KKTC'nin 34. kuruluş yıldönümü kapsamında yapılan kutlamalara Türk vatanseverler damgasını vurdu.
Kıbrıs'ta BM denetimindeki "çözüm"ün tartışıldığı bu yılki bağımsızlık kutlamalarına Türkiye'den vatanseverler de “Kıbrıs vatandır” sloganıyla katıldı. Kıbrıs Türk Kültür Derneği, Ulusal Kanal, Talatpaşa Komitesi, Kıbrıs TMT Mücahitleri Derneği'nin ortaklaşa düzenlediği Kıbrıs etkinlikleri kapsamında Rauf Denktaş'ın kabri de ziyaret edildi. Türkiye'den gelen pek çok kurum ve temsilcilerin katıldığı kutlama törenlerine ve düzenlenen etkinliklere Genel Başkanımız Cem Dikmen de katıldı.
KKTC'nin 34. kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamıyla yapılan kutlamalar, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın da katılımıyla önce Dr. Fazıl Küçük ardından Rauf Denktaş anıtında düzenlenen törenle başladı. Yurtseverler, anma törenlerinin ardından Rauf Denktaş'ın mezarını da ziyaret etti. Törenlerde ve ziyarette Genel Başkanımız Cem Dikmen de yer aldı.
Genel Başkanımız Cem Dikmen, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 34. yılını kutlamak üzere gittiği KKTC de heyetle birlikte önce Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın kabrini, 2. gününün ardından ise şehitliği, Kıbrıs çıkartmasının yapıldığı plaj ve özgürlük anıtını ziyaret etti.
10 YIL SONRA İKİNCİ ULUSLARARASI KKTC SEMPOZYUMU
Yapılan etkinliklerin devamı olarak, ilki kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş tarafından düzenlenen Uluslararası KKTC Sempozyumu’nun ikincisi organize edildi. Sempozyumun düzenleyicileri arasında Kıbrıs Türk Kültür Derneği, Ulusal Kanal, Talatpaşa Komitesi ve Kıbrıs TMT Mücahitleri Derneği yer aldı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)'nin 34'üncü kuruluş yıldönümü vesilesiyle düzenlenen Uluslararası KKTC Sempozyumu saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Genel Başkanımız Cem Dikmen’in de katılım gösterdiği sempozyumda, 26. Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Korkmazcan, emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, emekli Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel gibi birçok değerli isim biraraya geldi.
"TÜRK GENÇLİĞİNİN BİLİNCİNDEN, YÜREĞİNDEN ATATÜRK’Ü KOPARAMAZLAR"
‘Geçmişten geleceğe Kıbrıs ve KKTC’ isimli sempozyumda konuşma yapan Genel Başkanımız Cem Dikmen yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Yeni nesil devletler ancak milli değerlerine yaslandıkça, o milli kültürü, değerleri gençlere aktardıkça ayakta kalabilir.
Biz çok şansız dönemde büyüdük. İktidarın milli değerlere sahip çıkmak yerine değerlerimizi boğduğunu görüyoruz.
Ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar Türk gençliğinin bilincinden yüreğinden Atatürk’ü koparamadılar, koparamazlar. 10 Kasım’da herkes Anıtkabir’deki manzarayı gördü. Biz de 5-6 saat Anıtkabir’de bizzat bulunduk ve şunu gördük. Gelen 1 milyon kişi büyük oranda genç nüfusa sahipti.
Her ne kadar devlet politikalarında yeterince öğretilmese de genç nesile karşı sorumluluklar yerine getirilmese ve hatta vatana ihanet düzeyinde çalışmalar yapılsa dahi gençlik mücadeleden vazgeçmiyor. Kıbrıs gençleri de mücadeleden, Rauf Denktaş’ın yolundan, Atatürk’ün yolundan vazgeçmiyor. Bizim görevimiz bu şanlı tarihi devam ettirmektir. Yaşanan acıları kimin haklı olduğunu öğreteceğiz ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini tüm dünya tarafından tanınan bağımsız bir ülke haline getireceğiz”
Genel Başkanımız Cem Dikmen (KKTC'nin 34. yıl kutlamaları kapsamında düzenlenen sempozyumda konuşmasını yaparken)
Genel Başkanımız Cem Dikmen, KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın kabrini de ziyaret etti.
Genel Başkanımız Cem Dikmen, KKTC'nin 34. yılı adına düzenlenen kutlamalar kapsamında şehitliği, Kıbrıs çıkartmasının yapıldığı plaj ve özgürlük anıtını da ziyaret etti.
‘’KKTC BAĞIMSIZ BİR DEVLETTİR, ÖYLE KALACAKTIR’’
Sempozyumda yapılan diğer konuşmalardan kesitler ise şöyle;
Sempozyumun açılışında konuşan KKTC Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş "Uzun süredir Kıbrıs'ta haklarımızı korumaya çalışıyoruz. Karşımızdakiler hiç bir zaman bizi eşit kabul etmedi" dedi. Geçen yıl başlayan ve masanın dağılmasıyla sonuçlanan müzakere sürecine değinen Denktaş, "Cenevre'ye gittik. Türkiye elini bizim istediğimizden de ötede açtı. Garantiler masada olmasına rağmen Rumlar yine yanaşmadı. Gelecek yıl Rum tarafındaki seçim tamamlanınca yeniden masa kurulacak. Ancak iki eşit devlet olduğunu kabul edilmedikçe başlayacak yeni bir görüşme süreci hem bizim hem Türkiye'nin kaybıyla sona erer. Siyasi diplomatik tüm yolları denedik. Olmadı. KKTC'yi hem ekonomik hem siyasal anlamda güçlendirmeliyiz. Kıbrıslı Türklerin sahiplilik haklarıyla işgal kuvvetlerini kovarak kurduğumuz KKTC bağımsız bir devlettir, öyle kalacaktır. “ diye konuştu.
Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Uluslararası KKTC Sempozyumu'nda 1974 Barış Harekatı'na ilişkin çarpıcı tespitlerde bulundu. Sempozyumun açılışında konuşan Orgeneral İlker Başbuğ, saygılarını sunduğu Rauf Denktaş'la çeşitli defalar birarada olma, fikirlerinden istifa etme şansı olduğunu belirterek "Çok büyük bir devlet adamıydı. Türkiye ne yapsa Atatürk'e Kıbrıslı Türkler ne yapsa Rauf Denktaş'a borcunu ödeyemez. Bize düşen onların başlattığı mücadeleyi azimle, kararlılıkla yürütmektir. Ancak bu şekilde borcumuzu azaltabiliriz" dedi. Başbuğ TSK'ya katıldığı 1962'den itibaren tüm meslek hayatına iki şeyin damga vurduğunu hatırlatarak "Biri Kıbrıs diğeri PKK ile mücadele. O dönemde Kıbrıs'ta olanlar nedeniyle olası bir Yunan-Türk savaşının alarmı verilirdi. Bakın 1963'ten 2017'ye geldik. Kıbrıs hâlâ aynı önemi koruyor. Ancak bugün Kıbrıs'ta yaşanan gelişmeler Türkiye'de hiç takip edilemiyor. Türkiye'nin gündemi yoğun ama bu yoğunluk Kıbrıs'ın Türkiye'nin gündemine girmesine engel olmamalı."
Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ (KKTC'nin 34. yıl kutlamaları kapsamında düzenlenen sempozyumda konuşmasını yaparken)
Kıbrıslı gazeteci ve yazar Sabahattin İsmail, Mustafa Akıncı'nın yürüttüğü müzakerelerde verilen tavizleri anlatarak süreci eleştirdi. Türkiye'nin Kıbrıs üzerindeki haklarının uluslararası anlaşmalarla güvence altında olduğunu belirten Prof. Dr. Ulvi Keser de "Akıncı müzakere sürecinde bu hakları tartışılır hale getirdi. Sadece kazandıklarımızı geri vermek değil yok olma sürecimizin de kapasını araladı" dedi.
Oturumun bir diğer konuşmacısı Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Korkmazcan EOKA ve ardından ASALA saldırılarının milli davalara sahip çıkma bilincini güçlendirdiğini söyledi. Anadolu'yla Kıbrıs Türkü'nün birliğinin Mustafa Kemal'in vasiyeti olduğunu hatırlatan Korkmazcan konuşmasını Rauf Denktaş'ın 1975'te TBMM'ye gönderdiği telgrafı okuyarak sonlandırdı.
TESUD Başkanı emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş da Kıbrıs'ın ilk yerleşimcilerinin Türkler olduğuna dair haritalı bir sunum yaptı.
‘’KIBRIS YAVRU VATAN DEĞİL BİZZAT VATANDIR’’
İkinci oturumda konuşan Aydınlık Gazetesi Yazarı Emekli Amiral Cem Gürdeniz Kıbrıs'ın jeopolitik önemine değinerek denizlerden soyutlanmanın sonuçlarını Osmanlı'nın son dönemini örnek vererek açıkladı. "Osmanlı'yı parçalamaya gelenler denizden geldiler" diyen Gürdeniz, Kıbrıs Harekatı'ndaki askeri zaferin asli unsurunun donanma olduğunu söyledi. Gürdeniz konuşmasını "Kıbrıs yavru vatan değil bizzat vatandır" sözleri ile tamamladı.
Emekli Büyükelçi Rafet Akgünay, müzakerelerde çözüm bulunamamasının temel nedeninin Rum tarafının adanın sahibi olduklarını iddiasını kabul ettirmeye çalışmasından kaynaklandığını belirtti. Akgünay, federal ya da konfederal çözüm tartışmalarının artık geçtiğini ve KKTC'nin devlet olarak tanınması için çalışılması gerektiğini belirtti.
Emekli Büyükelçi Şükrü Sina Gürel ise federasyon tartışmasının yeni olmadığını Kıbrıs'ta zaten işlevsel bir federasyonun hayata geçtiğini ancak Rumlar tarafından yıkıldığını ve Türklerin adanın yüzde 3'ünde yaşamaya zorlandığını anlattı.
tgb.gen.tr