
Her toplumsal kalkışma ideolojik ve siyasal düzlemde ortaya çıkardığı yeniliklerin yanı sıra, kendi mizah ve sanat değerlerini ve yargılarını da yaratıyor. Gezi Parkı'ndan tüm Türkiye'ye yayılan haziran eylemlerinde göze en fazla çarpan olgulardan birisiydi bu.
Bu durum son derece doğaldır. Çünkü her toplumsal kalkışma aynı zamanda "insanların kendi öz ereklerinin" peşinde koşmasıdır. "Kendi öz ereklerinin" peşinde koşan insanın içerisine girdiği yeni koşullar onun bilincinde ve vicdanında, daha önceki "sıradan" yaşamını altüst eden sonuçlar yaratır. Sıradanın altüst olması bütün sıradan değerlerin ve yargıların altüst olması anlamına gelir. Sıradanın altüst olduğu yerde insanın yaratıcılığı ortaya çıkıyor.
Haziran Gençliği Turgut Uyar'ı Çok Sevdi
Turgut Uyar'ın otuzuncu ölüm yıl dönümünde Turgut Uyar ve Haziran arasındaki bağlantı zihnimizde daha da berraklaştı. Turgut Uyar'ın Haziran'ın yaratıcılığına dikkate değer katkılarının olduğunu söyleyebiliriz. Öldükten sonra bile toplumun yaratıcılığına katkı sunmak... Galiba bu, büyük yaratıcılara özgü bir durum.
Haziran gençliğinin karşı karşıya kaldığı çelişkileri şiirle çözme yöntemi, içerisinde hareket ettikleri biçimi ve dünyayı kavrayış yeteneklerini uçsuz bucaksız bir yaratıcılığa itmiştir. Turgut Uyar'ın şiirsel yaratıcılığını ve "verili olanı" altüst eden üstünlüğünü Haziran gençliğinin yaratıcılığıyla birleştiren en önemli neden belki de budur.
Haziran gençliği Turgut Uyar'ı çok sevdi ve o büyük kitlesel dönüşümü onun dizeleriyle güzelleştirdi.
Turgut Uyar'ın Dizeleriyiz
"Turgut Uyar'ın dizeleriyiz!" sloganı Haziran'ın en ilgi çeken sloganlarından biriydi. Bu ilginin üzerinde pek durulmamış teorik nedenleri var.
Birincisi, bu slogan insanın aklı ve vicdanıyla uyanışını ve yaratıcılığa koşuşunu müjdeliyor. Üzerinde daha önce uzun uzun durduğumuz, toplumu Haziran'da ayağa kaldıran neden, şiiri gerçekleştiriyor ve insanlığın özlemleriyle buluşturuyor; şiiri gerçekleştiren ve insanlığın özlemleriyle buluşturan neden ise toplumu ayağa kaldırıyor.
İkincisi, Haziran gençleri "Turgut Uyar'ın dizeleriyiz!" sloganıyla nefes alma kaynaklarını açıklayan bir manifesto yazıyor. Bu slogan sanatın muhafazakarlaştığı, insan yaratıcılığının tekdüzeleştiği bu ideolojik atmosferde sanat adına bir isyan çığlığıdır ve dağlarda tek tek ateşler yakmıştır.
Geleceği İnşa Düzlemi
Turgut Uyar'ın Dizeleriyiz!
Fikret Otyam'ın Keçileriyiz!
Mustafa Kemal'in Askerleryiz!
Geleceği bu düzlemde inşa edeceğiz!
Bu düzlem güzelliğin, erdemin, paylaşmanın ve fedakarlığın düzlemidir. Haziran, burada, ciddi bir atılım olarak ele alınmalıdır ancak ne başlangıçtır ne de bitiş... Bu düzlemde köklü bir gelenek ve büyük bir gelecek yatıyor.
"Büyük saat" işlemeye devam ediyor ve "göğe bakarken", göğün ötesini görüyoruz. Turgut Uyar göğün ötesinde yatıyor...
Cemil GÖZEL