gençlersiniz. O bakımdan geleceğimize büyük güvenle bakıyoruz.

Yepyeni bir dünya kuruluyor. Emperyalistlerin dünyası arkada kalıyor. Atlantik dünyası bitmiştir. Atlantik, Türkiye'ye bölünmeyi dayattı. Artık dayatamıyor! Türkiye Atlantik’e Türkiye'nin bağımsızlığını, Türkiye'nin bütünlüğünü, Türkiye'nin başı dikliğini ve Türk gençliğinin dinamizmini dayatıyor. Türkiye'ye üretememeyi, borçlanmayı dayatamıyor, dayatamayacak. Türkiye, gençliği ile Atlantik’e üreten Türkiye'yi de dayatacak. Onun için Türkiye'nin önünde bağımsız Türkiye var. Başı dik Türkiye var. Zincirlerini kıran Türkiye var. Yükselen Asya uygarlığının en önünde yürüyen, gençliğiyle yürüyen Türkiye var artık önümüzde.

Evet, Asya'nın, Asya devletleri, milletleri, en önde Türk devleti Türk milleti yeni bir uygarlık kuruyor. İnsancıl bir uygarlık. Bir zamanlar batıda hümanizm yükselmişti, o batının neoliberalizmi hümanizme ihanet etti. Habil'in Kabil'i öldürmesi gibi liberalizm, hümanizmi insancıllığı öldürdü. Şimdi insancıllık bayrağı Asya'nın kadim milletlerin elinde kadim imparatorluklarının elinde yükseliyor ve o Asya, Türk gençliği ile ayağa kalkıyor ve dünyanın geleceğini kuruyor. İnsancıllık yanında kamucu bir uygarlık geliyor. Sorunlar bireycilikle, özel çıkarlarla çözülemiyor. Kamu çıkarı, insanlığın çıkarı bunlar öne geçti artık. Dünya’nın damını bile deldi bunlar; ozon tabakasını deldiler. O tabakayı kim yamayacak? Hangi büyük holding yamayacak? Artık o tabakayı kamuculuk, bütün insanlığı birleştiren mülkiyet biçimleri, beraberlikler, el birliği, güç birliği yamayacak. Bunlar insanlığı yok ettiler. Çıkarcılıkla insanlığı bozmaya kalktılar, insanlığa uyuşturucu dayattılar, insanlığa kumar dayattılar. İnsanlığa bencilliği dayattılar, şimdi o insanlık toplumculukla, el birliğiyle, güç birliğiyle ayağa kalkmaktadır.

Değerli kardeşlerim, siz bu kurultayın başından beri buradan Türk milletine iyimserlik, umut mesajları verdiniz. Milletimize buradan, bu kurultaydan Vanımıza kadar, Diyarbakırımıza kadar, Trabzonumuza kadar, Samsunumuza, Kocaelimize, Tekirdağımıza, Kırklarelimize, Egemize ve Akdeniz’e kadar umutlar götüreceksiniz, umutlar taşıyacaksınız. Umutlarımız yüreklerimizi dolduruyor. Bileklerimiz güçlü, geleceğe sizinle bakıyoruz. Siz, Türkiye’nin sigortasısınız. Türkiye’nin geleceği sigortalanmıştır. Türkiye’nin önündeki 40 yılı, 80 yılı sigortalanmıştır. Çünkü siz varsınız değerli kardeşlerim. Hepinizi yürekten sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Tarih:
Diğer Haberler