
Genel durumu ortaya koyabilmek için ordu birliklerinin nerelerde ve ne durumda olduklarını da açıklamak isterim. Anadolu’da başlıca iki ordu müfettişliği kurulmuştu. Ateşkes Anlaşması ilân edilir edilmez, birliklerin savaşçı erleri terhis edilmiş, silâh ve cephanesi elinden alınmış, savaş gücünden yoksun birtakım kadrolar haline getirilmiştir.
Merkezi Konya’da bulunan İkinci Ordu Müfettişliği’ne bağlı birliklerin durumu şöyle idi:
Bir tümeni (41.Tümen) Konya’da, bir tümeni de (23. Tümen) Afyonkarahisarı‘nda bulunan 12. Kolordu, karargâhıyla Konya’da bulunuyordu. İzmir’de esir olan 17. Kolordu’nun, Denizli’de bulunan 57. Tümeni de bu kolorduya bağlanmıştı.
Bir tümeni (24. Tümen) Ankara’da, bir tümeni de (11. Tümen) Niğde’de bulunan 20. Kolordu, karargâhıyla Ankara’da idi. İzmit’te bulunan 1. Tümen, İstanbul’daki 25. kolordu’ya
bağlanmıştı. İstanbul’da da 10. Kafkas Tümeni vardı.
Balıkesir ve Bursa bölgesinde bulunan 61. ve 56. Tümenler, karargâhı Bandırma’da bulunan İstanbul’a bağlı 14. Kolordu’yu oluşturuyordu. Bu kolordunun komutanı, Meclis’in açılışına kadar, merhum Yusuf İzzet Paşa idi.
3. Ordu Müfettişliği ki, müfettişi ben idim; karargâhımla Samsun’a çıkmış bulunuyordum. Doğrudan doğruya emrim altında olmak üzere iki kolordu vardı. Bunlarda biri, merkezi Sivas’ta bulunan 3. Kolordu’dur. Komutanı yanıma getirdiğim Albay Refet Bey’dir. Bu kolorduya bağlı bir tümenin (5. Kafkas Tümeni) merkezi Amasya’da, ötekinin merkezi de Samsun’daydı. Diğeri, merkezi Erzurum’da bulunan 15. Kolordu idi. Komutanı Kâzım Karabekir Paşa’ydı. Bu kolordunun tümenlerinden birinin (9. Tümen) merkezi Erzurum’da, komutanı Rüştü Bey; ötekinin (3. Tümen) merkezi Trabzon’da idi. Komutanı Yarbay Hâlit Bey’di. Hâlit Bey, İstanbul’a çağrılmış olduğundan komutadan çekilerek Bayburt’ta gizlenmiş,
tümen vekâletle idare ediliyor. Kolordu’nun öteki iki tümeninden 12. Tümen, Hasankale’nin doğusunda sınırda, 11. Tümen Bayezıt’ta bulunuyordu.
Diyarbakır bölgesinde bulunan 2 tümenli 13. Kolordu bağımsızdı. İstanbul’a bağlı bulunuyordu. Bir tümeni (2’nci Tümen) Siirt’te, öteki tümeni (5. Tümen) Mardin’de idi.
Müfettişlik Görevinin Geniş Yetkileri
Benim, bu iki kolorduya doğrudan doğruya emir ve komuta vermekten daha ileri bir yetkim vardı ki, müfettişlik bölgesine yakın olan askerî birliklere de ilan yapabilecektim. Aynı şekilde bölgemde bulunan ve bölgeme komşu olan illere de ilanda bulunabilecektim.
Bu yetkiye göre, Ankara’da bulunan 20’nci kolordu ve bunun bağlı bulunduğu müfettişlik ile, Diyarbakır’daki kolordu ile ve hemen hemen Anadolu’nun bütün sivil yönetim âmirleriyle ilişkiler kurabilecek ve yazışmalar yapabilecektim.
Bu geniş yetkinin, beni İstanbul’dan sürmek ve uzaklaştırmak maksadıyla Anadolu’ya gönderenler tarafından, bana nasıl verilmiş olduğu garibinize gidebilir. Hemen ifade etmeliyim ki, onlar bu yetkiyi bana bilerek ve anlayarak vermediler. Ne pahasına olursa olsun, benim İstanbul’dan uzaklaşmamı isteyenlerin buldukları gerekçe; “Samsun ve dolaylarındaki olayları yerinde görüp tedbir almak üzere
Samsun’a kadar gitmek” idi. Ben, bu görevin yerine getirilmesinin, bir makam ve yetki sahibi olmaya bağlı bulunduğunu ileri sürdüm. Bunda hiçbir sakınca görmediler. O tarihte Genelkurmay’da bulunan ve benim maksadımı bir dereceye kadar sezmiş olan kimselerle görüştüm. Bu duruma en uygun Müfettişlik görevini buldular; yetki konusu ile ilgili emride bizzat kendim yazdırdım. Hattâ Harbiye Nâzırı olan Şakir Paşa, bu talimatı okuduktan sonra, imzalamaya çekinmiş; anlaşılır anlaşılmaz bir biçimde mührünü basmıştır.
DEVAMI YARIN [Düşünülen Kurtuluş Çareleri ]
tgb.gen.tr