Özellikle 15-16 Temmuz hain darbe girişiminden hemen sonra kamuda kapsamlı bir FETÖ temizliği başlatılmıştı. 2 yıl süren OHAL döneminde 125 bin 678 kamu görevlisi devlet kurumları içerisinden ihraç edildi. Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet ve Jandarma başta olmak üzere kamu kurumlarımız safralarından kurtuldu. Ancak son 1 aydır Vatan Partisi Genel Sekreteri Sayın Özgür Bursalı’nın yaptığı basın açıklamaları ve Aydınlık gazetesinin ard arda yaptığı haberlerde gördüğümüz üzere, YÖK’te ve üniversitelerde hala FETÖ artıklarının yuvalandığını ve terör örgütünü canlandırma operasyonu içinde olduğu aşikar. Şırnak Üniversitesi Rektörü Abdurrahim Alkış’ın FETÖ’cü olduğu ortaya çıkmış ancak YÖK ve diğer sorumlu kurumlar sessizliğini korumuş ve müdahale etmemekte ısrar etmiştir.
Son süreçte yine Aydınlık gazetesi “Süleymancılar” tarikatının suç dosyasını kamuoyuna sundu. Dosyayı incelediğimiz zaman cemaate gelir sağlayan şirketleri yöneten aile hakkında, 2002-2019 yılları arasında dolandırıcılıktan hırsızlığa, resmi belgede sahtecilikten karşılıksız çek düzenlemeye, rüşvetten silahlı tehdide çok sayıda yargı kararı bulunuyor.
Cemaatin liderliğini yapan Alihan Kuriş dolandırıcılık, sahte çek düzenleme gibi bir çok suçtan yargılanıyor. Cemaatin mali işlerinden sorumlu üst düzey yöneticisi olarak nitelendirilen M.D., ailesiyle birlikte cemaate gelir sağlayan şirketleri yönetiyor. Aile bu şirketlerle, tekstil, gıda, otomotiv, basın-yayın, inşaat sektörleri başta olmak üzere çok sayıda sektörde faaliyet yürütüyor.
Kaynak Yayınları’nın 2019’da yayınladığı Diyanet’in Gizli Tarikatlar Raporu’nda, Süleymancılarla ilgili önemli ifadeler yer alıyor. Raporda Süleymancıların bir takım yabancı istihbarat örgütleriyle bağlantısı olduğuna dikkat çekiliyor. Diyanet raporunda yeni bir FETÖ ile karşılaşmamak için gerekli incelemelerin yapılması isteniyor.
Aynı zamanda Süleymancılar tarikatının diğer tarikatlar gibi neredeyse her şehirde öğrenci yurtları ve Kuran kursları bulunuyor.
Devlet yurtlarının kapasite sorunu, özel yurtlar ve ev kiralarındaki fahiş artış öğrenciyi tarikat yurtlarında kalmaya mecbur bırakır hale geldi. Süleymancılar gibi tarikatlar bu durumu fırsat bilerek öğrencilerini ağlarına düşürmek için cüzi fiyatlarda yurtlar sağlıyorlar. Unutmamak gerekir FETÖ’de yurtlardan örgütlenmiştir.
Yetkililer FETÖ’den ders çıkarmak yerine tarikatlara alan açmakta ve onlara cesaret veren hamlelerde bulunmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın, “Hayat Boyu Öğrenme Projesi”ndeki “Değerler Eğitimi” başlığı altında, tarikatların yönettiği çeşitli vakıf ve derneklerle Milli Eğitim Bakanlığı ve Müdürlükleri tarafından eğitimde işbirliği anlaşmaları yani protokoller imzalanmaktadır. Bu anlaşmalar, okullarımızda çeşitli tarikatların, seminer, yarışma veya gezi gibi etkinlikler düzenlemesi için alan açmaktadır. Eğitim kurumlarında, tarikatların fikirlerini yayan yayınlar biz öğrencilere sunulmaktadır. YÖK akademide bulunan FETÖ’yü temizlemeli, MEB tarikatlara kapı açmamalıdır.
Türkiye Liseliler Birliği, gençliği tarikat tehlikesiyle baş başa bırakan bu protokollerin iptali için imza kampanyası başlattı. Okullarımızda tarikat ve cemaatleri istemeyen herkesi imza atmaya ve bu imza kampanyasını büyütmeye çağırıyoruz.
Atatürkçü, vatansever, milliyetçi arkadaşlar, bizler bu ülkenin geleceğinde söz sahibi olan gençleriz. Geleceğimizin, tarikatların elinde şekillenmesine göz yumamayız.
Bir imza da sen at, tarikatlarla imzalanan protokolleri yırtıp atalım!