İstanbul Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Kulübü, 26 Eylül Salı günü Dr. Mehmet Kürşat Bozkurt ile "Atatürk'ü Anla(t)mak" adlı söyleşide buluştu.
Söyleşide konuşmacı olan Dr. Mehmet Kürşat Bozkurt, "Bir liderin başarısının, toplumun başına geldiği ve başından ayrıldığı zamanlardaki yapısını karşılaştırılarak ölçülebileceğini" belirterek , 1923 Türkiye'sinin içinde bulunduğu yoksulluk ve eksiklikleri sayısal verilerle desteklerken, 1937 yılında ise Türkiye'nin uçak ihraç eden bir ülke konumuna geldiğini ve bunun Atatürk'ün başarısının olduğunu ifade etti.
1925 yılında çıkan Şeyh Sait İsyanı’nın ekonomimiz için keskin bir viraj olduğunu, isyandan dolayı kaybettiğimiz Musul ve Kerkük bölgesinin ülke ekonomisi için ciddi kayıplar olduğunu söyledi. Sözlerine devam eden Bozkurt, şayet bu bölgeler kaybedilmemiş olsaydı halkın refah seviyesinin ciddi oranda daha da yüksek olacağını da belirtti.
Günümüzde kullandığımız alfabenin Türk Alfabesi olduğunu, Latin harflerinin ise kullanıldığına dikkat çekerek bu reformun Osmanlıda %2 olan okuma oranını beş yıl içinde %40’lara ulaştırdığını vurguladı.
Atatürk'ün fark yaratan birçok kişilik özelliğine değinen Bozkurt, centilmen olmasının yanında halkına her daim saygılı olmasının ve çok okumasının üzerinde de durdu. Atatürk'e ait az bilinen anıları topluluk üyeleriyle paylaşan Bozkurt, bu farkları da somutladı.
Bir hekim olarak Atatürkçülüğü yaşamımıza nasıl yansıtmamız gerektiği sorusuna Bozkurt, "Hangi bölümü seçersek seçelim alanımızda en iyisi, en vicdanlısı olmalı ve bizden yardım isteyen hiçbir hastaya sırt çevirmemeli, araya paradan oluşan duvar örmemeli, Atatürk'ün halkçılık ilkesiyle bağdaştırmalıyız" cevabını verdi.
tgb.gen.tr
