TLB Genel Başkanı Bora Çelik yazdı: "Doğru eylem Kızılay'ı zapt ettirir"

Bölücülüğün azgınlaştığı, silahsız Mehmetçiğe kurş...

TLB Genel Başkanı Bora Çelik yazdı: "Doğru eylem Kızılay'ı zapt ettirir"

Bölücülüğün azgınlaştığı, silahsız Mehmetçiğe kurşun sıkıldığı, gericiliğin yeniden hortlayarak cumhuriyet kurumlarına saldırdığı bir dönemde 27 Aralık’ta on binlerce genç Kızılay’da tarih yazdı. Gençlik, siyasi taleplerini net bir şekilde ortaya koydu.

Gericilik kökleşebilmek için laikliğe, bilime, Cumhuriyet devrimlerine ve bunları temsil eden kurumlara sistemli saldırı yürütmek zorundadır. Bunun iki temel sebebinden bahsedilebilir: Bir, bu kurumlar Türkiye’nin bağımsızlık ve demokrasi mücadelesinin önemli beslenme yataklarından biridir. İki, hurafeye karşı bilimin, gericiliğe karşı aydınlanmanın ideolojik merkezleridir.

Cumhuriyet Devriminin eğitim anlayışı

Kemalist devrimin eğitim kurumları, padişahın kulu olmaya koşullandırılmış bir ümmetten, eşit ve özgür yurttaşlardan oluşan bir ulus doğması için, eğitimde çok büyük azim ve kararlılık göstermiştir. Eğitimin birinci ayağı; bilgi ve beceri birikimini artırmak, ikinci ayağı ise yeni insanı yaratmaktır. Cumhuriyet Devrim Kanunları da bu doğrultuda çıkarılmıştır. Bu kanunlar emperyalizmle birleşen gericiliğe karşı eylemli bir tavır almak; halkın şıhların, şeyhlerin, dervişlerin, marabaların, cemaatlerin, tarikatların kölesi olmaktan çıkıp, cumhuriyetin yurttaşı haline gelmesi; biat kültürü yerine hayatta en hakiki mürşit ilimdir diyen bir nesilin yaratılmasıydı.

Yol göstericimiz bilim

Hayatta en gerçek yol göstericinin bilim olduğu gerçeği, aydınlanmacı bir şiardır. Atatürk devrimi eğitimi, gelişimini tamamlamış bir düzene uyacak nesillerin değil, devrimi sürdürecek ve derinleştirecek özgür yurttaşların yetiştirilmesinin aracı olarak değerlendirdi. Tek başına büyük Nutuk’un son bölümünde yer alan gençliğe hitabe Atatürk devriminin ne kadar aydınlatıcı olduğunun bir göstergesidir. Atatürk devrimi sadece toplumun çehresini değiştirmedi. Aynı zamanda akılda ve yürekte de köklü değişiklikler yarattı.

Gericiliğin özlemi

Şu anki eğitim sisteminin amacı, Tayyip Erdoğan’ın “dindar nesil” yetiştirmek olarak formüle ettiği padişahın kulu olmaya koşullandırmış ümmet toplumu yaratma özlemidir. Bu amacına ulaşabilmek için Cumhuriyet devrimleriyle hesaplaşmak zorundadır. Padişahın kulu olmaya koşullandırılmış ümmet toplumu özlemi, ancak devrim kanunların kaldırılmasıyla mümkün olabilir.O yüzden “Atatürk devrimlerini benimsemiş nesillerin yetiştirilmesi” hedefi Milli Eğitim’den kaldırılmaktadır. TEOG sistemi kullanılarak binlerce liseli zorla imam hatiplere yerleştirilmektedir. İmam hatipleştirilemeyen okullarda ise sözde özgürlük adı altında mescitler açılmakta,”dindar nesil” yetiştirme hedefine doğru ilerlenilmektedir.

Gericiliğin kurbanı liseliler

Bu eğitim sisteminde kızların kendisine ancak koca bulma özgürlüğü vardır. Lisede kızların evlenme engeli kaldırılarak, çocuk gelinlerin artması teşvik edilmektedir. Bu yüzden Isparta’daki bir lisede yemekhanenin ortasına kız ve erkekleri birbirinden ayıracak şekilde paravan örülmüştür. Türban anaokullarına kadar sokularak çocuklar arasında bir kutuplaşma yaratılmaktadır. Antalya’da 1 metre uygulaması yapılmakta ve kızlar ile erkekler arasında bir ayrım yaratılmaktadır.

İslam'ın papası

Bu sistemde kendi yeteneklerimizi keşfedecek bilimsel bir eğitimin yeri yoktur. Bu sistemde ancak Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi “dindar nesiller” yetiştirme hedefi vardır. Bu hedef doğrultusunda on binlerce liseli gericiliğe kurban edilmektedir. AKP hükümeti insan avcısı, din bezirgânı tarikatlar ve cemaatler aracılığıyla yandaşlarına şifreler, kopyalar dağıtarak gençliğin geleceğini çalmaktadır. Sapkın şeyh ve dervişleri aracılığıyla sözde ilim diye hurafe yayarak, bilimi diri diri toprağa gömmektedir.Bugün eğitim kurumlarını savunurken, laikliği savunmak, gericiliğe karşı gelmek insanların samimi inançlarına saldırmak anlamına gelmemelidir. İslam’ı savunduğunu söyleyenler gerçekte İslam’ın papası rolünü üstlenmektedir. Gericiliğin kökleşmek için uğraştığı bu ülkede özgürlük olmaz. Gerici eğitim sistemi liselileri farklı katmanlara böler. Kızlara koca bulma “özgürlüğü” verir. Bu yüzden tarikatların tasfiye edilmesini savunuyoruz. Eğitimden gericiliğin temizlenmesini savunuyoruz. Medrese düzeni gerici sistemden arınarak, çağın gereklerine uygun bir eğitim sistemini inşaa etmek istiyoruz.

Baş düşmana karşı baş koyan Kubilay

Gericilik her zaman emperyalizmle işbirliği içerisine girmiştir. Kurtuluş Savaşı’nda gericiler Sevr İşgal Antlaşması’nı savunmuşlardır. Şimdi de BOP adı altında emperyalizmi selamlamaktadırlar. Cumhuriyet devrimini hedef tahtasına koymaya başladığı andan itibaren, emperyalizmin kucağında bulur kendisini... PKK’nın, Güllerin, Erdoğanların ve Gülenlerin emperyalizmle yapmış oldukları ittifaklar bunu kanıtlar niteliktedir.Baş düşmana karşı başını koyan, devrim şehidimiz, öğretmenimiz Mustafa Fehmi Kubilay’ın, Bekçi Şevki ve Bekçi Hasan’ın gericiler tarafından katledilmesinin üzerinden 84 yıl geçti. 84 yıl önce Kubilay’ı katleden, Cumhuriyet Devrimleri’ne karşı konumlanan gericilik, 1950’lerden itibaren emperyalizmin desteğiyle, şiddetle, darbeyle, provokasyonlarla cumhuriyete yönelik saldırılarını sürdürmüştür.Derviş Mehmet, Şeyh Sait neyi ifade ediyorsa bugün 4+4+4 sistemi ve 19. Milli Eğitim Şurası kararları da onu ifade ediyor. Dün de Derviş Mehmetlerin, Şeyh Saitlerin arkasında emperyalizm vardı; bugün de gericilerin arkasında emperyalizm var. Dün de gericiliğin hedefinde Cumhuriyet Devrimleri vardı; bugün de Cumhuriyet Devrimleri var. Dün Mustafa Kemaller, Kubilaylar emperyalizme karşı baş koymuşlardı, bugünde baş düşmana karşı baş koyan milyonlarca yürek var.

Doğru eylem Kızılay'ı zapt ettirir

Bölücülüğün azgınlaştığı, silahsız Mehmetçiğe kurşun sıkıldığı, gericiliğin yeniden hortlayarak cumhuriyet kurumlarına saldırdığı bir dönemde 27 Aralık’ta on binlerce genç Kızılay’da tarih yazdı. Gençlik siyasi taleplerini net bir şekilde gösterdi. AKP ve Erdoğan’ın tahammülsüzlük sınırlarının zorlandığı, toplumun üzerinde baskı unsurlarının oluşturulduğu ortamda korku duvarlarının yeniden yıkılma noktasında büyük bir aşama kaydedildi. AKP’nin son dönemlerde en fazla korktuğu eylemlerden birisi oldu. Sistem medyasının Kubilay eyleminden sonra saldırıya geçmesinden bunu anlayabiliyoruz. Zamanlama itibariyle de gerici ve bölücü uygulamaların ve söylemlerin tavan yaptığı bir dönmede herkese umut olmuştur. Bu umut maddi bir güçle somutlaşmıştır. Ayrıca tarihimizin en kapsamlı Kubilay anması olmuştur. Haziran ayaklanmasından sonra doğru eylemler sayesinde Kızılay meydanı ikinci kez zapt edildi. İlki 19 Mayıs’ta gerçekleştirdiğimiz “Madencinin Bareti Çankaya’ya Çıkacak” eylemi, ikincisi ise gericiliğe ve bölücüğe karşı “Kubilay Kızılay’da” eylemi olmuştur. Kızılay’daki zapt güneşin zaptının provasıdır. Bu eylemler gösteriyor ki yeni yıl güneşi zapt ettiğimiz bir yıl olacak.

Türkiye Liseliler Birliği Genel Başkanı Bora Çelik

Tarih:
Diğer Haberler