
Ülkemizde uyuşturucu kullanma yaşının 12’nin altına indiği ve giderek artmakta olduğu tespitinin yapılmasının üstünden bir hayli zaman geçti. İstatistikler verildi, yuhalamalar yapıldı. Peki, sistemin kurduğu bu tuzağın değirmeni ne olacak? Zamanın, her şeye ilaç olmadığı durumlar vardır; ama yürümek ilaçtır! Gelecek ellerimizde. Sistemin değirmenini yıkıp kendi yapıtımızı inşa etmek için yola çıkıyoruz!
Sistemin dayattığı hastalık
Uyuşturucu kullananların büyük bir çoğunluğu merak, arkadaş baskısı, farklı olmak, eğlence ve kendini büyük göstermek vb… bahanelerden ötürü uyuşturucuya başlıyor. Kullanımının yaygınlaşması ise bu durumun giderek olağan hale gelmesinden kaynaklanıyor. Devletin uyuşturucu kullanımına karşı siyasetsiz siyaset izlemesi, kullanımı daha kolay kılıyor.
Kanser rekabeti
İnsanı sürekli tüketen, hesaplar yapan, insan dışı davranan, kurnaz doğadan kopuk ve hayali arzuların peşinden koşan bir insan tipini yaratmaktadır. Sistem insanın değil, insan sistemin esiri olmaktadır. Bu yaşam içerisinde başarının anahtarı daha az insan olmaktan geçmektedir. Bir insan ne kadar az kitap okur, az düşünür, şarkı söylemez, resim yapmaz, az sever, sohbet etmez o kadar rekabete hazır hale gelir. İnsanlıktan çıkacaksın ki rekabete hazır olacaksın.
Sık kullandığımız bir örnek var. Kanserli hücre diğer hücrelerle devamlı rekabet halindedir. Diğer hücrelerin gıdalarına ve enerjilerine el koyar. Böylece büyür ve gelişir. Bu büyüme ve gelişme vücudu sarana kadar devam eder. Bu büyüme sağlık değil, hastalık belirtisidir. Ne kadar gelişirse o kadar vücudun dengesini bozar. Sahip olma hırsı ve tüketim birer kanser hücresidir. Toplumun dengesini bozar. Tüketim budalası insanlar yaratır.
Kanser değirmenine su taşıyan emperyalizm
İnsanların esir olduğu zamanlarda gençlik tarihi sahnesine çıkar ve roller üstlenir. Toplumsal ilerleme zamanlarında gençlik hep en önde olmuştur. Devrimlerin ateşleyici gücü olmuştur. Bu yüzden emperyalizmin hedefinde gençlik vardır ve derhal uyuşturulmalıdır. Uyuşturucu meselesi tüketim çılgınlığının bir ürünüdür. Emperyalizmin en güçlü silahıdır. Sadece emperyalizm döneminde değil, sömürge dönemlerinde gençliği bitirme silahı olarak kullanılmıştır. 19. Yüzyılda Çin’de afyon savaşları yapılmıştır. Günümüzde de emperyalizm gençliği sorgulamayan sözde özgürlük adı altında hayali arzuların peşinden koşturan üretmeyen bireyler haline getirmeyi amaçlamaktadır. Ancak bu şekilde varlığını sürdürebilir. Uyuşturucu kullanımı sadece madde kullanımı olarak sınırlamak doğru değil. Ezberci eğitimler, beden eğitimi derslerinin kaldırılması, felsefe, müzik, resim gibi derslerin kaldırılmasın tartışılması, Atatürk ilke devrimlerini benimsemiş nesillerin yetiştirilmesi hedefinden uzaklaştırılarak biat eden vatansız bir gençlik özlemi emperyalizmin sularında olur. Emperyalizmin, kanser değirmenine taşıdığı bu suların önüne geçecek ve yeni inşalar yapacak, biz gençleriz.
Hayat değirmenine su taşıyacak gençlik
Bizler insanı, üretime ve kendisine yabancılaştıran bu kültüre karşı savaş açıyoruz. Bizler rekabet düzenin ahlakına karşı çalışkanlığı, paylaşma mutluluğunu, insan ve doğa sevgisini ve hoşgörüyü yaşamına yerleştirmek için mücadele ediyoruz. Sorumluluklarımızın farkındayız. Bu bilinçle 2 Eylül tarihinde Ankara Altı Nokra Körler derneğinde Talebe Meclisi toplantısını gerçekleştirdik. Türkiye’nin dört bir tarafından gelen liseli temsilcileriyle uyuşturucuya karşı mücadele etme kararı aldık. Gençliğe dayatılan bu hayat dışında bir yaşam var. Bu yaşamda örgütlü mücadele var. Bu mücadelenin içerisinde bilim, tiyatro, spor, edebiyat, tarih var. Bu mücadele içerisinde yeteneklerimizi keşfetme var. Bu mücadele içerisinde paylaşmanın mutluluğu var. Bu mücadelede insan değirmenine su taşıyacak gençlik var.
Mücadeleyle yaşa!
Uyuşturucu karşı mücadeleyle yaşamanın vaktidir. Nefeslerimizi enselerinde hissetmeye şimdiden başlasınlar. Türk gençliğini uyuşturmak isteyenlerin her yerde karşılarına dikileceğiz. Gerekirse okul önlerinde velilerimizle beraber bu torbacılara karşı nöbetler tutacağız. Bundan sonra bir tane bile arkadaşımızı uyuşturucuya teslim etmeyeceğiz. Gençliği uyuşturmak isteyenler önce karşılarında Türkiye Liseliler Birliği’ni bulacak.
Herkesi uyuşturucuya karşı mücadeleyle yaşamaya davet ediyoruz.
TLB Genel Başkanı
Bora Çelik