Törelere Karşı Bir Türk Kadını; Şırnaklı Şefika

Günümüzde Türk kadının  toplumda ikinci sınıf konu...

Törelere Karşı Bir Türk Kadını; Şırnaklı Şefika

Günümüzde Türk kadının  toplumda ikinci sınıf konumuna itilmek istendiğinin, toplumsal hayattan dışlanmaya başladığının, en temel haklarının elinden alınarak erkeğin kölesi haline getirilmeye çalışıldığının tespitini yapıyoruz. Malesef günümüzde kadınlar; şiddete, tacize, tecavüze maruz kalıyorlar. Eğitim hakkından, yaşama hakkına kadar bir çok hakkı hiçe sayılıyor. Bu duruma karşı tek çözümün de mücadeleden geçtiğini biliyoruz. Mücedale ile, umut ile tekrardan kazanılmış, üniversite sıralarında yeşermiş bir yaşamın, mücadelesiyle tüm kadınlara örnek olabilecek, gururlandıracak, cesaret verecek bir Türk Kadınının hikayesini; ağalığa, aşirete karşı durup; pes etmeden mücadele eden Şırnaklı Şefika'nın hikayesini dinledik, şimdi sizlerle paylaşıyoruz.


Şırnak'ta 9 kardeşin 6'ncısı olarak dünyaya gelen Şefika Üçkardeşler,  19 yaşında öğrenciyken eğitim hayatına son verdirilip, istemeyerek evlendirildi. Bu evlilikten 2 oğlu oldu. 8 yıl evli kaldı, evliliğinin son 5 yılında aldatıldı, psikolojik ve fiziksel olarak şiddet gördü. Sonra aşiret mensubu kocasından boşanmaya karar verdi. Boşandıktan sonra, ailesinin baskısına rağmen üniversite sınavına girdi ve Namık Kemal Üniversitesi'ni kazandı. Kadın Cinayetleri Platformuna ulaştı, mücadelesine Tekirdağ 'da yönetim kurulunda yer alarak devam etti. Şimdi tek hedefi okulunu bitirip,  çocuklarını geri almak olan Şefika sorularımızı yanıtladı...

 

Nasıl evlendiniz?

 Liseden sonra Şırnak'ta Çocuk Gelişimi okumaya başladım. Ailevi nedenlerden dolayı okuldan alındım. Okurken eski eşimin akrabası beni gördü, okulu bıraktığımı öğrenince beni istemeye geldiler. Başka bir seçenek tanınmadığı için evet demek zorunda kaldım. 1 ay içerisinde evlendim. Evliliğimin ilk yılı mutluydum fakat her şey yavaş yavaş kötüye gitti. Küçük oğluma hamileyken aldatıldığımı öğrendim. Her şey bundan sonra başladı. Eşim gittikçe daha da kötü davranmaya başladı. Benden ayrılmak ve gitmemi istediğini söyledi. Bu süre içerisinde çok fazla psikolojik baskı gördüm.


"TOP GİBİ ORADAN ORAYA ATILIYORDUM. "


 Boşanma süreci nasıl gelişti?

Bu olaylardan sonra daha fazla beni istemeyen bir adamla yaşamak istemedim ve bir gün gizlice çoçuklarımı alıp ailemin yanına kaçtım. Aileme boşanmak istediğimi, çalışıp çocuklarıma bakabileceğimi söyledim. Ailem buna şiddetle karşı çıktı. "Kızım sen deli misin? Zamanında bir kadın için 30 adamı öldürmüş bir aşiret, nasıl böyle bir şeye kalkışırsın? Çocukları alıp habersizce gelme cesaretini nereden buldun? " dediler. Beni geri göndermek için ellerinden geleni yaptılar. Babamın gizlice aşireti arayıp "yarın gelip gelininizi alabilirsiniz. " dediğini öğrendim.  Ertesi gün emniyete sığındım. Annemin hastalandığını söyleyerek beni kandırıp eve götürmeyi başardılar. Eve gittiğimde akrabalarım ve aşiret toplanmış, çocuklarıma hazırlanmıştı. Bu seferlik idare et diyen aileme beni gönderdiğinize pişman olacaksınız dedim ve gittim.

 

Nasıl boşandınız?

 Gittiğim gece hiç bir şey olmadı. Ertesi gün eşim benimle tartışmaya başladı, hiçbir şekilde cevap vermedim. Onlara göre başka nedenler olsada o bayram gecesi çocuklarımın gözünün önünde en büyük şiddeti gördüm, telefonumu zorla aldığı için kimseyi arayamadım. Ertesi gün çamaşır bahanesiyle komşuya gittim ve komşuya kardeşimi arayacağımı söyleyerek polisi aradım. Gece saat 2 gibi jandarma kapıya dayandı. Beni ve eşimi alıp karakola götürdü. Beni dövdüğünü inkar ettiği için adli rapor aldım ve beni aileme teslim ettiler. Onca şeye rağmen ailem hala dönmemi ve barışmamı istedi. Bu sefer şikayeti geri almam için baskı yapıldı. Eski eşim benimle barışmak istedi. Yine ikna edilip şikayeti geri çekip, gittim. Değişen hiçbir şey olmadı, daha da kötüye gitti. Çünkü talebim reddedildi ve dava devam etti. En son çok kötü tartıştık ve bu tartışma sırasında "Eğer böyle yapacaksan boşanalım, avukatıma söyleyeyim" dedi ve anlaşmalı olarak boşandık.


Çocukların velayeti kimde kaldı?

Karar sürecinde çocuklarıma boşandığımızda onlarla kalamayacağımı ama görmeye geleceğimi anlattım ve bir gün onları geri alacağıma söz verdim. Gördüm ki bunu Doğu'da tek başıma yapmam mümkün değil, mecburi olarak velayeti eşime bıraktım.


Üniversiteye gitmeye nasıl karar verdin?

Boşandıktan sonra 2 ay boyunca odamdan hiç çıkmadım, çocuklarımın yokluğu beni adeta yıktı. Bir gün çok düşündüm ve bu şekilde çocuklarımı alamayacağımı anladım. Kendime “Kalk, kaldığın yerden savaşmaya devam et” dedim. Üniversite sınavlarına girmeye karar verdim. Yine ailemin baskısı ve ailemin baskısı ile karşılaştım, bu sefer karşılarına çıkıp “ben artık o 18 yaşında ki Şefika değilim! Ben artık anneyim, bir kere önümü kapattınız ikincisine asla izin vermeyeceğim. Bu sınava gireceğim ve üniversiteyi kazanacağım. Sonunda çocuklarımı alacağım.” Diyerek meydan okudum. Eski kitaplarım ile gece sınavlara çalışıp, gündüz konfeksiyonda çalışmaya başladım. YGS’ye girdim ve barajı aştım. Ardından Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliğini kazandım. Kimsenin hiçbir yardımı olmadan, kendi çabamla İstanbul’a geldim. İki ay yaşlı bir kadına baktım ve bu para ile okul kaydımı yaptırdım. İkinci öğretim olduğum için gündüz çalışıp, akşam derslere gidiyordum. Çok yalnız kaldım, çok büyük sıkıntılar yaşadım ama hiçbir zaman mücadele etmekten vaz geçmedim. Çünkü bana umut bağlayan iki küçük yüreğim vardı.

 

Sizin gibi sıkıntılar yaşayan kadınlara ne söylemek istersiniz?

Her şeyden önce erkeğin kölesi olmadıklarını bilmeleri lazım. Her ne yaşarlarsa yaşasınlar cesaretlerini ve azimlerini kaybetmesinler. Ne kadar düşseler bile her seferinde ayağa kalkıp savaşmaya devam etsinler. Zorluklara karşı mücadele etmekten asla çekinmesinler, istemedikleri hiçbir şeyi yaşamak zorunda olmadıklarını bilsinler. Kadınlar asla güçsüz değildir. Bütün kadınlar güçlüdür! Sadece gücünü fark edemeyen kadın vardır.


tgb.gen.tr

Tarih:
Diğer Haberler