HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana, TBMM'nin açılış töreninde gerçekleştirilen yemin töreninde, resmi yeminde yer alan "Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim" ifadelerini kullanmak yerine "Türkiye milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim" diyerek yemin etti.Zana'nın resmi yemine bağlı kalmaması ve yemin üzerinde değişiklik yapması nedeni ile ettiği yeminin geçersiz olmasının ardından, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, partisinin Karabük Kültür ve Eğitim Merkezi’nde düzenlediği İl Danışma Meclisi toplantısında Zana'yı destekleyecek ifadelere yer verdiği bir açıklama gerçekleştirdi.CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın, yeminin üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan yemini tekrar etmesi gerektiğini belirtmesine rağmen Zana'nın "Gelmeyeceğim" demesini hatırlatan Şahin, tam anlamı ile Zana'nın tavrını destekleyerek "Bu yemin metnini çok beğendiğimiz için, içimize sindiği için bu yemini yapmış değiliz. Çünkü hiçbir demokratik ülkenin meclisinde ve anayasasında olmayacak şekilde kötü yazılmış olan bir yemin metnidir." diye konuştu.Anlaşılan o ki "laiklik", "Cumhuriyet", "vatanın bölünmez bütünlüğü" gibi Atatürk ilke ve devrimlerinin temel taşları olan bu ifadeler zaten rahatsız ettiğini bildiğimiz HDP kadar, Mehmet Ali Şahin'i de rahatsız etmiş.İçi de rahat etmemiş olacak ki, açıklamasında yeminde değişiklik önerisinde bulunup, hazırlamış olduğu yemini de okumuş.İnsan haklarına, hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye bağlı kalacağıma, devletin bağımsızlığını, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma mukaddesatım ve şerefim üzerine yemin ederim" diye yemin metni önerisini okuyan Şahin, "Hiçbir tartışmaya mahal bırakmayacak bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesi, etnik kökeni, ana dili ne olursa olsun herkesin gönül huzuruyla üstünde yemin edebileceği bir yemin metnidir bu" diyerek Cumhuriyet ve değerlerinden uzak bir metin önerisi yapmanın gururunu yaşamış.Mustafa Kemal Atatürk'ün ifade ettiği "Türk gençliği cumhuriyetin ve devrimlerinin sahibi ve bekçisidir" sözü bir roman cümlesi veya tarih sayfalarında unutulup gitmeye mahkûm olan sıradan bir tanım değildir. Bu bir görevdir.Türk gençliği; çocuklarını çiçek satıp okutan anaların evlatları cehalete kurban gitmesinler diye, kadınlar kocaları tarafından sindirilmesin, hayatın her alanında kadın-erkek eşit olarak yer alabilsinler diye, ilkokullarda, üniversitelerde bilimsel, laik eğitim ile yetişen çocuklar, gençler aydınlık nesillerin yolunu çizebilsin diye, "Türk Milleti" Mehmet Ali Şahinler, Leyla Zanalar ve bu çürümüş zihniyetin ürünlerine mahkûm kalmasınlar diye cumhuriyetin ve devrimlerinim sahibi ve bekçisi olmak zorundadır.Görevimizi unutturmak isteyenler ve köhnemiş zihniyetlerinin ürünlerini Türk milletinin mücadeleci ve zaferlerle dolu tarihi ile bir tutmaya kalkanlar hiç şüphesizki karşılarında " Ya İstiklâl, Ya Ölüm" iradesine sahip Cumhuriyet gençlerini bulacaklardır.tgb.gen.tr