Yazar ve yönetmen olan Eren Önsöz, Düsseldorf ve Roma’da Alman dili ve Edebiyatı ile Medya Bilimleri bölümlerinden mezun oldu. Önsöz’ün ilk belgeseli olan
"Import-Export – Eine Reise in die deutsch-türkische Vergangenheit" Alman televizyonunda yayınlandı. 2016'da çevirdiği ikinci belgeseli "Haymatloz" Nürnberg’de
Türkei-Deutschland isimli film festivalinde gösterime sunuldu. Almanca'da "vatansız" anlamına gelen "heimatlos" kelimesinden uyarlanan film çok farklı bir göç hikayesini anlatıyor.
Almanya'da Nazi rejimi 1933’te yürülüğe giren "memuriyet yasası' ile birlikte yahudi profesörleri görevlerinden uzaklaştırdı. Bunun daha büyük sorunlara yol açacağını anlayan bilim adamları Türkiye'ye sığınma talebinde bulundu. Genç Cumhuriyet bunu reddetmeyerek birçok Alman-Yahudi profesörün hayatını kurtarıyor. Türkiye’nin dört bir yanında yaşamaya başlayan bu bilimadamları üniversite, sanat ve bilim alanlarında köklü değişiklikler gerçekleştirdi. Önsöz sığınan beş bilimadamının Türkiye’de doğup büyüyen ama şimdi yurt dışında oturan çocuklarına ulaştı ve onları babalarının miraslarını keşfetmek için çıktıkları yolculuğa eşlik etti çocukluklarını geçirdikleri ve kimliklerinin parçası olarak gördükleri Türkiye topraklarına. Bir yandan tarihin, Türk isimlere sahip ve Türkçe diline hakim olan yahudi-alman ailelerin kimlikleri üzerinde unutulmayacak izler bıraktığını, ve diğer yandan Alman-Yahudi bilim adamlarının Türk tarihine silinmeyecek imzalar attığını gösteren Önsöz, böylelikle geçmişten bugüne kadar dayanan Alman-Türk dostluğuna da ışık tuttu.
Almanlar filme yoğun ilgi gösteriyor
Alman izleyiciler filmi detaylıca takip etti.Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra, gericilikten uzak devrimleri şaşkınlıkla izleyen seyirciler, çok etkilendiklerini belirttiler. Sanat ve bilimin önemi hakkında, Atatürk’ün "Hakiki mürşit ilimdir“ ve "sanatsız kalan bir milltetin hayat damarlarından biri kopmuş demektir“ sözlerinden çok etkilendiklerini belli ettiler. Özellikle, Atatürk devrimlerine sahip çıkan bir gençlik hareketi olduğunu görünce şaşırdılar. Belgesele röportaj ile konuk olan önceki dönem Genel Başkanımız Çağdaş Cengiz, üniversite öğrencilerinin mevcut sisteme direnişini anlatırken izleyicilerin umudunun arttığı gözlemlendi. Öğrendikleri yeni bilgiler Türkiye’ye olan bakış açılarını olumlu bir şekilde etkilediğini dile getirdiler.
Film gösterileri sabote edilmeye çalışılıyor
Hamburg, Hannover ve Berlin’de olduğu gibi, film gösterisinin akabinde seyirciler ile soru cevap bölümü başlatan Eren Önsöz’ün gösterisi Dortmund’ta da tekrar sabote edilmeye çalışıldı. Tarihi çarpıtmak ve cumhuriyet değerlerimizi karalamak isteyen kitleyi Türkiye Gençlik Birliği susturdu ve bu suçlamalara karşı da sessiz kalmadı. TGB Almanya Başkanı Meram Tosun sözü alarak: “Almanya ve Türkiye ilişkilerinin zor ve Türkiye’nin saldırı altında olduğu bu dönemde, belgeseliniz zamanın durumunu çok güzel bir şekilde anlatmakta. Yıllardır Atatürk ve Cumhuriyet devrimlerine çamur atanların tekrardan Atatürk'e sarıldıklarını görmekteyiz. Atatürk yurtta sulh cihanda sulh şiarı ile, Avrasya'da huzurun ve refahın sağlanması için en doğru kılavuzdur. Bunu artık hiç kimse inkar edemez. Sizin gösterilerinizi sabote etmeye çalışanlar da kısa sürede bu gerçeği kabul etmek zorunda kalacaklar” dedi. Etkinliğin ardından yönetmen ile buluşan TGB’liler imzaladıkları "Şu Çılgın Gençler" kitabını hediye edip hatıra fotoğrafı çektirdi.
tgb.gen.tr