İşsizlik en çok gençleri vuruyor

Aydınlık Gençlik sayfası, işsizliğin en büyük mağduru olan gençleri dinledi. İşte Türkiye'nin birçok üniversitesinden gençlerin sunduğu çözümler.

İşsizlik en çok gençleri vuruyor

Hızla büyüyen nüfusa karşı istihdamın yetersiz kalması işsizlik oranlarını her geçen gün artırıyor. İşsizlik rakamlarının büyük bir kısmını ise gençler oluşturuyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TUİK) verilerine göre Türkiye’de işsizlik Aralık 2016’da bir önceki yılın aynı dönemine göre 1,9 puan artışla yüzde 12,7’ye çıktı. Son veriler ile birlikte işsizlik 2010 yılından bu yana en yüksek seviyesine ulaşmış durumda. TÜİK verilerine göre 15-25 yaş arası işsizliğe işaret eden “genç işsizlik” verisi ise genel işsizlik oranına göre daha kötü bir performans sergileyerek 4,8 puan artışla yüzde 24 olarak belirtildi.

Devlet üniversitelerinin yanında vakıf ve özel üniversitelerin de azımsanamayacak bir sayıya ulaşmasıyla birlikte her yıl binlerce mezun veren üniversitelerin öğrencilere iş garantisi verememiyor. Atama bekleyen binlerce gencin eğitim aldıkları alanların dışındaki sektörlerde istihdam edilmesi ve eğitim sisteminin üretkenlikten uzak yapısı her geçen gün işsizler ordusunu ve gelecek kaygısını büyütmeye devam ediyor. Milyonlarca genç işsizin olduğu Türkiye’de gençlerin nabzını tuttuk çözüm önerilerini dinledik. Sorularımızı cevaplayan gençlerin ortak vurgusu ise üretim artırılsın, istihdam sağlansın oldu.

MİLLİ ÜRETİM EKONOMİSİ

Ege Üniversitesi öğrencisi Elçin Soydan: Bu sistem sevmediğimiz insan ile bir dakika bile aynı ortamda kalmak istemeyen biz gençleri, bir ömür sevmedikleri mesleklere mahkum ediyor. Diğer bir yönden ülkemizde kimse kendi işini yapmıyor. Örneğin biyologların hastanede çalışma izni kaldırılıp kimyacılara veriliyor ve sonrasında itirazlar üzerine yeniden biyologlara veriliyor veya fizikçilerin çalışması gereken yerlerde mühendisler çalıştırılıyor. Yeni iş alanları yeni laboratuvarlar yeni fabrikalar açıp üretime önem vermeye başladığımız gün işsizlik sorunu çözülmeye başlar. Denklem çok basit; üretim eşittir iş alanları eşittir işsizlik sorununun çözümü.

Pamukkale Üniversitesi öğrencisi Serkan Yılmaz: Türkiye 90’lı yıllardan itibaren neoliberazlizmin uygulandığı, devletçilikten vazgeçildiği, milli burjuvazinin yok edildiği bir döneme girdi. Doların arttığı tek ülkeyiz. Ekonomik kriz had safhada. İşsizlik aldı başını gidiyor. Çözüm için iki yol var: Eğitim ve üretim ekonomisi. Acilen modern bir eğitim sistemine ve üretime geçilmesi lazım. Üreten Türkiye işsizliği yok edecektir. Para ülke içinde dönecektir. Refah seviyesi artacaktır. Gençliğin çözüm önerisi üretim ekonomisinden geçer.

İstanbul Aydın Üniversitesi öğrencisi Metin Bayatkara: Türkiye’de insanlar temel ihtiyaçlarını karşılamak için ithal ürünlere rağbet ediyorlar. Ülkenin sanayi anlamında gelişimi tamamlanmadığı için bu durum söz konusu. Sanayi ülkeye yayılırsa hem milli ekonomi kurulur hem istihdam alanı genişler.

NİTELİK ÖNEMSENMİYOR

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi öğrencisi Göknur Özer: Bir Arkeoloji bölümü öğrencisi olarak bölüme gelmeden önce çok fazla hayal kurmuştum. Ancak çok fazla eksiklik ile karşılaştım. Eksikliklerden bir tanesi kazılar için kışın okullarda çalışabilecek laboratuvar olmamasıdır. Öğrenci derslerde gördüğü somut parçaları sadece yazın kazıda görebilmektedir. Türkiye tarihi dopdolu olan bir ülkedir. Fakülteler bugün sadece “mezun” vermek güdüsündedir. Niteliksiz diplomalara ve işsizliğe karşı çözüm üretime geçmek ve üretime geçilerek istikrar sağlamaktır.

Uludağ Üniversitesi öğrencisi Can Oral: Türkiye’deki ekonomik sorunların siyasal istikrarsızlıktan ortaya çıktığını düşünüyorum. Esnek siyaset ve para politikaları kamu disiplini ile düzeltilmelidir. Hükümetleri sürdürebilir bütçe kapsamında kısıtlayıcı anayasal düzenlemeler ve reformlar yapılmalıdır.

Selçuk Üniversitesi öğrencisi İbrahim Toraman: En son gençlik için anayasal değişiklik paketinde milletvekili yaşının 18’e düşürülmesi konuşuluyordu. Sayısal olarak baktığımızda 600 milletvekilinin 600’ü de 18 yaşında seçilse de genç nüfusta ki işsizliğin giderilemeyeceğini görüyoruz. Mevcut iktidarın artık milli bir üretim ekonomisine geçmesi en başta işsizliği buna dayalı olarak da gençlik içinde ki işsizliğe çözüm sağlayacaktır.

DEĞER VERİLMELİ

Pamukkale Üniversitesi öğrencisi Berfin Yavuz: Öğrenciler, mezun olduklarında iş bulabilmek için ev arkadaşı ile, sıra arkadaşı ile, hayat arkadaşı ile ve hatta öz kardeşi ile bile bir yarışa giriyor. Bu temel sorunlara karşı eğitim sistemine müdahale etmek önceliğimiz olmalıdır. Bilimsellik, karakterimiz olmalıdır. Öğrenci, üretmekten kaçınmamalıdır. Bir insan ürettiğine değer verildiğini görürse ancak üretmeye devam eder. Üreterek öğrenirsek ancak işsizliğe bir çözüm üretebiliriz. Diploma vermek öncelik değildir

Selçuk Üniversitesi öğrencisi Yiğitcan Er: İşsizlik oranının büyümesinin nedenlerinden biri üniversitelerde kontenjan sayısının gereksiz bir şekilde fazla olmasıdır. Kontenjan arttıkça üniversiteye yerleşen öğrenci kalitesi azalıyor. Öğrenciler üniversiteye yerleştirilirken bir sınava bakılmamalı. Öğrenci liseden itibaren takibe alınıp ilgi duyduğu alana yönlendirilebilmeli. Ülkede herkes ilgi duyduğu sevdiği işi yaparsa işsizliğin en aza ineceğini düşünüyorum.

Pamukkale Üniversitesi öğrencisi Aslı Çiftçi: Çözüm önerim gençlerin 4 yıl verdiği lise eğitimini daha dikkatli ele almak. Ezber eğitimden uzaklaşıp bilimle, sanatla iç içe bir müfredat belirlemektir. Öğrenciler lisenin sonuna geldiğinde ilgi alanlarını belirlemiş ve yapmak istediği mesleği seçmiş olarak liseden ayrılmadılar.

MİLLİ EKONOMİ

İstanbul Aydın Üniversitesi Berk Kay: Doğru planlama gerekli. İş imkanının olmadığı bölümler kapatılmalı, yerine günün şartlarına uygun üretime dayalı bölümler açılmalı. Ve her eğitim milli bir ekonomiye dayanmalı.

tgb.gen.tr

Tarih:
Diğer Haberler