Koronavirüs Aşısı Karşıtlarının Yaydığı Virüsler

Aşı karşıtlığı üç virüsü daha ülkemizde doğurmuş durumda: Çin düşmanlığı, bilim düşmanlığı, Batı'ya karşı hayranlık.

Koronavirüs Aşısı Karşıtlarının Yaydığı Virüsler

Son günlerde bir aşı karşıtlığı furyasıdır, dur durak bilmeksizin karşımıza çıkıyor. Atlantikçi cephenin gazete siteleri, Amerika’dan hibe almak isteyen STK’ler, medyalar, dernekler hatta Atlantik'in temsilcisi olan siyasi parti liderleri de bunların başında.

Yaşadığımız salgınla birlikte, emperyalizm artık çözüm bulamayacak tükenmişliğin, çaresizliğin içine girmiştir. Mazlum milletler, emperyalizmin baskısından kurtularak milli atılımlar yapma yolunda ilerliyor. Çin de buna büyük bir örnek. Virüs salgınını ülkesinde yok ederek halkını korudu ve ekonomisini tüm zorluklara, olumsuzluklara karşı genişletmeyi başardı.

Aşı Karşıtlığını Yayarak Çin’e Karşı Düşmanlık Projesi 

Aşı karşıtlığını yaymak için toplumda bir Çin düşmanlığı yaratma projesi başladı. Covid-19’un tüm dünyada yayılması üzere eski ABD Başkanı Donald Trump "Çin Virüsü" diyerek virüsün Çin tarafından yayıldığını iddia eden, gerçeği barındırmayan sözleriyle Çin’e karşı kin ve nefret yaratmak için davula bir tokmak vurdu. Bugün tokmağın vurulduğu o davul şu anda ülkemizde “Biden Tayfası”nın elinde. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu alıyor tokmağı eline, vuruyor davula ve diyor ki:

"Türkiye - ABD arasındaki dostluğun ve stratejik müttefiklik ilişkilerimizin güçlenmesini dilerim". İşte Biden tayfasının elinde olan bu davul Türk milletinde karşılık bulmayan, akordu bozuk bir ses. Bu tokmakçılığı kaçırmayanlar da oluyor tabi... Yılmaz Özdil gibi hemen alıyor eline davulu, vurmaya başladıkça Amerika’nın istediği bir yazı çıkıyor ortaya, hem de ‘’Çöp Niteliğinde’’.

“Çin Aşısı” diyerek yazı yazmaya girişiyor ama yazıda ne aşıya dair ne de bilime dair bir bulgu var. Türkiye - Çin arasındaki ticari iş birliğini bozmak için resmen Atlantik'in patronları ona o görevi vermişler, “Yılmaz al eline kalemi, saldır Çin’e”. Ülkemizi aşağılayan, milletimize yukarıdan bakan Yılmaz Özdil de Çin düşmanlığı projesine önderlik ederek davulu çalmaya devam ediyor. Bunların davuluna akort çeken Amerika, bunların o davuldan çıkartmak istediği sesleri çıkartan Amerika.

Karşıtlıkta Bilimsellik Yok, Gericilik Var

Büyük devrimci peygamber Hz. Muhammed’in şu sözü karşımıza çıkıyor; ‘’İlim Çin’de de olsa gidip alınız.’’ Ancak baktığımızda, kendisini sözde "Aydın" olarak nitelendiren, milletimize yukarıdan bakan, cahil sıfatını koyan, aşağılayanlar “Çin’in aşısını olmayacağım” diyerek en büyük gericiliği yapıyor. Amma velakin gelecek olan aşı Çin’den değil de Amerika’dan gelse ilk sıraya onlar girecekler ve bundan mutluluk duyacaklardır. Gündeme baktığımızda aşı karşıtlığı üç virüsü daha ülkemizde doğurmuş durumda; 

1- Çin düşmanlığı

2- Bilim düşmanlığı

3- Batıya karşı hayranlık

Çin düşmanlığı yapılarak Asya’nın yükselmesini değil, Avrupa’ya bağlılık temelini savunuyorlar. “Aşı olmak istemeyiz, bizler kobay değiliz" diyerek bilim düşmanlığıyla ilerliyorlar. Sonuncu virüscük ise Batı'ya karşı duyulan inanılmaz hayranlık. Bu virüsün de o kadar zararlı etkileri var ki umutlarını bağlamışlar; Batı’dan kopamamazlık, Batı’ya karşı inanılmaz bağlılık. Görmedikleri esaslar var: Batı, halkını ölüme terk ettiğinden; sağlık sistemi çökme noktasına geldiğinden "Virüs herkese bulaşsın, kalanlarla yolumuza devam edeceğiz." vurguları unutuldu. Bunun ideolojik köklerinin unutulmaması gerekir. Batılı ilaç şirketlerinin çıkarları ve rekabet uğruna insan sağlığını önemsemediği de gözümüzden kaçmamalıdır. Bu dönemde virüsün bulaşmasının engellenmesi ve yok olabilmesi için çözüm aşıdır. Sınanmış yöntemlerle üretilen aşının daha güvenilir olduğu, en azından öngörülebilirliği çok daha nettir. Bu yüzden Çin kökenli aşı da tercih nedenidir.

Yaratılmak İstenen Kaos Ortamı

Bilimselliğe inanmayan, Batı’ya hayran olan "Biden tayfası" Çin Aşısını tartışıyor. Tartışmanın sonunda elde ettikleri sonuç ise;

Soyumuzu tüketecekler!

Genetiğimizle oynayacaklar!

Çinliler bizleri kısırlaştıracak!

Bu sonuçların kaynaklarına baktığımızda ise: Whatsapp ve Twitter’da dolaşan gerçekçilik, bilimsellik barındırmayan videolar olduğunu görüyoruz.

Milletimizin önüne sundukları bir çözüm yok. Muhalefet yapacağız anlayışıyla Çin düşmanlığı güdülmesi de bundan kaynaklıdır. Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca’ya karşı yapılan saldırılar da dur durak bilmiyor sözde hepsi "Aşı uzmanı."

Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca’ya karşı yapılan saldırıların başında da; "kendisi aşı olmayacak, halk üzerinde aşıyı deneyecekler." gibi söylemler yer alıyor. Saldırılara Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca çok güzel bir cevapla karşılık veriyor: “Aşıyla ilgili tüm onay süreçleri bittikten sonra bir hastaneye gideceğim ve kamuoyunun huzurunda aşıyı yaptıracağım. Ardından da o hastanede bulunan bütün sağlık çalışanlarımız aşılarını yaptıracaklar."

Aşı Çin’den geliyor diye bilime düşman olanların karşısındayız. Bilime karşı değil bilimi öncü alarak rol alıyoruz. Bizler de bu aşıyı olacağız; bu virüsü de, batı hayranlığını da, Çin düşmanlığını da bitireceğiz. Çin’den gelecek bu aşı bizlere ne çip takacak, ne kısırlaştıracak. Yükselen Asya’nın aşısı ve bilimin başarısı ülkemizdeki bilim düşmanlarını, Biden tayfasını, Atlantikçilerin planını bozguna uğratacaktır.

 

Umut Ergin

TGB GYK Üyesi

tgb.gen.tr

Tarih:
Diğer Haberler