İki oturumdan oluşan başkanlık sistemi ve yeni anayasa konuşulan etkinliğe konuşmacı olarak Av. Hüseyin Özbek (İstanbul Barosu Genel Sekreteri) , Av. Nusret Senem (MAH Temsilcisi) katıldı.
''Başkanlık Sistemi'' konulu ilk oturumda konuşan İstanbul Barosu Genel Sekreteri Av.Hüseyin Özbek :
" Mustafa Armağan Edirne'ye neden tampon bölge der? Çünkü Atatürkçü gençlik, Cumhuriyetçi gençliği gördüğü için.
Türkiye'de başkanlık sisteni neye hizmet eder? Adem-i merkeziyetçiliği, ümmetçiliği savunup üniter devleti demokrasiyi reddenler terörle mücadele eder mi?
Bu oluşumlarda stratejik planlar gözlemlenemez.
Cumhuriyetin 90 yıllık birikimini çöpe atarak Necip Fazıl'ı, Kadir Mısıroğlu'nu rehber edinenler dış siyaset yürütürse Türkiye'nin geleceği pek aydınlık görülmez.
1876 bir ülkenin; demokrasiye adım atan bir ülkenin şu an makyaj yapılarak sivilleştirme politikası denilen girişimler sömürgecilikten başka bir şey değildir.
Referandum, mutabakat komisyonu bunlar anayasaya aykırıdır. Kurucu meclisler anayasa yapar. Sivillik adı altında getirmek istedikleri anayasa, sömürgeleştirmeyi dayatan bir metindir. Sivil makyaj ve söylemle getirilen bu anayasaya ''hayır'' dememiz gerekiyor.
Baskıcı bir yönetim zeminine yol açacak hukuk paçavrasına, hukuk metnine ulus olarak milllet olarak direnmeliyiz.
Yeni anayasa girişimi ile etnik meshepçilik yükselir, mezhep devletçikleri ortaya çıkar. Kaos ve kargaşa olur. Türkiye'ye postmodern anlayışa mahkum edecek bir hukuk metnini yeni anayasa diye önümüze koyuyorlar.
Bu anayasa müsveddesine; baskıcı, faşizan rejime, ortaçağ zihninin meşrulaştırılmasına, bu hukuk paçavrasına ulusça hayır dememiz gerekiyor.
Demokrasiye, uluslaşmaya, Atatürk devrimlerine evet; etnik bölücülüğe hayır!''
''Statü ve Özerklik Sorunları'' konulu 2. oturumda konuşan Milli Anayasa Hareketi Sözcüsü Av.Nusret Senem:
Bu milletin yeni anayasa yapmaya hakkı yok!
Anayasalar devrimler ve karşı devrimlerle yazılır. Bugünkü mesele bir rejim savaşıdır. Milletin anayasa talebi varmış gibi bir algı yaratılıyor ve bu şekilde yeni anayasa Türk Milleti'ne dayatılıyor.
Irak'ı işgal etmek için anayasa yazdılar Suriye'ye aynı şekilde. Şimdi Lübnana da kuklaları ile yazdırmaya çalışıyorlar.
Bu anayasa girişimi milli değildir. Amerika'nın kara gücüm dediği PYD aracılığı ile kurulacak Kürdistan'a hizmet eden BOP var. Dayatılan anayasa emperyalizmin bölgedeki sınırları değiştirme amacına hizmet ediyor.
Milletin anayasa talebi yok. Talep varmış gibi algı yaratılıyor ve millete dayatılıyor.
İmralı tutanaklarında rejim değişikliği olacağı yazar. Özerklik talebi çok açıkça PKK'nın talebidir.
CHP'nin Atatürkçü kitlesi buna dur demeli.
90 yıllık bir devrim mücadelesi var. Hepsini çöpe atamazsınız.
Türk milletini egemen kılan, devrim yapan partinin, Atatürk'ün partisinin karşıdevrim yapmak isteyenlere karşı tek vücut olması gerekiyor.
Türkiye bir anayasa savaşı veriyor. Bu savaşı kazanmak zorundayız. Milli Anayasa Hareketi bu iradenin ürünüdür. Cemaatleşme, tarikatlaşma düzenini 1920'lerde devrimle yıktık. Yeniden kurmalarına izin vermeyeceğiz.
Yeniden yıkarız! ''
Birliğimize ve vatanımızın bütünlüğüne ilişkin tüm haklarımızı savunma kararlılığının vurgulandığı etkinlik, Atatürksüz, Türksüz, bölücü anayasanın karşısında olduklarını vurgulayan Kulüp Başkanı Berke Berkil'in konuşmacılara plaketlerini sunmalarıyla son buldu.