TGB'de Dört Ayım

"Kafamda TGB’ye ilişkin bazı sorular oluşmuştu. Kimdir bu TGB, ne yaparlar, niye yaparlar? Şimdi TGB'liyim ve iyi ki TGB'liyim diyorum."

TGB'de Dört Ayım

Bundan dört ay önce TGB'nin ne demek olduğuna dair en ufak bir fikrim yoktu. Ben TGB ile deprem gönüllülüğü aracılığıyla tanıştım.  Dahil olduğum bir WhatsApp grubuna TGB Deprem Gönüllüğüne dair bir link geldi ve benim TGB serüvenim böylelikle başlamış oldu.

Kafamda TGB’ye ilişkin bazı sorular oluşmuştu. Kimdir bu TGB, ne yaparlar, niye yaparlar? Sorularıma cevap bulmak için TGB’yi araştırmaya başladım. Hem TGB Denizli'deki arkadaşlarımla iletişimi koparmıyordum hem de sosyal medya ve  TGB'nin resmi kaynaklarından kendi çapımda araştırmalar yapıyordum.

O dönemde TGB'ye üye olmadım ama WhatsApp grubunda vardım. Gruba atılan herşeyi dikkatle inceliyordum. Ülkemizde yaşanan deprem felaketi ve ekonomik sorunlardan kaynaklı ümitsizdim. İngilizce Öğretmenliği bölümü öğrencisiyim. İyi düzeyde yabancı dilim var. Bu ülkeden gidebilirim düşüncesi kafamda haddinden fazla yer etmeye başlamıştı. Ben kafamda bu düşüncelerle savaşırken TGB Denizli grubuna bir link geldi. ‘TGB/ Liberal - Türkiye'de kalmak mı? Gitmek mi?’ programı…

İşte kafamdaki asıl soru buydu. Türkiye'de kalmak mı gitmek mi?

Videoyu açtım ama kendimi inandırdığım bir düşünce vardı "Ben buradan gitmeliyim." Karşımda münazara şeklinde ilerleyen bir konuşma var bir tarafta Kayahan Çetin bir tarafta Can Kilercioğlu. Kayahan Çetin'i TGB'yi araştırken görmüştüm ama sadece TGB Genel Başkanı olduğunu biliyorum. Can Kilercioğlu kim hiç bilmiyorum.

Video bitti ve kafam daha fazla karıştı. Şartlar kötü o yüzden ülkemde kalmak istemiyorum ama kaçmak çözüm mü? Belki kaçmak kişisel bir çözüm ama mücadele etmek de bir çözüm. İkisinin arasında temel bir fark var. Bir çözümün yolu çok kısa birinin yolu çok uzun. Kısa yolu seç ve git diye ikna etmeye çalıştım kendimi. Ama bir yanım da kalanların suçu ne diyordu. Bir yanım ‘kal, mücadele et’ derken bir yanım ‘Şule sen tek başına ne yapabilirsin?’ diyordu.

Sonra tekrar araştırma yaptım. Kimdir bu TGB? Ve önüme böyle bir yazı çıktı. Yazının içeriğinde şu cümleler vardı: "TGB'nin amacı, Türkiye'nin milli, manevi ve kültürel değerlerine sahip çıkmak, gençleri bu değerler etrafında bir araya getirmek ve gençleri Türk milletine hizmet etmeye teşvik etmektir." Buradaki asıl can alıcı nokta "Türk milletine hizmet etme" oldu benim için. Ben bugüne kadar kendim ve yakın çevrem dışında kime hizmet ettim ki? ‘Ben bu millete ne yaptım da ne bekliyorum?’ diye düşündüm. Peki nasıl hizmet edeceğim? Ben daha üniversite öğrencisiyim. Sonra düşündüm, TGB’li bütün arkadaşlarım da benim gibi üniversite öğrencisi… TGB Genel Başkanı Kayahan Çetin de öğrenci. Sonra yavaş yavaş “Şule sen tek başına ne yapabilirsin” düşüncesi “Şule sen TGB'li olursan çok şey yapabilirsin”e dönüştü.

Rasim Özdenören'in dediği gibi hem bu deveyi güdecek hem bu diyarda kalacağız. Çünkü deve de bizim, diyar da.

Şimdi TGB'liyim ve TGB'nin faaliyetlerini gördükçe, katıldıkça iyi ki TGB'liyim diyorum. Bu ülkenin sesi biziz, bu ülkenin sesi gençlik, bu ülkenin sesi Türkiye Gençlik Birliği. Sizi de ben’in biz olduğu yere TGB’ye katılmaya davet ediyorum. Gelin Türkiye’nin mücadelesini el ele büyütelim.

 

Tarih:
Diğer Haberler