
ABD’nin Zengezur Koridoru’nu 99 yıllığına kiralaması, sadece bölgesel bir altyapı projesinin ötesinde, küresel güç dengelerini derinden etkileyecek stratejik bir hamledir. Bu adım, Çin’in Kuşak-Yol Girişimi’ni engelleme, BRICS ülkelerinin dolarsız ticaret çabalarını bozma ve Rusya-İran-Türkiye eksenini kuşatma hedefleri doğrultusunda atılmış bir adımdır.
Koridorun “Uluslararası Barış ve Refah için Trump Rotası” (TRIPP) olarak ilan edilmesi, ABD’nin bölgede kalıcı askeri varlığını tesis etme kararlılığının somut göstergesidir. Trump Köprüsü’nün Amerikalı özel askeri şirketler tarafından yaklaşık 1000 askerle korunacak olması, bu hattın yalnızca ticaret ve lojistik değil; aynı zamanda ciddi bir güvenlik ve kontrol üssü haline geldiğini ortaya koymaktadır. Türkiye, İran ve Rusya açısından bu durum yeni bir tehdit unsuru olarak öne çıkmaktadır.

ABD’nin denetimine geçen bu koridor, Türkiye’nin Avrasya’ya bağımsız ve kesintisiz erişimini engelleyecek, lojistik ve ticari bağımlılığı artıracaktır. Ayrıca, ABD’nin İran ve Rusya’ya karşı uyguladığı stratejik kuşatma, Türkiye’nin bu ülkelerle olan dostane ilişkilerini zedeleyecek ve bölgesel iş birliğini zayıflatacaktır.
Trump yönetiminin Aliyev ve Paşinyan’ı bir araya getirerek hem Karabağ sürecini hem de Zengezur Koridoru’nu kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirmesi, bu hamlenin yalnızca Kafkasya’yı değil, aynı zamanda Ortadoğu ve Avrupa bağlantılarını da etkileyen kapsamlı bir strateji olduğunu göstermektedir. ABD’nin Suriye, Lübnan, Doğu Akdeniz ve Karadeniz’deki geniş kapsamlı yeniden yapılanma planlarıyla bağlantılı olarak, Zengezur Koridoru stratejik bir nokta haline gelmiştir.

Türkiye ve Bölge Ülkeleri İçin Derinleşen Tehditler
1. Egemenlik ve Güvenlik Tehdidi:
Zengezur Koridoru’nun ABD’ye 99 yıllığına kiralanması, bölge ülkelerinin egemenlik haklarını zedeleyen fiili bir kontrol mekanizması oluşturuyor. ABD’nin askeri varlığı ve özel güvenlik şirketlerinin koruması, Türkiye’nin doğu sınırları ve Kafkaslar’daki güvenlik politikalarını hedef alarak olası krizlerde ABD müdahalesi bölgeye müdahalelerinin önünü açacaktır.
2. Türkiye, Rusya ve İran’ı Kuşatma Girişimi
Bu hamleyle birlikte Türkiye, İran ve Rusya’ya yönelik çok katmanlı bir kuşatma hattı daha oluşturuluyor. Zengezur Koridoru, İran ile Rusya arasındaki kara bağlantısını keserken, Türkiye’nin Orta Asya Türk Cumhuriyetleriyle doğrudan temasını ABD’nin kontrolüne bırakıyor. Bu durum, Türkiye’nin bölgesel müttefikleriyle bağlarının zayıflamasına yol açacaktır.
3. Ekonomik Bağımlılık ve Kontrolün ABD’ye Kayması
Koridorun işletme hakkının ABD’li özel şirketlere verilmesi, Türkiye ve bölge ülkelerinin ekonomik bağımsızlığını tehdit etmektedir. Bölgedeki ticaret, enerji nakil hatları ve lojistik güzergahlar ABD’nin ekonomik çıkarları doğrultusunda şekillenecek; bu da bölge ülkelerinin milli çıkarlarını korumasını zorlaştıracaktır.
4. Çin’in Kuşak-Yol Girişimi’nin Engellenmesi
Zengezur Koridoru’nun ABD kontrolüne geçmesi, Çin’in Kuşak-Yol Girişimi’nin kara güzergahlarını büyük ölçüde engelleyecektir. Bu durum, bölgedeki ekonomik rekabeti sertleştirip ticaret savaşları ve altyapı yatırımlarının siyasi boyutunu büyütecek; Türkiye ve bölge ülkeleri ABD-Çin arasındaki küresel rekabette artan dış baskılarla karşı karşıya kalacaktır.

ABD’nin Zengezur Koridoru’nu 99 yıllığına kiralaması, Türkiye’nin bölgesel egemenliği ve bağımsızlığına yönelik ciddi bir saldırıdır. Türkiye’nin dış politikası ancak ABD-İsrail planlarına karşı durarak güçlendirilir. Türkiye, ABD planları içerisindeki bölgesel işbirliklerinde değil, Rusya, İran ve Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ile ilişkilerini derinleştirerek ülkemizin ve bölgenin güvenliğini sağlayabilir.